GÜNCEL
Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Katar’ın güvenliğini, ülkemizin güvenliğinden ayrı tutmuyoruz”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’da Türk askerî birliği ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Katar’la askerî, güvenlik ve savunma sanayii alanındaki ortak projelerimiz, ikili münasebetlerimizin omurgasıdır. Katar’ın güvenliğini, ülkemizin güvenliğinden asla ayrı tutmuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 5. Toplantısı için bulunduğu Katar’ın başkenti Doha’da, Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı’nı ziyaret etti.
Ziyareti sırasında Komutanlıktaki askerlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bekası, milletin güvenliği, dost ve kardeş ülkelerin huzuru için fedakârca görev yapan tüm emniyet güçlerine başarılar diledi.
“Türkiye’nin selamlarını, sevgilerini getirdim. 82 milyonun her bir ferdinin duası daima sizinledir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler burada 2 bin 200 senelik mazisiyle dünyanın en köklü ordularından olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli birer mensubu olarak görev yapıyorsunuz. Her biriniz aynı zamanda Türk Milleti’nin temsilcileri olarak bu topraklarda bulunuyorsunuz. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak her birinizin tek tek gözlerinden öpüyorum” dedi.
Bugün Katarlı muhataplarıyla verimli, başarılı, samimi görüşmeler yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Katar ilişkilerini stratejik bir perspektifle daha da güçlendirme iradesini teyit ettiklerini söyledi.
“TÜRK-KATAR BİRLEŞİK MÜŞTEREK KUVVET KOMUTANLIĞI, DOSTLUK VE DAYANIŞMANIN TİMSALİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün imzalanan yeni anlaşmalarla iki ülke iş birliğini daha da perçinlediklerine vurgu yaparak, “Katar ile askerî, güvenlik ve savunma sanayii alanındaki ortak projelerimiz, ikili münasebetlerimizin omurgasını teşkil ediyor. Katar’ın güvenliğini, ülkemizin güvenliğinden asla ayrı tutmuyoruz. Sizler bu alandaki çok yönlü iş birliğimizin sahadaki en net nişaneleri durumundasınız” diye konuştu.
Türk askerinin, Katar’ın askerî kurumlarının modernizasyonu; askerî eğitim ve öğretim alanında iş birliğinin çeşitlendirilmesi; tatbikat, eğitim ve öğretim vasıtasıyla savunma kabiliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla bu topraklarda bulunduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gerilimlerin arttığı bir dönemde bölgesel ve küresel barışa katkı sağlanmak maksadıyla Katar’dasınız. 2015 yılından beri, müştereken icra ettiğiniz eğitim ve tatbikatlarla Katar Silahlı Kuvvetlerine önemli katkılarda bulundunuz. Varlığınızla, Körfez ülkeleriyle 2017’de başlayan krizden bu yana Katarlı kardeşlerimizin huzur ve güveninin teminatı oldunuz. Duruşunuzla, vakarınızla Katar halkının gönüllerinde taht kurdunuz. Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı, kardeşlik, dostluk; dayanışma ve samimiyetin timsalidir. Muadilleri gibi çıkar temelli, hegemonyacı bir zihniyetin ürünü asla değildir. Bu üssün kapatılmasını talep edenler, ülkemizin, Katar’ın kara gün dostu olduğunu hâlâ idrak edemeyenlerdir. Bizler, tarihimizin hiçbir döneminde dostlarımızı tehditler ve tehlikeler karşısında yalnız bırakmadık, bırakmayız.”
“KÖRFEZ BÖLGESİNİN BARIŞ VE İSTİKRARINA BÜYÜK ÖNEM ATFEDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak, köklü bağlarının bulunduğu Körfez bölgesinin barış, güvenlik ve istikrarına büyük önem atfettiklerini kaydederek, Körfez bölgesinin huzurunun tüm Orta Doğu’nun istikrarı bakımından anahtar rol oynadığına inandıklarını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte sizlerin buradaki varlığı, sadece kardeş Katar’ın değil, bütün Körfez bölgesinin istikrarına ve barışına da hizmet etmektedir. Hiç kimse, ülkemizin bu coğrafyadaki mevcudiyetinden rahatsız olmamalıdır. Sizler başta Katar olmak üzere tüm bölgede gelecekte özellikle takdirle anılacak tarihî bir görev icra ediyorsunuz. Bu vesileyle, Körfez bölgesinde iki buçuk yıldır devam eden krizin bir an evvel çözülmesini temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığını yaklaşık 2 yıl önce de ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komutanlığımızın daimi olarak konuşlanacağı yeni Tarık bin Ziyad Kışlası’nın inşası tamamlandı ve bugün bu kışlamızın adını da Savunma Bakanımızdan öğrendik. O da, yeni isim inşallah Halid bin Velid adıyla orası anılacak, hayırlı olsun. Tefrişatın bitmesinin hemen ardından inşallah yeni kışlaya intikal edeceğini büyük memnuniyetle öğrendim” açıklamasında bulundu.
“EMANETE CANIMIZ PAHASINA SAHİP ÇIKAN BİR MİLLETİZ”
Yeni kışlanın her türlü ihtiyaca cevap verecek şekilde en modern teknolojiyle inşa edildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katarlı yetkililere sağladıkları imkân ve bugüne kadar verdikleri güçlü destek dolayısıyla teşekkür etti.
“Sizler Katarlı kardeşlerimize emanetsiniz. Katarlı kardeşlerimiz de sizlere emanettir. Biz emanete canımız pahasına sahip çıkan bir milletiz. Bu anlayışla her birinizin emaneti hakkıyla sahip çıkacağına inanıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Sınır boylarımızda, dağlarımızda, Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Balkanlar’da, Lübnan’da, Somali’de, ihtiyaç duyulan her yerde görev yapan, bağımsızlığımızın, güvenliğimizin ve huzurumuzun teminatı tüm askerlerimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim sizleri her türlü beladan, kazadan, saldırıdan muhafaza eylesin. Yar ve yardımcınız olsun diyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla.”
Konuşmasının ardından Komutanlıkta incelemelerde bulunan ve yetkililerden brifing alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerlerle sohbet etti ve ziyaretinin anısına fotoğraf çektirdi.










Ziyarette; Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da yer aldı.
GÜNCEL
TANAP Avrupa’ya bağlandı


Cumhurbaşkanı Erdoğan, TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bugün hep birlikte Avrupa bağlantısı açılış törenini icra ettiğimiz TANAP, ülkemizin barışçıl vizyonunun en somut nişanesidir. Dünya gündeminin ticaret savaşlarıyla, terörle, sokak olaylarıyla, istikrarsızlıklarla meşgul olduğu bir dönemde, biz bugün Avrupa ile Asya’yı TANAP ile bir kez daha birbirine bağlıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni’ne katıldı.
Edirne’nin İpsala ilçesi Sarıcaali Köyü’nde düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TANAP’ın, Avrupa bağlantısının hayırlara vesile olmasını dileyerek, Türkiye ve bölge ülkeleri adına tarihî bir anın yaşandığını söyledi.
“BU PROJE ÜLKELERİMİZ ARASINDAKİ KÖKLÜ DOSTLUĞUN SEMBOLÜDÜR”
Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın ortak gayretleriyle örülen uzun ve meşakkatli bir süreci başarıyla taçlandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin bir barış projesi ve projede yer alan ülkelerin köklü dostluğunun sembolü olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TANAP’ın bulunduğu aşamaya Türkiye ve Azerbaycan’ın karşılıklı güvene dayalı ilişkileri sayesinde geldiğinin altını çizerek, TANAP’la ilgili ilk adımın Haziran 2012’de Hükûmetlerarası ve Ev Sahibi Hükûmet Anlaşmaları ile İstanbul’da atıldığını, Şah Deniz 2 Nihai Yatırım Kararı Anlaşması’nın ise Aralık 2013 de Bakü’de düzenlenen bir törenle neticelendirildiğini hatırlattı.
TANAP’ın temel atma töreninin 17 Mart 2015 tarihinde Kars’ta, açılış törenini de 12 Haziran 2018 Eskişehir’de dost ve kardeş ülkelerin katılımıyla gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçerde ve dışarda özellikle atlattığımız onca badireye, bölgesel gerilime, hatta sıcak çatışmalara varan istikrarsızlıklara rağmen, TANAP’ı planlandığı şekilde ilerlettik. Kardeşim Aliyev’in şahsi ilgisi, gerek Gürcistan makamlarının iş birlikleri, gerekse bu projeye emek veren kardeşlerimizin gayretleriyle hamdolsun TANAP’ı bugünkü aşamasına getirdik” dedi.
TANAP: “ENERJİNİN İPEK YOLU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enerjinin İpek Yolu olarak görülen bu muhteşem projenin; belirlenen takvime, hedeflerimize ve taahhütlerimize uygun bir şekilde ülkelerimizle ilgili kısmını bugün itibarıyla tamamlamış oluyoruz. Bu projeyle, sahip olduğumuz zenginlikleri kendi vatandaşlarımızın, onlarla birlikte tüm bölge halklarının, tüm insanlığın hizmetine sunma irademizi teyit ettik” ifadelerini kullandı.
TANAP ile Türkiye’nin enerji ihtiyacını garanti altına almanın yanı sıra Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı yapmayı hedeflediklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TANAP’ın, Azerbaycan’dan Avrupa’ya uzanan 3 bin 500 kilometrelik enerji koridorunun en önemli parçası olduğunu, Azerbaycan doğal gazının, Türkiye üzerinden 20 il, 67 ilçe ve 600 köyden geçerek Avrupa kapısına ulaştığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TANAP’la 16 milyar metreküplük Azerbaycan doğal gazının Türkiye ve Avrupa’nın istifadesine sunulmasının hayalden gerçeğe dönüştüğünü kaydederek, 16 milyar metreküplük bu gaz miktarının 6 milyarını Türkiye’nin, 10 milyarını ise Avrupa ülkelerinin kullanacağını bildirdi.
İlerleyen yıllarda TANAP’ın taşıma kapasitesini önce 24 milyar metreküpe, ardından 31 milyar metreküpe çıkarmayı planladıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’ya gaz sevkinin başlaması için Trans-Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı TAP’ın bir an önce tamamlanması gerektiğini, TAP’ın da 2020 yılı içinde tamamlanmasını beklediklerini aktardı.
“İNSANLIK, SON İKİ ASIRDA ENERJİ KAYNAKLARININ KONTROLÜ İÇİN SAVAŞIYOR”
İnsanlığın son iki asırdır enerji kaynaklarının kontrolü için savaştığını, milyonlarca insanın canına mal olan ağır bedeller ödediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Doğu’nun on yıllardır istikrarsızlıkla boğuşmasının arka planında bu mücadelenin yattığına işaret etti.
“Bir damla petrolü insan kanından, insan hayatından daha değerli gören zihniyet, dünyaya barış ve huzur getirememiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Yaşanan onca acıya, ölüme, yıkıma rağmen, ne yazık ki bu anlayışın belli güçler tarafından devam ettirildiğini görüyoruz. Özellikle Doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda, birileri hakça paylaşım yerine gerilimi körüklemeye çalışıyor. Adaletli paylaşım imkânı varken, tehdit diline ve şantaj politikalarına başvuruluyor. Oysa hiçbir ülke uluslararası hukuktan üstün değildir. Emrivakilerle netice alınamayacağı artık idrak edilmelidir. ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla kimse bir yere varamaz. Aba altından sopa göstererek, hiçbir ülke bir başkasına haklarından sarf-ı nazar ettiremez. Bilhassa Türkiye, böyle bir zillete asla boyun eğmez. Ülkemiz, ne kendi hukukunun ne de Kıbrıs Türk’ünün çıkarlarının çiğnenmesine izin verir. Doğu Akdeniz’de en uzun deniz sınırlarına sahip bir ülkeyi dışlamak, ona rağmen projeler gerçekleştirmeye çalışmak zaten mümkün değildir.”
“BİZİM SONDAJLARIMIZDAN ÇATIŞMA VE KAN DEĞİL, BARIŞ VE REFAH FIŞKIRACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son teknolojiye sahip iki sondaj gemisi Fatih ve Yavuz ile iki sismik araştırma gemisinin bölgede çalıştığını aktararak, “Biz bunların bağırmalarıyla çağırmalarıyla bu gemilerimizi çekmeyiz. Onlar şu anda orada görevlerini yapıyor, yapmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
Bu gemilerin yürüttüğü faaliyetlerin kısa sürede meyve vereceğine inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya ile yapılan anlaşmayı hatırlatarak, bu anlaşmanın TBMM’den geçtikten sonra uygulamaya geçeceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim sondajlarımızdan çatışma ve kan değil, barış ve refah fışkıracaktır. Ben bu inançla sizlerin vasıtasıyla Doğu Akdeniz’deki tüm taraflara samimi bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin, enerjiyi bir çatışma aracı yerine iş birliği zeminine dönüştürelim. Diplomasinin imkânlarını kullanmak varken, bölgeye yeni bedeller ödetecek yollara tevessül etmeyelim” değerlendirmesinde bulundu.
Enerjinin çok ciddi bir küresel mesele olarak önlerinde bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya enerji haritasının değiştiğini, bu alanda yeni aktörlerin, yeni projelerin ve yeni iş birliği modellerinin ortaya çıktığını kaydetti.
“TÜRKİYE, STRATEJİK KONUMUYLA ENERJİ ÜRETEN VE TÜKETEN ÜLKELERİN TAM KAVŞAĞINDA YER ALIYOR”
Enerji güvenliğinin sağlanmasında, üretici, transit ve tüketici ülkeler arasındaki etkin iş birliğinin önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye, stratejik konumuyla enerji üreten ve tüketen ülkelerin tam kavşağında yer aldığını, yerkürede yer alan doğal gaz rezervlerinin yüzde 70’i, petrol rezervlerinin ise yüzde 60’ının Türkiye’nin komşularının topraklarında bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa’nın 4’üncü, dünyanın 18’inci en büyük doğal gaz piyasası konumunda olduğunu, 81 vilayetini tamamına doğal gaz arzı sağladıklarını, Türkiye’de 144 bin kilometreyi aşan bir doğal gaz dağıtım şebekesinin bulunduğunu kaydetti.
Türkiye’nin 2018 yılı doğal gaz talebinin ise 49,3 milyar metre küpü bulduğunu, doğal gaz depolama kapasitesini de 4 milyar metreküpten, 11 milyar metreküpe çıkarmayı planladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki yüzer gaz depolama ve gazlaştırma gemisini hizmete sunduk. İnşallah bunlara bir yenisini daha ekleyeceğiz. Toplamda 5,4 milyar metreküplük kapasiteye sahip Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisi’nin son bölümünün temelini bu sene attık. Bu kısmın 2023’te devreye girmesiyle, tuz yapılarında dünyanın en büyük depolama tesisine sahip olacağız” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji ve doğal gaz konusunda paylaştığı istatistiklerin Türkiye’ye ciddi sorumluluk yüklediğinin farkında olduklarını sözlerine ekleyerek, “Karşılaştığımız birçok çifte standarda rağmen, diyalogdan, diplomasiden, uluslararası hukuktan asla taviz vermedik. Rekabet yerine iş birliğinin, gerilim yerine müzakerenin, kavga yerine meselelerimizi konuşarak çözmenin peşinde olduk. Bize bir adım atana, biz koşarak gittik. Bugün de yarın da aynı hüsnü niyetle hareket etmeye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“AVRUPA İLE ASYA’YI TANAP İLE BİR KEZ DAHA BİRBİRİNE BAĞLIYORUZ”
“Ne haklarımızdan vazgeçeceğiz ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin hakkını yedireceğiz ne de hakkımız olmayana el uzatacağız” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adalet, istikrar ve bölgesel iş birliği için gayret göstermeyi sürdüreceğiz. Bugün hep birlikte Avrupa bağlantısı açılış törenini icra ettiğimiz TANAP, ülkemizin barışçıl vizyonunun en somut nişanesidir. Dünya gündeminin ticaret savaşlarıyla, terörle, sokak olaylarıyla, istikrarsızlıklarla meşgul olduğu bir dönemde, biz bugün Avrupa ile Asya’yı TANAP ile bir kez daha birbirine bağlıyoruz” diye konuştu.
TANAP’ın Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, projede emeği geçenlere, özellikle Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Gürcistan’a iş birlikleri için teşekkürlerini sundu.
Önümüzdeki dönemde kazan-kazan temelinde yeni projelere imza atacaklarına inandığını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını “Yaşasın Azerbaycan-Türkiye gardaşlığı” diyerek tamamladı.







Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Gürcistan Başbakanı Giyorgi Gaghariya, Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konsey Üyesi Şefik Caferoviç, Sırbistan Ulusal Meclis Başkanı Maya Goykoviç, Kuzey Makedonya Başbakan Yardımcısı Koco Angjushev ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile boru hattının açılış butonuna bastı.
DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar’da


Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 5. Toplantısı’na katılmak üzere Katar’ın başkenti Doha’da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emirlik Divanı’na gelişinde, Katar Emiri Şeyh Temim tarafından karşılandı. Heyetlerini birbirlerine takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Al Sani, daha sonra baş başa görüşmeye geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim, baş başa görüşmelerinin ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından, iki ülke arasındaki anlaşmaların imza törenine başkanlık ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Al Sani huzurunda, yedi anlaşma imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti ve Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite 5. Toplantısı Ortak Bildirisi”ne Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani imza attı.
Türkiye Merkez Bankası ile Katar Merkez Bankası arasında “Türk Lirası-Katar Riyali İkili Para Swap Düzenlemesine ilişkin Değişiklik Anlaşması” Türkiye Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal ve Katar Merkez Bankası Başkanı Şeyh Abdullah bin Suud Al Sani tarafından imzalandı.
İki ülke hükûmetleri arasında “Şehircilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Katar Belediye ve Çevre Bakanı Abdullah bin Abdülaziz Al Subaie imzaladı.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile Katar Genel Standardizasyon Teşkilatı arasında “Ticareti Kolaylaştırmak ve Tüketicinin Korunmasını Sağlamak Üzere Laboratuvar Kurulum Projesi İşbirliği Konusunda Ortak Niyet Beyanı” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Katar Belediye ve Çevre Bakanı Abdullah bin Abdülaziz Al Subaie tarafından imzalandı.
İki ülke hükûmetleri arasında “Sınai ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması”na Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank ile Katar Ticaret ve Sanayi Bakanı Ali Bin Ahmet Al-Kuvari imza koydu.
TSE ile Katar Bayındırlık İdaresi (ASHGHAL) arasında “Standardizasyon ve Uygunluk Değerlendirme Alanında İşbirliği için Mutabakat Zaptı” TSE Başkanı Adem Şahin ile ASHGHAL Başkanı Saad Al Muhannedi tarafından imzalandı.
“Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ile Katar Finans Merkezi İdaresi Arasında Mutabakat Zaptı” Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Göksel Asan ve Katar Finans Merkezi Genel Müdürü Yusuf Al-Jaida tarafından imzalandı.
“Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Katar Yatırımı Destek Ajansı Arasında Mutabakat Zaptı”na ise Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut ve Katar Yatırım Destek Ajansı Genel Müdürü Şeyh Ali Al-Velid Al Sani imza attı.
İmza töreninde; Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da hazır bulundu.






DÜNYA
“Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü bir zeminde ilerletilmesi ve iş birliğimizin derinleştirilmesinde hemfikiriz”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi, iş birliğimizin derinleştirilmesi konularında hemfikiriz. Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde, ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Beyaz Sarayda gerçekleştirdikleri baş başa görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek, görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ve eşi Melania Trump’a misafirperverlikleri için teşekkür ederek, gündemlerinde yer alan konulara ilişkin kapsamlı ve samimi görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
“İLİŞKİLERİMİZDE YENİ BİR SAYFA AÇMAKTA KARARLIYIZ”
Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi, iş birliğinin derinleştirilmesi konularında hemfikir olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde, ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız. Sayın Başkan ile millî güvenliğimizi tehdit eden terör oluşumlarıyla mücadele konusunda karşılıklı irademizi teyit ettik” dedi.
Terör örgütü DEAŞ’a karşı ortak mücadelenin sürdürülmesinin önemine değindiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ elebaşı Bağdadi’nin öldürülmesi sonrası süreçte Türkiye’de şu anda 2 bin 200 civarında DEAŞ’lının tutuklu ve mahkûm olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtıyla, terörle mücadelede yeni ve önemli bir adım attığını, PKK/YPG’nin Suriye’deki ayrılıkçı gündemine ağır darbe vurduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile varılan 17 Ekim mutabakatıyla Suriye’de iş birliğinin geliştirilmesi için önemli bir fırsat yakalandığını düşündüğünü dile getirerek, terör örgütü PKK-YPG’nin bu mutabakatı bozmak için Türk askerlerini ve sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenlediğini, terör örgütünün bu ayın başında Tel Abyad’da pazar yerine koyduğu bombanın patlaması neticesinde 13 sivilin hayatını kaybettiğini anlattı.
“AMERİKA İLE OLAN MUTABAKATIMIZA BAĞLILIĞIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ”
Son 24 saat içinde terör örgütü tarafından 19 taciz ve saldırının gerçekleştirildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buna rağmen biz, Suriye’deki krize kalıcı bir çözüm bulmak için, Amerika ile olan mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz. Terör örgütlerine sempati besleyen birtakım çevrelerin bundan rahatsızlık duyduklarını, dezenformasyonla kamuoyunun algısını bulandırmaya çalıştıklarını, ilişkilerimizi bozmaya çalıştıklarını da görüyoruz. Hatta tarihî meseleleri bile çarpıtarak, önümüze ikili münasebetlerimizi dinamitleyecek yeni sorunlar koymaya gayret ediyorlar.
Temsilciler Meclisi’nde, 29 Ekim’de alınan kararların, tam da bu amaca hizmet ettiğini, Türk Milletini incittiğini ve ilişkilerimize gölge düşürme gayesi güttüğünü Sayın Başkan’la paylaştım. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış bir meselede karar vericiler siyasetçiler değil, tarihçiler olmalıdır. Bizim bu konuda alnımız ak, başımız dik, özgüvenimiz tamdır. Açık söylüyorum Türkiye, bu konuda diyalogdan ve özgür tartışma ortamından yanadır. Ermeni tarafına ortak tarih komisyonu kurulması teklifimiz hâlen geçerlidir. Amerikan siyasetini, Temsilciler Meclisi’nin kararıyla içine düştüğü bu fasit daireden Senato’nun çıkaracağına inanıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bütün arşivlerini araştırmacıları açtığını, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 1 milyonu aşkın belgenin, arşivlerin araştırmacılara açık olduğunu vurguladı.
“SURİYE’YE BARIŞ VE İSTİKRAR GETİRMEK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞABİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD’nin, DEAŞ’ı tamamen bitirmek ve Suriye’ye barış ve istikrar getirmek için birlikte çalışabileceğine vurgu yaparak, “Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki bu amacı gerçekleştirebileceği en güvenilir ortağı Türkiye’dir, öyle olmalıdır” dedi.
Türkiye’nin, DEAŞ ile göğüs göğse mücadele eden ve bu uğurda şehitler veren tek NATO müttefiki olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bugüne kadar 7 bin 680 yabancı terörist savaşçıyı yakalayarak, ülkelerine geri gönderdiğini, DEAŞ’la bağlantılı olabileceğini değerlendirilen yaklaşık 77 bin kişiye de Türkiye’ye giriş yasağı koyduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an Türkiye’deki hapishanelerde 40 farklı ülke vatandaşı bin 216 DEAŞ mensubu bulunduğunu açıklayarak, terör örgütü PKK/YPG’nin elindeki kamplardan kaçarak Türkiye’nin kontrolündeki bölgeye geçen, aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 287 kişinin yakalandığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsımı yayınlarında manşet yaparak hedef gösteren, sadece Türkiye’de 304 vatandaşımızın ölümüne yol açan bu terör örgütüyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yabancı terörist savaşçıların kaynak ülkelerce alınması da büyük önem arz ediyor. Avrupa’dakiler başta olmak üzere kaynak ülkelerini geri kabule ikna etme konusunda Sayın Başkan’la ortak anlayışa sahibiz” değerlendirmelerinde bulundu.
Suriye’deki çatışmalardan en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 3 milyon 650 bini Suriyeli, Arap, Ezini, Keldani ve 350 bini Kürt olmak üzere 4 milyonu aşkın sığınmacıya ev sahipliği yaptığını, Suriye topraklarındaki 3 milyon insana da düzenli insani yardım götürdüklerini aktardı.
GÜVENLİ BÖLGE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılında Antalya’da düzenlenen G20 Zirvesi’nde yaptığı güvenli bölge oluşturma çağrısı zamanında hayata geçmediği için on binlerce masumun hayatını kaybettiğini belirterek, “Bu sorunun ilanihaye böyle devam etmesi mümkün değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı ile terörden arındırılan bölgeye 365 bin Suriyelinin döndüğünü, şimdi de Barış Pınarı Harekâtıyla terörden arındırılan bölgeye dönüşlerin başladığını, hazırladıkları projenin hayata geçirilmesiyle geri dönüşlerin sayısının artacağını kaydetti.
ABD Başkanı Trump’un güvenli bölge ilanı talebine katıldığını ve bunu gerçekleştirmenin de çok önemli olduğuna inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak sınırından Cebarlus’a kadar olan bölgeye 1 milyon, Rakka ve Deyrizor’a da 1 milyon olmak üzere toplam 2 milyon sığınmacının bu bölgelere yerleştirilmesinin mümkün olduğunu söyledi.
“FETÖ’NÜN ABD’DEKİ MEVCUDİYETİNİN SONA ERDİRİLMESİ YÖNÜNDEKİ TALEBİMİZİ BİR KEZ DAHA VURGULADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ terör örgütünün Türkiye’de darbe girişiminde bulunduğunu, 251 vatandaşı şehit ettiğini, 2 bin 193 vatandaşı da yaraladığını anımsatarak, görüşmelerinde FETÖ’nün ABD’deki mevcudiyetinin sona erdirilmesi yönündeki talep ve beklentilerini bir kez daha vurguladığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD arasındaki ticaret hacmine ilişkin koydukları 100 milyar dolar hedefine en kısa sürede nasıl erişebileceklerini ele aldıklarını belirterek, “100 milyar dolar hedefimiz bağlamında Ticaret Bakanlarımızın çalışmaları devam ediyor. Temennimiz ve arzumuz, bu hedefe ulaşmayı zorlaştıracak adımlardan imtina edilmesidir” ifadelerini kullandı.
Görüşmelerde savunma sanayii alanındaki köklü ilişkilerin de gündeme geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “S-400 sistemi ve F-35 programı başta olmak üzere, bu alanda karşılaştığımız sınamaların üstesinden ancak diyalogla gelebiliriz” dedi.
ABD Başkanı Trump’un, Patriotlar konusunda Türkiye’nin maruz kaldığı haksızlıkları Osaka’da açık şekilde ifade ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başkan’a şayet istediğimiz şartlarda teklif verilmesi hâlinde Patriot satın alabileceğimizi tekrar söyledim. Türkiye olarak, ABD Kongresi’yle de, yapıcı bir diyalogla angajmanımızı sürdürmeye hazır olduğumuzu Sayın Başkan’la paylaştım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
SURİYE’DEKİ HRİSTİYANLARIN DURUMU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki Hristiyan’ları koruyacağına dair güvence verip veremeyeceğine ilişkin soru üzerine, Keldani, Ezidi ve Hristiyanlar noktasında Türkiye’nin özel gayreti, çalışması bulunduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek Suriye tarafında kalan ve ibadethaneleri bile yıkılmış durumda olanların biz ibadethanelerini yeniden restore etmek suretiyle o insanların kendi ibadethanelerinde ibadetlerini yapma fırsatını da onlara biz hazırlamış vaziyetteyiz. Şu anda Keldani, Ezidi, Arami, Hristiyan bütün bunlardan bizim tarafımıza geçmiş olanlar zaten onlar, herhangi bir sıkıntı yaşamıyor ama Suriye tarafında kalanlarla ilgili de onların oradaki imkânlarını mümkün olduğunca daha özel bir şartta hallediyoruz. Onlara da yiyecek, giyecek, ilaç vesaire, onları da götürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Görüşmeler neticesinde FETÖ konusunda bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretinde de FETÖ’ye ilişkin belgeleri ayrıca getirdiklerini ve takdim ettiklerini ifade etti.
“Bu belgeler ışığında da FETÖ bizim için bir terörist başıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira bizim 251 vatandaşımız şehit olmuştur, devlete bir darbe yapılmıştır. 2 bin 193 vatandaşımız gazi olmuştur. Bütün bu olayların faili olan bir insanın Amerika’da 400 dönüm bir arazide yaşayarak, oradan dünyadaki diğer yerleri idare etmesi gerçekten kabul edilebilir bir durum değildir. Temenni ederim bu belgeler ışığında herhalde bizden nasıl teröristler istendiği zaman biz veriyorsak onlar da bu teröristi bize verirler” dedi.
“FERHAT ABDİ ŞAHİN, APO’NUN DA ‘MANEVİ OĞLUM’ DEDİĞİ BİR TERÖRİSTTİR”
ABD Başkanı Trump’un, kendisine gönderdiği belirtilen mektuba yönelik bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii bu mektupları bugün Sayın Başkan’a ben tekrar takdim ettim ve özellikle de Ferhat Abdi Şahin denilen bu teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle tabii ki karşıladım. Ferhat Abdi Şahin, yüzlerce insanımızın öldürülmesine vesile olan bir teröristtir ve şu anda cezaevinde olan Apo’nun da ‘manevi oğlum’ dediği bir teröristtir. Böyle birisinin bizim stratejik ortağımız Amerika tarafından bu şekilde karşılanması doğrusu bizi üzmüştür. Aynı şekilde bu şahıs Rusya tarafından da yine bu şekilde karşılanmıştır. Bunları anlamakta dünyadaki terörizmle mücadelede zora giriyoruz. Eğer biz terörizmle sağlıklı bir mücadele vereceksek bu konuda çok daha hassasiyet içerisine olmamız lazım. Bugün bize yarın bir başkasına. O bakımdan bu konudaki hassasiyetimiz devam ediyor. Bunlarla ilgili de belgeleri verdim. Hatta CIA teşkilatının, bu adamın terörist olduğuna dair vermiş olduğu belgeyi de ben yine kendilerine bugün takdim ettim. Çünkü CIA de bunun bir terörist olduğunu belgelemiş ve bu belgeleri bize de aktardılar. Biz de bunu ayrıca bugün Sayın Başkan’a aynen takdim ettik. Gelen mektubu da yine aynı şekilde kendilerine verdik.”
“BİZİM KÜRTLERLE BİR SORUNUMUZ YOK, BİZİM SORUNUMUZ TERÖR ÖRGÜTLERİYLE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neden Suriye’deki Kürtlerle müzakerede bulunmuyorsunuz Irak’taki gibi?” sorusunu da şöyle cevapladı: “Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz terör örgütleriyle. Kürtlerin içinden çıkan bir kısım teröristler. Kim bunlar? YPG/PYD ki bunlar PKK’nın uzantılarıdır. Nasıl ki Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimizle bizim münasebetlerimiz gayet iyiyse Kuzey Suriye’deki Kürt kardeşlerimizle de bizim bir sorunumuz yok. Esed’in Kuzey Suriye’deki Kürtleri kabul etmediği dönemde ben o zaman Esed’e ‘Yanlış yapıyorsun, pasaportlarını ver’ demişimdir. Benim böyle bir konumum var. İki, çok daha önemlisi, şu anda bilmeni isterim Parlamentoda benim partimin 50’yi aşkın Kürt milletvekili vardır. Bizim Kürtlerle sorunumuz yok. Bizim sorunumuz teröristlerle. Herhalde teröristlere sizler de sahip çıkmazsınız. Kim olursa olsun. Bunda ayrım yapmayacağız. Bizim mücadelemiz dediğim gibi tamamen teröristlerledir. Çünkü teröristin ırkı, milleti, dini, vatanı olmaz. Terörist teröristtir. Eğer mücadeleyi vermezseniz, bedelini yarın çok ağır ödersiniz.”
Ortak basın toplantısının ardından ABD Başkanı Trump ve eşi Melania Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı, Beyaz Saray’dan uğurladı.












-
DÜNYA2 sene ago
Eyüp Aratay İpragaz’ın yeni CEO’su oldu
-
DÜNYA2 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize’de
-
DÜNYA2 sene ago
Enerji Bakanı Berat Albayrak, Kırka Bor İşletmesinde İncelemelerde Bulundu
-
AKARYAKIT2 sene ago
AKARYAKIT: SHELL AKARYAKIT BAYİLERİ
-
DÜNYA2 sene ago
Dostluğumuz Ne Kadar Hasbiyse, Husumetimiz de O Kadar Şedittir
-
GÜNCEL2 sene ago
2023 Hedeflerini Yakalama Azminden Taviz Vermeyeceğiz
-
DÜNYA2 sene ago
“Bundan Sonra Her 26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferi’ni Anacağız”
-
DÜNYA2 sene ago
Kurban Bayramının Bütün Gönüllerde En İyi Biçimde Yaşanmasını Temenni Ediyorum