DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN TÜRK-Kanal D ortak yayınına katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN TÜRK-Kanal D ortak yayınına konuk oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı ile Özel” adıyla canlı olarak ekranlara getirilen ve Mabeyn Köşkü’nde gerçekleştirilen programda, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat ile Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’in sorularını cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin halktaki yansımalarının sorulması üzerine, meydanlarda durumun gayet iyi olduğunu söyledi. Meydanlarda verilen mesajlar üzerinden istikamet belirleyenler olduğu gibi ideolojik bir formatlamayla siyasi partileri değerlendiren bir kesimin de bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapılan yatırımlarla, bu ülkeye en ufak bir yatırımı olmayan, herhangi bir kazanım sağlamayanların ideolojik formatlamasına benim halkım bu tezgâha, bu tuzağa düşmemeli” diye konuştu.
“YATAY MİMARİYE AĞIRLIK VERECEĞİZ”
AK Parti’nin yerel seçimler için açıkladığı manifestosunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir planlarına önem verdiklerini, böyle yerel yönetim anlayışlarında uzun vadeli ve hakkaniyete uygun planlar hazırlanacağını, altyapı ve ulaşım sorunlarının çözümleneceğini ve yatay mimariye ağırlık verileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ’nin koordinesinde kentsel dönüşüm başlattıklarını, şehirleri güzelleştirmek istediklerini aktararak, şehirleri tarihlerine uygun imar etmeyi hedeflediklerini, böylelikle şehirlerin turistler için de çekim alanı olmasını amaçladıklarını kaydetti.
“Akıllı şehir” uygulamalarıyla teknolojik imkânları vatandaşların ayağına getirmek istediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bunları yaparken çevreye saygılı şehirler hedeflerinden de vazgeçmeyeceklerine vurgu yaptı.
Hizmete giren millet bahçesi ve millet kıraathanelerinden örnekler vererek, projenin vatandaşlardan kabul gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal belediyeciliği de çok önemsediklerini, doğrudan insana dokunan, insana saygılı olan bir belediyecilik anlayışını benimsediklerinin altını çizdi.
“HALKLA BİRLİKTE YÖNETİM, ŞEFFAFLIK VE TASARRUF KONULARINDA HASSASİYET GÖSTERİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkla birlikte yönetim, şeffaflık ve tasarruf konularında da hassasiyet gösterdiklerini dile getirerek, “Değer üreten şehirler, yani rüşvetle, suiistimalle değil kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltmek suretiyle kazandıran bir belediyecilik anlayışını diyoruz ki biz bu seçimlerde Türkiye’nin her yerinde getirelim” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin 11 maddelik manifestosundaki hususlardan bazılarının bugüne kadar uygulandığını, bazılarının ise uygulanamadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediyelere bu konularla ilgili sürekli ikazlarda bulunduklarını, eksikliklerin tespit edilerek gerekli adımların atılacağını bildirdi.
Atık suların denize deşarj edilmesine yönelik çok ikaz ve uyarılar yaptıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de bu sorunun hâlâ devam ettiğini, uzun yıllardır İzmir’de belediyeyi elinde bulunduran CHP’li belediye başkanlarının bu konuda hassasiyet göstermediklerini sözlerine ekledi.
“1994 öncesiyle bugünkü İstanbul arasında nasıl bir fark görüyorsunuz? 31 Mart sonrası nasıl bir İstanbul hayaliniz var?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 öncesi İstanbul’un yaşanır bir şehir olmadığını, çöp, çamur ve çukurlarla anıldığını anlattı.
“İSTANBUL GAYYA KUYUSUNDAN BÜYÜK ORANDA ÇIKTI VE ŞİMDİ MODERN BİR ŞEHİR OLMANIN BÜTÜN BAŞLIKLARINI YAKALADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra ilk çöp dağlarını kaldırdığını, bir yıl içerisinde İstanbul’da Habitat-II Toplantısı’nın yapıldığını ve toplantı sonuç bildirgesine İstanbul’un “dünyanın en temiz şehri” olarak girdiğini hatırlattı.
İstanbul’da hava kirliliği ve su sorununu çözdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte fark; susuzluktu, hava kirliliğiydi, çöp dağlarıydı, böyle bir durum vardı. Ulaşım diye bir şey zaten İstanbul’da maalesef yoktu. Ve o zaman İstanbul’un da nüfusu söylediğim gibi 8 milyondu. Şu anda tabii bunların hepsi büyük oranda aşıldı, işte şimdi bakıyorsunuz dalçıklarıyla, kavşak düzenlemeleriyle, bütün raylı sistemleriyle vesaire metrobüsleriyle, mesela metrobüs çok ciddi bir, seri de inşa edilen bir toplu taşım imkânı getirdi” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlığı döneminde İETT’nin mazot kokan Icarus marka otobüslerini klimalı Mercedes marka otobüslerle değiştirdiklerini, İDO’nun deniz otobüslerinin sayısını artırdıklarını anlatarak, “Anlatılacak çok çok şeyler bu arada var ama İstanbul o gayya kuyusundan büyük oranda çıktı ve şimdi artık modern bir şehir olmanın bütün o başlıklarını yakalamış vaziyette” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, olası bir depreme karşı hazırlık durumunun sorulması üzerine de kentsel dönüşümün önemine işaret ederek, zemin etütlerinden kullanılan malzemelere ve çıkılacak kat sayısına kadar her türlü başlığın hassasiyetle incelenmesi gerektiğini söyledi.
“TOKİ’Yİ, ŞEHİRLEŞMEDE GÜZELLİĞİ VE GÜVENİ YAKALAYALIM DİYE KURDUK”
TOKİ’nin tüm bu hassasiyetleri gözettiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emlak Konut’ta dâhil olmak üzere en ufak bir taviz, en ufak bir fire vermememiz lazım buna göre yapalım, çünkü TOKİ’yi biz para kazansın diye kurmadık. TOKİ’yi biz şehirleşmede güzelliği yakalayalım, şehirleşmede güveni yakalayalım, şehirleşmede emniyeti yakalayalım ve benim vatandaşım da burada huzur içinde, rahatlıkla yaşasın…” değerlendirmesinde bulundu.
Kaçak ve yıkılma riski taşıyan binalar konusunda çok sayıda ihbar geldiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “81 vilayete Çevre Şehircilik Bakanlığımız yazılarını yazdı. Şu anda yıkım noktasında sıkıntılı olan yerlere hemen valilik yazılarını gönderiyor. Hemen süratle oraların boşaltılarak kirasını biz devlet olarak vereceğiz ve gönüllülük esasına da dayalı olarak biz süratle eğer orada oturmak istiyorsa kira süresince kirada kalacak, biz ödemesini yapacağız. Konutlar bittikten sonra da tekrar gelip oraya yerleşme şansı var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’daki yerel seçim yarışını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, “Çok açık net bir şey söyleyeyim, yani benim artık yani bu anketler, vesaire, filan, falan bunlara pek güvenim kalmadı. Çünkü geçtiğimiz seçimlerde gördük, yaşadık. Doğru dürüst bir tanesi belki yakın tutturuyor, yani yüzde 100 tutturma diye bir şey yok, ama çoğu açık ara kaybettiler bu işi tutturamadılar” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Ankara adayı Mehmet Özhaseki’nin belediyecilikteki tecrübesini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özhaseki’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı döneminde de terör örgütünün “çukur” eylemlerinde tahrip ettiği Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki şehirleri yaşanır kılan icraatları olduğunu dile getirdi.
“GÜNEYDOĞU VE DOĞU’NUN YENİDEN AYAĞA KALKMASINI İSTİYORUZ”
Terör örgütünün tahrip ettiği Diyarbakır, Şırnak, Nusaybin, Hakkâri gibi şehirleri, depremin yıktığı Van ve Bingöl’ü kısa zamanda tekrar inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ayırt etmedik, bölücülük yapmadık. Yani ‘bu benim Kürt kardeşimdir’ dedik, ‘burası Kürt’tür, burada Kürtler var, size oy vermiyorlar’ biz öyle bir şey düşünmedik. Orası da benim memleketim, 780 bin kilometrekarenin içerisinde orası da. Yani benim özellikle Sayın Bahçeli’yle zillet ittifakı, illet ittifakı diye adlandırdığımız bu birliktelik var ya bunlar Güneydoğu’yu, Doğu’yu mahvettiler. Ve biz şimdi oranın altyapısıyla, üstyapısıyla yeniden ayağa kalkmasını istiyoruz” diye konuştu.
Ankara’da CHP adayının afişlerinde parti logosunun yer almadığına, adayın CHP adayı olduğu bilinirse oy alamayacağı düşüncesiyle böyle davrandığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP’nin yanında kim var? HDP var. HDP’nin arkasında kim var? PKK var. Ve bütün bunların yanında mesela şu anda İyi Parti kimlere destek veriyor? Bunlara destek veriyor. Saadet kimlere veriyor? Bunlara destek veriyor, yani kimin eli kimin cebinde belli değil. Mehmet Özhaseki ise cumhurun adayı, cumhurun adayı olarak ortada. Peki, Mansur Yavaş kimin adayı? Bakın bu ortada değil. O zaman çık açık açık söyle ‘ben de şu partinin adayıyım’ de onu diyemiyor. Onu dediği anda benim vatandaşım değerlendirmesini ona göre yapacaktır ‘ha bunun arkasında terör örgütü var’ diyecektir. Ve ‘terör örgütünün arkasında olduğu bir adayı da ben desteklemem’ diyecektir. Benim MHP’li kardeşlerim de ona kesinlikle oyunu vermeyecektir.”
“DEVLETİN BELEDİYELERE VERDİĞİ PARAYI TERÖR ÖRGÜTÜNE AKTARANLARA FIRSAT VERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yerel seçim ve sonrasında terörle bağlantısı tespit edilen olursa kayyum ataması yapılacak mı?” sorusuna, “Bizim bir defa herhangi bir terör olayına bulaşmayan, terörle ilişkisi olmayan ve seçim kazanmışsa o insanlara yönelik bizim herhangi bir adımımız olmaz. Ama terörle ilişkisi, seçim öncesi olmuş tespit edilememişse, daha sonra bu tespit edilmişse terörle ilişkisi olan kimse biz onları orada tutmayız” cevabını verdi.
Devletin belediyelere verdiği parayı terör örgütüne aktaranlara, devletin araç gereçlerini terör örgütü için kullananlara fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atacağımız adımda bu hassasiyete dikkat edeceğiz ve yargının vereceği kararlar neticesinde de bunlar tabi görevlerinden alınarak onların yerine bu işi en ideal şekilde yürütecek tabi ki kayyumlar atanabilir, bu kanunun, hukukun vermiş olduğu bir yetkidir. Çünkü oralarda yaşayan halkımızı biz zulmü mahkûm edemeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde “beka meselesi” hakkındaki açıklamalarının muhalefet tarafından eleştirilmesinin anımsatılması üzerine de şöyle konuştu: “Yerelin de kendi içinde bir beka meselesi vardır. Yani demokrasinin en alt kümesi neresidir diye sorulduğu zaman bir defa demokrasi tanımında demokrasi nereden başlar? Yerelden başlar. Yerelde demokrasi yoksa genelde hiç olmaz. Şimdi beka o da oradan başlıyor. Bir defa yerelde beka meselesi hallolmadıkça genelde o sıkıntı yaşar. Onun içinde bu iş öyle hafife alınacak bir şey değil. Dolayısıyla, yerelde de biz o beka meselesini çözüme kavuşturmamız lazım. Cumhur İttifakı bunu kanıtlamıştır, yerelde de kanıtlamıştır, genelde de kanıtlamıştır. Ve ülkenin bekası için taban ve teşkilatlar uyum içinde şu anda mesela çalışmaya devam ediyor. Ama zillet ittifakı bir defa kendi içinde koltuk kavgasında, bizim böyle bir derdimiz yok.”
“YENİKAPI RUHUYLA YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
“HDP’nin belli büyükşehirlerde aday çıkarmayacağı açıklamaları var. Üstelik de Cumhur İttifakı’nın karşısındaki adayı destekleyecekleri açıklaması var, nasıl değerlendirdiniz bu açıklamaları?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatta hatta olay çok daha ileri gidiyor; daha ilerisi neresi? Bir, Pensilvanya’nın talimatları var, bir diğeri de Kandil’in talimatları var. Kandil’in talimatında ne diyor? Güneydoğu’da, Doğu’da kendi adayımızı destekleyeceğiz ama Batı’da, yani AK Parti’nin, MHP’nin güçlü olduğu yerlerde onların kazanmaması için biz aday göstermeyeceğiz diye. Ve bizim 15 Temmuz’da uğradığımız bir olay var, bunun karşılığında da bir Yenikapı ruhu tesis ettik 7 Ağustos’ta. Biz o ruhla yolumuza devam ediyoruz ve bundan sonra da terörle mücadelede aynı ruhla yolumuza devam edeceğiz” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kandil ve Pensilvanya’nın CHP ve HDP’nin adaylarını belirlediğine vurgu yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz darbe teşebbüsüne ilişkin sözlerinin yer aldığı kaydın izlenmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bir defa bu kontrollü darbe girişimiyse Bay Kemal, senin 7 Ağustos’ta Yenikapı’da ne işin var, niye oraya geldin? Bay Kemal’in şu anda kullandığı bu sözü, FETÖ elebaşı da aynı sözü kullandı. Ne zaman 16 Temmuz’da ‘kontrollü darbe’ dedi ve orada işte her şeyiyle kendisi açığa çıktı. Bunu ilk önce FETÖ kullandı, ondan sonra da o kullandı, burası manidardır” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN BANKACILIK SİSTEMİ DÜNYADA ÇOK CİDDİ BİR İTİBARA SAHİPTİR”
Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye hakkındaki açıklamalarının anımsatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s’un Türkiye’ye karşı kasıtlı bir politik davranış içerisinde bulunduğuna işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu değerlendirmeler bir defa ekonomik gerçekliklerden çok çok uzak, tamamen siyasidir. Ve zaten bizim artık S&P’yle de bir ilişkimiz kalmadığı için bu da onları tabi çıldırtıyor” dedi.
Türkiye’de bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün 2018 sonu itibarıyla 3,9 trilyon liraya ulaştığını, mevduat büyüklüğünün 18 yılda 138 milyar liradan 2,1 trilyon liraya yükseldiğini, toplam öz kaynakların da 25,7 milyar liradan 421,2 trilyon liraya ulaştığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorunlu kredi oranının da yüzde 7’den yüzde 3,8’e gerilediği bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bankacılık sistemimiz sağlam şekilde yoluna devam etmekte, bunu rakamlar da bir defa açıkça ortaya koymaktadır. Şu anda Türkiye’nin bankacılık sistemi dünyada çok ciddi bir itibara sahiptir” şeklinde konuştu.
TANZİM SATIŞLAR
Tanzim satış uygulamasına ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, uygulamadan özellikle zincir marketlerin rahatsızlık duyduğunu söyledi. Satışı yapılan sebze-meyvelerin fiyatlarında yüzde 50 düşüş yaşandığını, bunu gördükten sonra da ürünleri çoğalmanın gündeme geldiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “31 Mart’ta kadar bu süreci böyle devam ettireceğiz. Ama zincir marketlere ne oluyor, niye rahatsız oluyorsunuz? Biz vatandaşımızın bir defa günlük temin etmek zorunda kaldıklarını orada satıyoruz, onları veriyoruz. Yani biz et, kıyma, bunlara girmedik. Ama et, kıymada da siz aynı oyunu oynadınız, bir ara kıyma 35 liraya kadar çıktı, sonra biz ithale girince hemen orada da fiyatlar 28 liraya kadar düştü. Biz devletsek, bir defa bu zulmü ortadan kaldırmamız lazım. Ha böyle giderse bu iş, o zaman biz kalkarız, Türkiye’de 81 vilayette icabında tanzim satışları oluşturur ve bu tanzim satışları da bu şekilde vatandaşa ucuz ürün teminine çalışırız.”
Otomotiv sektörüne yönelik destek, teşvik ya da vergi düzenlemesi yapılıp yapılmayacağına dair soruya da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kredi kartlarında ve tüketici kredilerinde vadelerin uzatılması konusunda bir çalışma yaparak, kamuoyuna açıkladığını bunun iç pazarda tüketicileri, araç almak isteyen vatandaşı rahatlatacağını söyledi.
ABD İLE İLİŞKİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile son yaptığı telefon görüşmesine ilişkin soruyu da “Sayın Trump’la ikili görüşmelerimiz geneli itibariyle olumlu geçer, olumlu geçmektedir. Bunda da yine iş Suriye konusuna gelince, burada olumlu bir görüşme yaptık diyebilirim” cevabını verdi.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın şu anda Washington’da yaptığı görüşmelerle konunun daha da farklı bir konuma geleceğini, daha net bilgileri Akar’dan alacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii günümüz özellikle liderler ilişkisinde, uluslararası ilişkilerde tabii liderlerin kendi arasındaki diplomasi son derece önemli bir husus, yani hafife alınacak gibi değil. Biz de Sayın Trump’la olumlu bir ilişkiye bu noktada sahibiz. Bu da birçok sorunu daha kolay çözmemizi sağlıyor. Ve kendisinin tabii bir daveti oldu, tabii ben de kendisine önce ben sizi bekliyorum dedim” sözlerine yer verdi.
“SURİYE’DE OLUŞTURULACAK GÜVENLİ BÖLGENİN KONTROLÜ TÜRKİYE’DE OLMALI”
Rusya ile ilişkilerin de yoğun ve olumlu devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve ABD ile ilişkilerde belirlenen isimler üzerinden görüşmelerin devam ettiğini, böylelikle liderlerin görüşmelerinde neticenin daha kolay alındığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin çok önem verdiği bir ismi Türkiye’ye büyükelçi atadığına, Büyükelçi’nin birkaç haftaya görevine başlayacağına işaret ederek, 31 Mart’tan sonra belki Washington’u ziyaret etme durumunun olabileceğini bildirdi.
Suriye’de güvenli bölge konusunu ABD Başkanı Trump ile belli bir noktaya taşıdıklarını, Türkiye sınırındaki bir güvenli bölgenin Türkiye’nin kontrolünde olması gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Yani Afrin’de, Cerablus’ta, ne bileyim El Bab’da inşa ettiğimiz huzur ve istikrarı biz sınır bölgemizde de kurmamız lazım, bunu da ancak biz kurarız. Mesela göçmenlerden korkan Avrupa’nın, Suriye’de varlık göstermesini biz beklemiyoruz. Bir taraftan, ‘aman ha kapıları açma’ diyeceksiniz, ama öbür taraftan benim kapımın açık tutulmasını isteyeceksin, gelsinler Türkiye’yi vursunlar, böyle bir şeye müsaade edilebilir mi? Asla buna müsaade edemeyeceğimizi, etmeyeceğimizi biz bütün liderlere gerek Soçi Zirvesi’nde olsun, gerek Astana’da olsun, gerek diğer ikili görüşmelerde olsun, hepsini söyledik. Ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye’den çekilme kararının ülkelerimizin menfaatleri ile Suriye’nin toprak bütünlüğü, bu çok önemli ve siyasi birliği aleyhinde gelişmelere yol açmaması da bizim için önem arz ediyor, biz bunu da kendilerine çok açıkça söylüyoruz. Dolayısıyla Suriye’nin toprak bütünlüğü noktasında da hemfikir olmamız lazım ve çekinmeden, yani sonra oluşacak boşluğun terör örgütleri için güvenli bölge hâline gelmesine müsaade etmeyeceğimizi de söyledik.”
“ADANA MUTABAKATI’YLA TERÖRİSTLERİ SONUNA KADAR KOVALAMA HAKKINA SAHİBİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adana Mutabakatı’nın yeniden canlandırılabilmesi için Şam ve Ankara arasında yeni bir mekanizma veya belli bir düzeyde bir çalışma yapılmakta mı?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Adana Mutabakatı, bize yaptığımız operasyonlar için imkân tanıyor şu anda. Esed’e hak etmediği bir meşruiyeti biz veremeyiz. Ve dikkat edilirse Adana Mutabakatı’nın içerisinde biz teröristleri sonuna kadar kovalama hakkına da sahibiz. O bakımdan bize önemli imkân sağlıyor. Ve o günden bugüne de Adana Mutabakatı noktasında gerek bizim Esed’le münasebetlerimizin iyi olduğu dönemler dâhil hiçbir zaman artık bunu biz tek taraflı iptal ediyoruz diye önümüze gelmemiştir. Tabii bunun bu şekilde önümüze gelmemiş olması nedir? Bunun devamı anlamınadır. Ve biz de buradan hareketle Adana Mutabakatı’nı önemsiyoruz. Adana Mutabakatı’nın altında imzası bulunan diğer tarafın itiraz etme hakkı yok. Bu da bize, ya sizi işte çağırmadılar diyorlar ya bazen, rejim sizi çağırmadı, Adana Mutabakatı çok açık net bunu ortaya koyuyor. Ve Sayın Putin’in de bunu hakikaten bana ifade etmiş olması çok önemliydi ve bu aynı zamanda da Birleşmiş Milletler şartına da uygundur ve biz her türlü adımı da bu noktada ülkemizin güvenliği için atarız.”
“MÜNBİÇ’İN TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN TEMİZLENMESİ, TÜRKİYE İÇİN GÜVENLİK MESELESİ”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ABD’nin terör örgütüne yaptığı yardımları anlatan kısa filmin gösterilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesinin ardından doğacak boşluğu Türkiye’nin doldurması gerektiğini vurguladı.
Münbiç’in terör örgütü PYD-YPG’den temizlenmesinin Türkiye için artık bir güvenlik meselesi hâlini aldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rejimin Münbiç’e yönelik tahrik girişimlerine ve PYD-YPG’nin rejimi Münbiç’e sokma çabalarına müsamaha gösterilmemelidir. Konu geniş bir çekilme planı çerçevesinde tabii ki ele alınıyor, bizim kararlılığımız devam ediyor. Belli bir süre bekleriz, oldu-olmadı bir gece ansızın gelebiliriz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İletişim Başkanlığı’nın hazırlattığı kısa filmi Lindsey Graham’a da izlettiğini, kendisine de bir kopyasını verdiğini söyledi.
İdlib konusunda da gerekli adımları attıklarını, Rusya’nın bölgedeki HTŞ’den duyduğu rahatsızlığı gidermek için Türk istihbarat birimlerinin çalışmaları bulunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Rusya-İran’ın hassasiyetle konunun üzerinde durduğunu, üç ülke arasındaki mutabakatı her hangi bir yanlışlığa kurban etmemek için titiz davranıldığını dile getirdi.
Suriye’deki anayasa komitesine dair sıkıntıların çözüleceğine inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herhangi bir sıkıntının olduğu yerde de biz onlara bu konularda deneyimli, tecrübeli anayasacımızla bu tür hazırlıkları yapmış olanlarla kendilerine yardımcı oluruz. Bütün mesele yani Suriye’deki ihtilafın Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde siyasi yollardan çözümünü gerçekleştirelim ve bunu çok daha fazla uzatmayalım, çünkü orada da çok cana bu iş maalesef mal oldu” diye ekledi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi konusunda gelişme olup olmadığı sorusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, ele geçen her türlü belgeyi, bilgiyi Amerika’ya ulaştırdıklarını, ABD dışındaki ülkelerde de FETÖ üyelerinin takip edilerek tek tek yakalanarak, Türkiye’ye getirildiğini söyledi.
“AB’NİN TÜRKİYE’Yİ OYALAMA PLANLARINA KARŞI, BİZİM DE ALTERNATİF PLANLARIMIZIN OLMASI GEREK”
Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi oyalama planlarına karşı, kendilerinin de alternatif B ve C planları olması gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Olur veya olmaz şunu bir defa bilmemiz lazım ki: Türkiye yani Avrupa Birliği’ne her şeyiyle bağlı bir ülke konumunda değil. Onun için ben Kopenhag Kriterleri olmazsa Ankara Kriterleri’ni tesis ederiz onunla yolumuza devam ederiz demiştim, bugün de aynı kafadayım” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB konusunda nihai kararı milletin vereceğini, gerekirse millete “Tamam mı? Devam mı?” sorusunu yönelteceklerini dile getirerek, “Bu kadar bizi oyalamaya hakkınız yok. Burası bir kabile devleti değil, burası Türkiye. Bizim dünyada 22 milyon kilometrekareye hükmetmiş bir devlet anlayışımız var, bir devlet yapımız var. Bir oralardan küçüle küçüle küçüle gelmişiz 780 bin kilometrekare olmuşuz. Şu anda ‘ben Avrupa Birliği üyesiyim’ diyenlerin birçoğunda bizim izlerimiz var, hâlâ atlarımızın orada mahmuzlarının izleri var önce bunu görmeleri lazım. Bunu göremeyenlere biz değerlendirmemizi milletimizle yaparız ondan sonra da kararımızı verir yolumuza devam ederiz olay bu kadar basit” değerlendirmesinde bulundu.
GAZETECİ CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
Soru üzerine gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemal Kaşıkçı cinayetini örtbas etmenin, yok saymanın mümkün olmadığını yineleyerek, şöyle devam etti: “Ben kesmeyi çok iyi bilirim diyen bir ahlaksız, bir adi var orada meğerse bu adli tıp mensubuymuş. Bakın gelişte kimi nereye gönderecekleri belli, başlarındaki lider konumunda olan isimler belli ve bu isimler ortada olduğuna göre bunu şimdi Veliaht Prens bilmeyecekte kim bilecek? Yani bunun toplamda işte 22 kişiye filan çıkarıldığını söylediler filan talimatı veren belli. Bunu Amerika’dan gelen heyet onlar bile kararı adeta kendi aralarında vermiş durumdalar ama konuşmuyorlar, konuşamıyorlar. Şimdi Suudi Arabistan, Türkiye’yle olan ilişkilerine yönelik farklı tavırlar içerisine girmek suretiyle yani bu işi farklı bir mecraya doğru akıtıyor. Eğer senin bu noktada kendinden şüphen yoksa ne korkuyorsun? Açıkça çık ortaya konuşman gereken ne varsa bunları konuş. Ama böyle sağa sola dolar, petrol dağıtmak suretiyle bu iş çözülmez, çünkü ortada bir can var ve bu bir kalemşor ve senin vatandaşın. Ve biz dünyada da bunu bu şekilde anlattık, anlatıyoruz ve anlatacağız. Çünkü bu benim ülkemde oldu, İstanbul Başkonsolosluğunda oldu bunun açığa çıkması lazım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni askerlik sisteminin de yakın zamanda hayata geçirileceği bilgisini verdi. Sigarayla mücadele konusunda ailece bir tavır içerisinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilay’ın çalışmalarının devletle koordineli yürütüldüğünü, herkesin de bireysel olarak sigarayla mücadele etmesini istedi.
Mısır’da idam edilen gençlerin anımsatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeci Sisi’yi destekleyenlerin Türkiye’de de 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında durduğunu ifade etti. Sisi’nin göreve geldiğinden bu yana 42 kişiyi idam ettiğini, Uluslararası Af Örgütü’nün idamları durduramadığını, Batılı ülkelerin Mısır’daki idamlara sessiz kaldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır’da en son idam edilen dokuz gençten birinin hâkime yönelik sözlerini hatırlatarak, bu kişilerin işkenceyle işlemedikleri suçları kabul etmek zorunda kaldıklarını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “’Tayyip Erdoğan niçin Sisi’yle görüşmüyor’ diyenlere cevap veriyorum; aracı olanlar oluyor, geliyor zaman zaman; ben böyle bir kişiyle asla görüşmem. Her şeyden önce, onun bir defa genel afla içerideki bütün bu insanları serbest bırakması lazım, serbest bırakmadığı sürece de biz kalıp Sisi’yle görüşemeyiz” diye konuştu.
Meclis başkanlığı konusunda AK Parti TBMM Grup Başkanı’nın gerekli görüşmeleri yaptığını, tek isimle seçime gidilmesi kararı verildiğini ve AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop’tan aday olmasını rica ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin oluşacak yeni yapıda gerekli planlamaları yaptığını açıkladı.
TÜRKİYE,ADANA, ADIYAMAN, AFYON, AĞRI, AMASYA, ANKARA, ANTALYA, ARTVİN, AYDIN, BALIKESİR, BİLECİK, BİNGÖL, BİTLİS, BOLU, BURDUR, BURSA, ÇANAKKALE, ÇANKIRI, ÇORUM, DENİZLİ, DİYARBAKIR, EDİRNE, ELAZIĞ, ERZİNCAN, ERZURUM, ESKİŞEHİR, GAZİANTEP, GİRESUN, GÜMÜŞHANE, HAKKARİ, HATAY, ISPARTA, MERSİN, İSTANBUL, İZMİR, KARS, KASTAMONU, KAYSERİ, KIRKLARELİ, KIRŞEHİR, KOCAELİ, KONYA, KÜTAHYA, MALATYA, MANİSA, KAHRAMANMARAŞ, MARDİN, MUĞLA, MUŞ, NEVŞEHİR, NİĞDE, ORDU, RİZE, SAKARYA, SAMSUN, SİİRT, SİNOP, SİVAS, TEKİRDAĞ, TOKAT, TRABZON, TUNCELİ, ŞANLIURFA, UŞAK, VAN, YOZGAT, ZONGULDAK, AKSARAY, BAYBURT, KARAMAN, KIRIKKALE, BATMAN, ŞIRNAK, BARTIN, ARDAHAN, IĞDIR, YALOVA, KARABÜK, KİLİS, OSMANİYE, DÜZCE,
DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış törenine katıldı






Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde, sadece ülkemizi eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık. Aynı zamanda, terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar, istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkından geldik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla Adliye Sarayı yanındaki miting alanında Marmaris-Datça Yolu, Milas İçme Suyu Arıtma Tesisi ve Bodrum Devlet Hastanesi ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni’nde konuştu.
Marmaris ziyaretleri dışında epeydir Muğla’yla hasret gideremediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğlalılara “Sizleri özlemişiz” diye seslendi.
Bugün hem özlem gidermeye hem de şehre kazandırdıkları eser ve hizmetlerin resmî açılışlarını yapmaya geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşımda muhteşem bir katılım görüyorum. Bugün Muğla bir başka” dedi.
Eser ve hizmet siyasetlerinin en güzel örneklerini Muğla’da görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muğla’nın her karış toprağında izimiz var, emeğimiz var. Hamdolsun Muğla’mız da tarımıyla, turizmiyle, ticaretiyle bu emeklerimizi üretime, istihdama, kazanca dönüştürme konusunda çok başarılı” değerlendirmesini yaptı.
Geride kalan 20 yılda ülkenin altyapısından üstyapısına kadar tüm eksiklerini gidermiş, Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını önemli ölçüde tamamlamış olarak milletin huzurunda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın geçmeye hazırlandığı yeni yönetim ve ekonomi düzeninde, Türkiye’yi hak ettiği seviyeye çıkarmanın ilk adımını attıklarını gördüğünü söyledi.
“ÜLKEMİZİ EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ESER VE HİZMETLERE KAVUŞTURDUK”
Şimdi daha büyük hedeflerle, daha büyük bir öz güven ve güçle yönlerini geleceğe dönmüş durumda olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan 12 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilk açıkladığımızda zihinlerini geri kalmışlık ve faşizm kapanına hapsetmiş birileri, kendi akıllarınca bizi küçümsemiş, alaya almışlardı. Hep yaptıkları gibi 2023 hedeflerimizi hayata geçirmek için başlattığımız her programa, her projeye, yatırıma ne diyorlardı? ‘Yapamazsınız.’ diyorlardı. Böyle engellemeye çalıştılar ve bu onlar için hezeyandı ama bunu dün gibi hatırlıyoruz” diye konuştu.
Yatırımlara karşı çıkanlara kulak asmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii biz AK Gençlik’le, AK kadrolarla bunlara yüz vermedik. Hiç kulak asmadık. Bizim baktığımız tek yer milletimizdir, milletimizin özlemleridir, milletimizin talepleridir, milletimizin ihtiyaçlarıdır. Hamdolsun her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde sadece ülkemizi eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık aynı zamanda terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkından geldik. Kendi milletinden umudunu kesenlerin, ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemek için sergiledikleri kepazeliklere rağmen Cumhuriyetimizin 100. yılına coşkuyla, gururla, heyecanla girdiğimiz bir döneme ulaştık.”
“BU MİLLET TERÖRDEN BESLENENLERE, KAN EMİCİLERE BU ÜLKEDE YOL VERMEZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, havaalanından buraya gelene kadar yol boyu tıklım tıklım olduğunu aktardı.
Müstemleke zihniyetlilerin kepazeliklerinin bitip tükenmek bilmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacak bir savunma sanayi projemizin açılışında, ordumuzun komutanlarıyla birlikte yaşadığımız sevince tahammül edemediklerini hep birlikte gördük. Bay Kemal, Sakarya Arifiye’de bu ordunun başkomutanı olarak Tayyip Erdoğan ne yaptı? Orada Fırtına obüslerinin teslim törenini yaptı. Senin hayatında, senin aklında böyle bir şey var mı, böyle bir şey yapabilir misiniz? Altay tanklarının teslimini yaptık Bay Kemal. Bunlarla ordumuz çok daha güçlü. Ordumuz bunlarla o terör örgütlerini ne yaptı? İnlerine gömdü inlerine. Bay Kemal, sen bu teröristlerle dirsek dirseğe dolaştın. Cezaevlerindeki teröristleri de nasıl çıkarırız diye bunun gayreti içerisindesin. Boşuna uğraşma, o teröristler öyle oralardan çıkamazlar. Ama bu şimdiden vadediyor. Yahu, Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan bu Demirtaş değil miydi? Şimdi çıkmış bu, ‘onları çıkaracağım’ diyor. Bu millet sana bu yolu açmaz. Bu millet terörden beslenenlere, kan emicilere bu ülkede yol vermez.”
Millete güvendiğini ve millete inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Bu yolda böyle yürüyeceğiz. El ele yürüyeceğiz, omuz omuza yürüyeceğiz. Hak ve özgürlük denilince biz milletimizle el ele olmayı anlarız, kan emicilere asla prim vermeyiz. Ama bu zihniyet önce Sakarya Arifiye’deki fabrikanın bu seviyeye gelmesini sağlayan yatırımlarımızı sabote etmek için yapmadığını bırakmadı. Her türlü yalan ve iftirayı kullanarak yürüttüğü bu ihanet kampanyasında başarılı olamayan bu habis zihniyet, bu defa doğrudan kahraman ordumuzu ve şerefli komutanlarımızı hedef alarak asıl niyetini gösterdi.”
“Muğla seninle gurur duyuyor” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben de sizinle gurur duyuyorum. Gönüllerde köprüler kuralım ve destanları beraber yazalım” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her gün sınırlarımızı taciz eden Yunanistan’a, elinde on binlerce masumun kanı olan PKK’ya, ülkemizin son dönemde gördüğü en büyük ihanet çetesi olan FETÖ’ye, egemenliğimizi hedef alan ülkelere, velhasıl Türkiye ve Türk milleti düşmanlarına göstermediği, gösteremediği tepkiyi, ordumuzun komutanlarına fütursuzca sergileyen, seviyesizce hakaret eden bir kişi bu ülkenin siyasetçisi olabilir mi? Kardeşlerim anayasamıza göre bu kardeşiniz, bu ordunun başkomutanıdır. Bunu ben söylemiyorum anayasamız söylüyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerin “Bir gece ansızın gelebiliriz” sloganları üzerine de “Aynen öyle, bir gece ansızın gelebiliriz ve geleceğiz” ifadesini kullandı.
“KENDİ ÜRETİMİNİ YAPABİLEN TÜRKİYE GERÇEĞİNE TAHAMMÜL EDEMİYORLAR”
Muhalefetin, ülkenin ve milletin hangi menfaatini savunacağını ve hangi hedefini hayata geçirebileceğini soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii biz bunların asıl karın ağrılarını çok iyi biliyoruz. Bunlar Arifiye’deki atıl fabrikanın, ülkenin savunma sanayiinin en önemli üretim tesislerinden biri olmasından rahatsızlar. Bunlar karasından havasına, denizinden siberine kadar savunma sanayiinin her alanında kendi tasarımını, kendi üretimini yapabilen Türkiye gerçeğine tahammül edemiyorlar. Bunlar, terörü sınırları içinde bitirmekle kalmayıp sınırları ötesinde de teröristlerin başını ezen Türkiye fotoğrafına dayanamıyorlar” dedi.
Muhalefetin, küresel krizler karşısında diz çöküp teslim olmak yerine krizleri fırsata dönüştüren Türkiye tablosunu içlerine sindiremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü bunların tüm hayatları, vesayetçilerin ve darbecilerin yönetimini kendilerine altın tepside sunduğu ülke hayaliyle geçmiştir. Rahmetli Menderes’i idam sehpasına gönderip ülkenin başına böyle çullandılar. Rahmetli Demirel’i muhtıralarla yıpratıp ülkenin başına böyle çöreklendiler. Rahmetli Özal’ı binbir yalan ve iftirayla devreden çıkartıp ülkenin başına böyle musallat oldular. İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren bize de aynısını yapmak için çok uğraştılar. Ülkeye ve millete daha büyük hizmetler kazandırmak için harcamamız gereken vaktimizin ve enerjimizin bir kısmını, bunlarla mücadeleye ayırmak mecburiyetinde kaldık. Partimizi kapatmaya teşebbüs etmekten sokakları karıştırmaya, terör örgütlerini cesaretlendirmekten darbecilere alkış tutmaya kadar her yolu denediler. Dışarıda ve içeride Türkiye’yi hedef alan kim varsa hepsinin yanında bunlar yer aldılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, işte ben şu anda karşımdaki bu muhteşem kalabalığın, az önce resmî rakamını sordum, dedim ne kadar? Resmî rakamı aldım, elhamdülillah 50 bine varan bir katılımla bugün buradayız. Bunlar bir tek kendi ülkelerinin, kendi insanlarının mücadelesine destek olmadılar. Şimdi de aynı kafayla, yeni oyunlar peşinde koşuyorlar.”
“BUNLAR ANAYASA’YI DA HİÇ OKUMAMIŞLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, altılı masaya değinerek, “Bir masa kurmuşlar, etrafındaki herkesten ayrı ses çıkıyor. Herkes ayrı baş çekiyor, herkes ayrı hesap yapıyor. Bunlar Anayasa’yı da hiç okumamışlar. Sen nasıl oluyor da daha seçilmemişsin ve seçilmediğin hâlde nasıl oluyor da ‘hemen seçime gideriz’ diyorsun? Neyse, olanlar oldu. Bunların, ‘Allah bir’ dediğine inanın, başka hiçbir şeye inanmayın. Çünkü Allah bir” dedi.
“Masanın altında, üstünde sakladıkları, gözükmeyen ortakları ayrı telden çalıyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha ortada fol yok, yumurta yok. Sizin deyiminizle şerlenmelerinden, şımarmalarından yanlarına varılmıyor. Çünkü bunlar sadece zarar dostudur. Ülkenin ve milletin iyiliğini istedikleri tek bir örnek görülmemiştir. Ülkemize 20 yıldır kazandırdığımız her eser ve hizmeti, demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın tamamını nasıl bunlara rağmen yaptıysak inşallah Türkiye Yüzyılı vizyonunu da aynı şekilde hayata geçireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, “Bunun için şimdi Muğla’dan destek istiyoruz. Öyle bir ses verin ki altta Akdeniz’in, üstte Marmara’nın her karışından duyulsun. Muğla, 2023’te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Muğla, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Muğla, dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Muğla, bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak 2023’te Cumhuriyetimizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız?” diye seslendi.
Alandakilerin hep bir ağızdan “evet” karşılığını vermesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim sizlerden razı olsun” dedi.
“5 MİLYAR 221 MİLYON LİRA YATIRIM BEDELİNE SAHİP PROJELER”
Vatandaşlarla her buluşmalarının bir eser ve hizmet şöleni şeklinde gerçekleştiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün de Muğla’da çeşitli kurumlarımızca şehrimize kazandırılan 5 milyar 221 milyon lira yatırım bedeline sahip projeler ile ilçe belediyelerimizin 523 milyon liralık yatırımlarının resmî açılışını yapıyoruz. Eğitimde, anaokulundan liseye kadar çok sayıda yeni okulumuz ile aralarında deprem güçlendirme çalışmalarının da bulunduğu diğer yatırımlardan oluşan 17 projeyi resmen hizmete açıyoruz. Ziya Paşa ne diyor? ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Üniversitemizin yeni fakülte ve yüksekokul binaları ile altyapı ve çevre düzenlemeleri çalışmalarının resmî açılışını da buradan yapıyoruz. Menteşe’deki 2’şer bin kişi kapasiteli iki öğrenci yurdunun, Fethiye’deki 1350 kişilik öğrenci yurdunun, Bodrum Gençlik Merkezi ve Spor Salonu’nun, Dalaman Spor Salonu’nun, Marmaris Stadı’nın, Milas Spor Salonu’nun resmî açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Sağlıkta, Bodrum’da 150 yataklı, Milas’ta 150 yataklı, Yatağan’da 100 yataklı devlet hastanelerimiz ile Ula Sağlık Merkezi’ni hizmete açıyoruz. Ulaştırmada, Muğla-Kale yolunun tamamlanan 6 kilometresi ve tünelinin, Bozburun-Datça yolunun tamamlanan kısımlarının, Milas tarihî Sarıçay Köprüsü restorasyonunun açılışlarını da bugün yapıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımda, Milas İçmesuyu İsale Hattı ve Arıtma Tesisi, Menteşe Göktepe sulaması, Seydikemer Eşen Çayı ve Akçay Deresi ıslahı, Girme ve Seki Arazi Toplulaştırması, ilçelerdeki göletlerin ağaçlandırma çalışmaları ile ORKÖY ve kırsal kalkınma yatırımları hibe desteklerinin resmî açılışlarını gerçekleştireceklerini belirtti.
Çevre ve şehircilikte 644 milyon liralık bir yatırımla tamamlanan Muğla Kanalizasyon Şebekesi ve Arıtma Tesisi ile ilçelerdeki altyapı yatırımlarının da resmî açılışlarını yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide aralarında 422 milyon liralık yatırım olan Yatağan Pamukkale Enerji İletim Hattı’nın da bulunduğu çok sayıda yatırımı da hizmete açacaklarını söyledi.
Valilik tarafından tamamlanan yol yapımları, antik kentlerdeki kazılar, restorasyonlar, çevre düzenlemeleri, çeşitli kurumların hizmet binaları ve diğer yatırımlar ile Köyceğiz, Ula, Kavaklıdere, Ortaca, Dalaman, Seydikemer ve Yatağan belediyelerinin 86 ayrı projesini de resmen hizmete açtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu yatırımların şehre hayırlı olmasını diledi.
“MUĞLA’YA TOPLAM 50 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Emeği geçen bakanlıkları, belediyeleri ve kurumları da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidara geldiğimiz günden bugüne Muğla’ya toplam 50 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Laf ola beri gele yok, icraat, icraat, icraat” diye konuştu.
Eğitimde 3 bin 325 yeni derslik kazandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 11 bin 157 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını, toplam 69 spor tesisi inşa ettiklerini söyledi.
Kentteki ihtiyaç sahiplerine toplam 2,5 milyar lira tutarında kaynakla destek olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sağlıkta toplam 1541 yataklı 16 hastane dahil 38 sağlık tesisi inşa ettik. Çevre ve şehircilikte Muğla’da 3 bin 355 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 953 konutun yapımına devam ediyoruz. Muğla için İlk Evim projemiz kapsamında toplam 2 bin 599 konut inşa edecek, İlk Arsa projemiz kapsamında da 5 bin 500 altyapılı arsayı sizlerin hizmetine sunacağız. İktidara geldiğimizde Muğla’da 8 adet atıksu arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 25’ine ulaşılabilir iken bugün 33 adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 94’üne hizmet veriyoruz. Ulaştırmada 90 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğuna 367 kilometre ilave yaparak toplamda 457 kilometreye ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl 4,6 milyon yolcu kapasitesine ulaşan Dalaman Havalimanı’nı ve geçtiğimiz yıl yaklaşık 4 milyon yolcu kapasitesine ulaşan Milas Bodrum Havalimanı’nı yeniledik. Ören ve Turgut Reis yat limanlarını, Bodrum ve Güllük iskelelerini tamamlayıp şehrimize kazandırdık.”
“234 MİLYON FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK”
Tarım orman alanında Muğla’ya 8 baraj, 7 içme suyu tesisi, 18 sulama tesisi, bir arazi toplulaştırma, 66 taşkın koruma tesisi, 7 gölet ve 10 hidroelektrik santrali inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptığımız sulama projeleriyle Muğla’da yaklaşık 105 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık, 60 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 5 barajın inşası sürüyor. Şehir genelinde 110 bin hektar alanda çalışma yaparak 234 milyon fidanı toprakla buluşturduk” diye konuştu.
Arıcılığı geliştirmek ve organik bal üretimini desteklemek için 14 bal ormanı kurduklarına da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere toplam 2,1 milyar liralık tarımsal destek verdiklerini, 9 tarımsal ovayı da koruma altına aldıklarını söyledi.
Muğla’daki turist sayılarına ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yabancı turist sayısına göre ilk üçte, iç turizmde ise ilk sırada yer alan Muğla’mızın toplam turist sayısı, önceki yıla göre yüzde 37 artış göstererek 6 milyonun üzerine çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’ya sanayi ve teknolojide, bir teknopark ile 2 araştırma geliştirme merkezi kurduklarını da belirterek şunları kaydetti: “İşverenlerimizi toplam 4,1 milyar lira tutarındaki prim teşvikiyle destekledik. Enerjide Muğla’ya, Menteşe’ye, Yatağan’a, Ula’ya, Kavaklıdere ve Bayır’a doğal gaz arzını sağladık. Bitmedi, önümüzdeki dönemde Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Köyceğiz, Marmaris, Milas, Ortaca ve Seydikemer’e doğal gaz arzını inşallah sağlayacağız. Gördüğünüz gibi ne kadar özetlersek özetleyelim, Muğla’ya hizmetlerimizi anlatmakla bitiremiyoruz, inşallah önümüzdeki dönemde şehrimizi daha çok, daha büyük hizmetlerle buluşturacağız. Türkiye Yüzyılı destanını Muğla’yla, siz Muğlalılarla birlikte yazacağız. Zaman daraldı, seçime ana kademe yoğun bir şekilde gidiyor muyuz? Sandıkları patlatıyor muyuz? Şimdi öyle bir seslenelim ki tüm Türkiye duysun. Muğla’dan inşallah sandıkları patlatarak geleceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından, hizmete alınacak projelerin bulunduğu noktalara canlı bağlantı yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle kurdele keserek hizmete alınan eserlerin toplu açılışını yaptı.
Törene, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da katıldı.

DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katıldı





Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin, özellikle de İstanbul’un tarihî ve kültürel mirasına sahip çıkmayı, ecdada karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlayarak kütüphanenin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Hayatını kaybeden sanatçı Burhan Çaçan’a Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burhan Çaçan yürek tellerimizi titreten, güçlü sesi, kendine özgü yorumu ve her zaman koruduğu vakur duruşuyla hem halkımızın gönlünde taht kurmuş hem de Türk halk müziğine eşsiz katkılar yapmış bir sanatçımızdır. Merhum sanatçımız bizim de ilk gençlik yıllarımızdan itibaren severek dinlediğimiz, şahsiyetini hep takdir ettiğimiz gerçekten müstesna bir insandı. 45 yıllık sanat hayatı boyunca birbirinden değerli albümlere imza atan Burhan Çaçan vefatıyla geride doldurulması zor bir boşluk bırakmıştır. Rabbim merhum sanatçımızı rahmeti ve merhametiyle kuşatsın. Başta ailesi olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır versin diyorum” ifadelerini kullandı.
Kütüphaneye dönüştürülen Rami Kışlası’nın ülkenin son 2,5 asırlık tarihinde çok önemli bir yeri olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de buranın gıda çarşısına dönüştüğü dönemde peynir, sucuk ve pastırma satışı yaptığını söyledi.
Burada bir geçmişini kenara koymanın mümkün olmadığını, buranın top sahası olduğu dönemde futbol da oynadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama hepsinden öte Sultan 2. Mahmut 1828-1829’daki Osmanlı Rus Savaşı’nın askerî ve idari yönetimini bu kışladan yürütmüştür. Cumhuriyet döneminde de aynı amaçla uzunca bir süre kullanılan kışla daha sonra az önce ifade ettiğim gibi Gıda Toptancıları Sitesi de dâhil farklı biçimlerde değerlendirilmiştir” diye konuştu.
“İSTANBUL’UN EN BÜYÜK KÜTÜPHANESİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman içinde ciddi bir tahribata uğrayan bu abide eseri İstanbul’un en büyük kütüphanesi olarak düzenlemek için yürüttükleri çalışmaların nihayet sona erdiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rami’yi sadece bir kütüphane değil pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitapseverlere hizmet verecektir. Kullanım alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj alanı 51 bin metrekareyi bulan, diğer ilaveleriyle yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde ilk etapta 2 milyonu aşkın kitap ve 4 bin 200 kişilik kapasitesiyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Kitap sayımız elbette zaman içinde daha da artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi de 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami bünyesindeki Yazma Eserler Kütüphanesi’nin de buraya ayrı bir derinlik katacağını dile getirerek günümüzün olmazsa olmazı dijital kaynakların da burada meraklılarıyla buluşacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphanede emeği geçen herkesi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefine adım adım yaklaştıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyledi.
Ülkenin özellikle de İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmayı ecdada karşı sorumluluklarının bir gereği olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üstelik sadece bununla kalmadıklarını, modern sanatların ülkede yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri de hayata geçirdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde ülkenin en iyi altyapısına sahip bir kongre ve kültür merkezi, sergi merkezi ve kütüphaneyi milletin hizmetine sunduklarını anımsatarak, yine Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkü’ndeki, Tarabya Yerleşkesi’ndeki, Dolmabahçe’deki, Yıldız Sarayı’ndaki tarihî eserleri restore ederek, Vahdettin Köşkü’nü o yanmış hâlinden sonra bugünkü hâline getirerek, yeni baştan yaparak, tarihe sahip çıktıklarını dile getirdi.
Millî Saraylar Başkanlığını, Cumhurbaşkanlığına bağlayarak, ecdat yadigârı pek çok eserin ihyasını sağladıklarını, bunlarla beraber Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’ni yürütülen tüm olumsuz kampanyalara rağmen yeniden ve çok daha güzel bir şekilde İstanbul’un kültür sanat hayatına kazandırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Diğer yandan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Bir taraftan Kültür ve Turizm Bakanlığımız diğer taraftan Millet Bahçeleri bünyesindeki kütüphane çalışmalarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, öte yandan belediyelerimiz, ülkemizi ve gençlerimizi kitapla buluşturmak için canla başla çalışıyor. Tabii üniversitelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın son dönemde bu konuda gösterdiği gayretlerin de yakın takipçisiyiz. Yeni bir anlayışla dönüştürdüğümüz ve inşa ettiğimiz kütüphanelerimizin gençlerimiz nezdinde gördüğü kabule gittiğim her yerde şahit oluyorum. Eskiler ‘şerefü’l mekin bil mekân’ derler. Yani bir mekânın şerefi, değeri, anlamı orada bulunanlarladır. Bu mananın bu sözün en iyi vücut bulduğu yerlerin kütüphaneler olduğuna inanıyorum. İşte burası böyle bir eserdir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte tüm vatandaşların kütüphaneyle ünsiyeti ne kadar güçlendirilirse geleceğin o derece emniyette olacağının altını çizerek, “Az önce buradaki bir Anadolu Lisesi’nin mensubu gençlerimizle bir arada olduk. Ve ‘Cumhurbaşkanım 5 dakikada artık okulumuzdan buraya geliyoruz’ dediler. 5 dakika. ‘Başka?’ dedim, ‘Onları da söyleyin bakalım.’ Artık burada çorbanızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Çayınızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Kahvenizi içecek misiniz? İçeceksiniz. Kek, onu da yiyeceksiniz, para yok. Tabii çok mutlular. Yarın sabahtan itibaren bu uygulama da başlıyor” diye konuştu.
Geriye doğru bakıldığında, kütüphanelerin ne kadar zengin, ne kadar yaygın, ne kadar hareketliyse medeniyetin o derece ürettiğini, devletin o derece güçlü, milletin o derece müreffeh olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, mürekkeple, okumakla, anlamakla, sormakla, anlatmakla yoğrulmuş, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tutan ecdadımız, her kütüphaneyi cennetten bir köşke benzetmiştir. Âlimleri, gölgelerinde soluklanılan cennet ağaçlarıyla kıyaslayan ecdat, onların eserlerini de bu ağaçların meyveleri olarak görmüştür. Elhamdülillah, nasıl bir ecdada sahibiz. İnşallah biz de onlara layık oluruz” değerlendirmesini yaptı.
“ADALET, HAK, HAKKANİYET VE FIRSAT EŞİTLİĞİ TEMELİNDE HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN ÇALIŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayırlı işlerin her biri gibi ilim, irfan, kültür, sanat faaliyetlerini de ibadet aşkıyla yürüten milletin, bu vasfı sayesinde asırlarca dünyaya ışık tuttuğunu, hâlen el üstünde tutulan eserler verdiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kütüphanelerimizin sembolü olduğu bereketli medeniyet iklimimiz, yerini fikri ve manevi kuraklığa bıraktıkça bu tablonun yerini gerileme, rehavet, sefalet almıştır. Kimi dönemlerde bu kuraklık iklimi özellikle tesis edilmiş, özellikle başımıza bir kara bulut gibi çöktürülmüştür. Ülkemizde yıllarca eğitim öğretimi ve entelektüel faaliyetleri hep tek yönlü bir formatlama aracı hem de belirli kesimlere mahsus bir ayrıcalık olarak tutmaya çalışan zihniyetin yol açtığı kısırlığı yaşadık. Çocuklarımızı ya okullara hiç almıyorlardı ya da faşizan baskılarla kendi ideolojik saplantıları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetli Menderes’in başlattığı, rahmetli Özal’ın sürdürdüğü bu ülkenin asli unsuru olan milletin evlatlarının akademiden bürokrasiye, medyadan iş dünyasına her alanda önlerini açma çabalarını hayırla yâd ediyoruz. Biz de hükûmete geldiğimiz günden beri adalet, hak, hakkaniyet ve fırsat eşitliği temelinde hiçbir ayrım gözetmeksizin, ülkemizin her köşesini ve milletimizin tamamını kuşatacak şekilde bu anlayışla çalıştık, çabaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalkınmanın bir bütün olduğuna, en başında da eğitimin, kültür ve sanatın geldiğine inandığını ifade etti.
Bunun için önceliklerinin ilk sırasına eğitimi aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem geçmişin yanlışlarını düzeltecek, mağduriyetlerini giderecek hem de bugünün ihtiyaçlarına cevap verecek bir eğitim altyapısı ve sistemi kurmak için kolları sıvadıklarını söyledi.
Okul öncesinden üniversiteye, oradan akademik basamakların en üstüne kadar tüm kademelerde köklü reformlar gerçekleştirdiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesleki eğitimi güçlendirmek dâhil tüm sistemi yeniden yapılandırdıklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteleri 81 vilayete yaygınlaştırdıklarını anımsatarak, şunları anlattı: “Çocuklarımızı ve gençlerimizi her alanda destekledik. Aynı şekilde kültür sanat altyapımızı tahkim ettik. Düşüncesine, yüreğine, becerisine, emeğine dayalı üretim yaparak ülkemize değer katan herkesin yanında olduk. Yaptığı işe, gerçekleştirdiği üretime, verdiği hizmete kendi değerlerinin damgasını vuran kültür sanat insanlarımızı özellikle teşvik ettik. Bunları yaparken asırlardır yolumuzu aydınlatan medeniyet güneşimizi tekrar en yükseğe taşıma peşinde koşuyorduk. Demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın diğer tüm başlıklarında kaydettiğimiz gelişmelerin de bu mücadeleyi destekleyen bir yönü vardı.”
Geçen 20 yılda ülkenin asırlık altyapı eksiklerini, demokrasi ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermekte gerçekten çok büyük bir başarı yakaladıklarını ve bunu kimsenin inkâr edemeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çerçevede eğitimde, kültür ve sanatta geldiğimiz yeri de çok önemli görüyoruz. Ama henüz bu alanlarda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamadığımızın da farkındayız. Bizimki ancak hayalleri ve hedefleri büyük olanların yaşayabileceği bir hayıflanmadır. Yoksa asırlara bedel eserler ve hizmetler ortaya koyduğumuzdan asla şüphemiz yok” değerlendirmesinde bulundu.
“RAMİ KÜTÜPHANEMİZ GELECEĞE YATIRIMIN ESERİ OLACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya değişirken ülkemizin yerinde kalması demek gerileme işaretidir. Takip eden değil öncülük yapan diğer alanlar gibi kültürde de kendisine sunulanları tüketen değil, üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim ve kültür başta olmak üzere ülkemizi küresel düzeyde marka hâline getirecek başlıkların tamamında da milletimizi hayallerine kavuşturacağız” diye konuştu.
Rami Kütüphanesi’ni, bu büyük yürüyüşte yeni bir halka, yeni bir safha olarak gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rami Kütüphanemizi gezerken bütün gerek cilt hanesi yani mücellitlerimizi gördüm gerekse adeta bir ameliyathane gibi kitapların restorasyonlarının yapıldığı birimlere girdik. Oradaki arkadaşlarımızın nasıl bir hassasiyetle çalıştıklarını, adeta organ nakli yapar gibi o kitapların bütün gerçekten tahrip olmuş o yaprakları tek tek tek nasıl bir yerden bir yere naklettiklerini görmek, onlara şükran borcu olduğumuzu söylememek mümkün değil. Ve bu eserlerle beraber inşallah Rami Kütüphanemiz çok çok farklı geleceğe bir yatırımın eseri olacak. Ülkemize ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyorum. Dilediğimiz tüm kitapları buraya nakledebiliriz. Ve Kültür Turizm Bakanlığımızın bütçesine ayrıca bir destek vererek yurt içi, yurt dışından buraya her türlü inşallah kitapları alacağız. İthalatçılığımıza onu getireceğiz. Kitap ithali yapacağız dünyanın dört bir yanından ve Rami Kütüphanemizin bu uluslararası özelliğini de çok daha güçlü hâle getirmiş olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kütüphanede okuyacak, araştıracak, eser ortaya koyacak, yapılan faaliyetlerden istifade edecek herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına Rami Kütüphanesi’nin minyatürünü takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, protokol üyeleriyle birlikte kurdele keserek kütüphanenin açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde eşi Emine Erdoğan’la birlikte Rami Kütüphanesi’ni gezdi, öğrencilerle sohbet etti.

DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayiinde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı Arifiye Yerleşkesi BMC İşletmesi’nde Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’ne katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
BMC Power tarafından bugün teslim edilecek altı adet yeni nesil Fırtına Obüsü’nün hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu sayıyı önümüzdeki dönemde yeni teslimatlarla toplamda 140’a kadar çıkartacağız. Yeni nesil Fırtına Obüsleri şu an envanterde olan modellere kıyasla pek çok avantaja sahiptir. Yürütülen çalışmalar neticesinde obüslerimizin hem beka kabiliyeti hem de ateş gücü artırılmıştır” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SAVUNMA HAMLELERİNİN ENGELLENMESİNE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye’nin savunma hamlelerinin, geçmişte defalarca yaşandığı gibi, türlü ayak oyunlarıyla engellenmesine asla müsaade etmeyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii alanında da tam bağımsızlığımızı ilan edene kadar durmayacak, dinlenmeyecek, en küçük bir geri gidişe rıza göstermeyeceğiz. İşte bugün burada olduğu gibi, kamu ve özel sektör iş birliğiyle, inşallah ülkemizi başarıdan başarıya koşturacağız” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin zincirlerini kırdığı alanların başında savunma sanayiinin geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ana yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları, teknoloji merkezleriyle son 20 yılda bu alanda hayal dahi edilemeyen başarılara imza attık. Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik. Daha önce başlattığı stratejik projeler emekleme aşamasındayken akim bırakılan ülkemiz, bizimle birlikle ilk defa projelerinin neticelendiği, uygulamaya geçtiği, başarısını ispatladığı günleri gördü. ‘Yapılamaz’ denilen, ‘hayal mahsulü’ olarak nitelenen birçok kritik projeyi, hamdolsun tek tek gerçeğe dönüştürdük.”

-
DÜNYA2 sene ago
DEV YATIRIMLAR | AĞRI’DA ALTIN VE GÜMÜŞ REZERVİ MÜJDESİ
-
DÜNYA3 sene ago
Dev Yatırımlar | Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı Projesi’nde performans testleri başladı
-
DÜNYA3 sene ago
Dev yatırımlar | Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez : Söğüt’te Altın Kaynağı Tespit Edilen Sahayı İnceledi
-
DÜNYA3 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye Genç İş Adamları Heyetini (TÜGİK) Kabulünde Açıklamalarda Bulundu
-
DÜNYA3 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi
-
DÜNYA2 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır anneleri ile iftarda buluştu
-
TEKNE FİRMALARI3 sene ago
Tekne ve Yat Firmaları | İstanbul TÜRKİYE
-
DÜNYA2 sene ago
Angola Cumhurbaşkanı Lourenço Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde