Connect with us

DÜNYA

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, TRT World Forumu kapanış oturumuna katıldı

Yayınlanan

on

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve Güvenliği Yeniden Düşünmek” temasıyla düzenlenen “TRT World Forum”un “Parçalanmış Bir Dünyada Adaleti Aramak” başlıklı kapanış oturumuna katıldı.

Moderatör TRT World Haber, Program ve Görsel Direktörü Fatih Er’in, Birinci Dünya Savaşı’ndan ders alınamadığı değerlendirmesi üzerine, ibret alınırsa tarihin tekerrür etmeyeceğini söyledi.

Erdoğan, gayretler sarf edilmesine rağmen İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiğini dile getirerek, yeni oluşumların da adaletin tesisi için arandığını, Birleşmiş Milletlerin (BM) bu adalet tesisi arayışının bir ürünü olduğunu kaydetti.

BM’nin bu adalet arayışının bir tesisi olması için kurulmasına rağmen şu an itibarıyla gelinen noktada BM’nin ne yazık ki bu adalet arayışına hala bir cevap oluşturamadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Dünyanın değişik yerlerinde şu anda BM’nin gayretleri var. BM Güvenlik Konseyi’nden çıkan bir çok kararlar var. Fakat gördüğümüz gibi bu çıkan kararlarda da alınan bir netice yok. Afganistan’ın hali ortada. Güneyimizde Suriye’nin, Yemen’in hali ortada. Arakan, Rohingya ortada. Bütün bunlara rağmen şu an itibarıyla BM maalesef herhangi bir şey yapamıyor. Hepsinde öte Kıbrıs ortada. Sene 1974, 2018. Kıbrıs çözülebildi mi, çözülemedi. Bir çok girişimler yapıldı ve özellikle de çok kararlı bir adımı biz yine orada BM ile görüşmeler yaparak attık.”

Erdoğan, merhum Kofi Annan’la bu konuda çok yoğun çalışmaları olduğunu dile getirerek, ancak herhangi bir netice alınamadığı gibi orada varılan kararın tam aksi bir netice çıkmasına rağmen ne yazık ki Güney Kıbrıs’ın oranın kararlarının tam tersine referandum neticesi verdiğini, ‘almayacağız’ demelerine rağmen Güney Kıbrıs’ın Avrupa Biriliği’ne alındığını anımsattı.

Bunların adalete aykırı girişimler, hamleler olduğunu kaydeden Erdoğan, bunun BM’nin de itibarının kaybına neden olduğunu vurguladı.

“BEKLENEN HEP TÜRKİYE’DEN”

Erdoğan, bu şekilde işin bir yerde tıkandığını ifade ederek, o dönemin ABD Başkanı Bush’ın kendisinin de olduğu bir görüşmede Colin Powell’e “Bu işi sen çözeceksin, sana bu görevi veriyorum.” talimatı verdiğini, ancak bir netice alınamadığını, sonrasında gelen başkanların da bu sorunu çözemediğini söyledi.

Birçok zirveler, toplantılar yapıldığını maalesef hep beklenenin Türkiye’den olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu şekilde çözüme ulaşmaz. Aynı şeyi diğerlerinde görüyoruz. Şu anda Suriye’de yaşananlar. Afganistan çözüme kavuşamadı. Yemen çözüme kavuşamadı. Niye? Bütün her yerde adalet sistemi çökmüş. Bir İsrail meselesi, bir Filistin meselesi çözüme kavuşabiliyor mu? Kavuşamıyor. Niye? Çünkü İsrail’in aleyhinde alınmış bunca kararlar var BM’de, bu kararların hiçbirinin uygulanabilirliği yok. Niye? İsrail kabul etmedikten sonra, ona uymadıktan sonra kalkıp da kimse burada bir şey söylemiyor veya söyleyemiyor. Niye? 5 tane daimi üye var. Bu 5 daimi üyenin bir tanesi ‘Hayır’ diyorsa mesele bitmiştir. İsrail’le ilgili ABD’nin İsrail’in aleyhine olan bir karara evet demesi mümkün mü? Değil. Demeyeceği için de netice ne oluyor. Gene onların lehine oluyor. Olması gereken ney? Olması gereken şu; 5 daimi üye dönemi geçti. Niye? Bu, İkinci Dünya Savaşı’nın şartlarıydı, artık aynı şartları yaşamıyoruz, yeni bir dönüşüm, yeni bir değişime artık gitme zamanıdır. Dolayısıyla yeni değişim dönüşümde, dünyada Birleşmiş Milletler’de şu anda 193 üye var ve bu 193 üyenin de içinde yer alacağı dönüşümlü olarak daimi üye sıfatını kazanacağı bir Birleşmiş Milletler’in oluşması gerekiyor. Eğer bu oluşmazsa 5 tane üyenin dudakları arasında bu dünyada adalet tesis edilemez, bu mümkün değil. Onun için de ben diyorum ki dünya beşten büyüktür. Hele hele birden kesinlikle büyüktür. ”

“7 KITANIN YER ALDIĞI BM GÜVENLİK KONSEYİ”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yapılanın, uygulamaların böyle olmadığını ifade ederek, BM Güvenlik Konseyi’nde dünyanın temsil edilmediğini, temsil edilen ülkelerin kıtalara dağılımına bakınca da dünyanın temsil edilmediğini dile getirdi.

“Biz diyoruz ki bütün kıtaların temsil edildiği bir BM Güvenlik Konseyi’nin olması lazım. Burada Asya da Afrika da, Avrupa da olması lazım. Bunun yanında daha ötelere gidelim, 7 kıtanın yer aldığı bir BM Güvenlik Konseyi.” diyen Erdoğan, bunun başarılması gerektiğini, bunu da dünyadaki siyasilerin yapacağını anlattı.

Erdoğan, “Bu 5 daimi üyenin işine gelir mi? Gelir veya gelmez.” diyerek, bunun BM Genel Kurulu’nda gündeme gelmesi, tartışılması, dünyada bunun artık tamamen akıllara yerleştirilmesi, bütün algı çalışması yapılması ve ona göre adımın atılması gerektiğini belirtti.

Artık dünyanın Birinci Dünya Savaşı’nın, İkinci Dünya Savaşı’nın dünyası olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle konuştu:

“Emperyal, sömürgeci bir mantıkla mücadele verenlere karşı Türkiye küresel güçleri yanına toplamak suretiyle bir adım atmanın gayreti içerisinde. Biz bunu yapıyoruz. Bu konuda da  özellikle de küresel güçleri kabullenmiş, bunun mücadelesi içinde olan dünya ülkeleri zaten bu yaklaşımımıza olumlu bakıyor. Hangileriyle ikili görüşmeler yapsak, oturup müzakerelerde bulunsak, paneller, sempozyumlarda bunları konuşsak hepsi de haklılığımızı teyit ediyor. Ediyorlar da adımı atma noktasında acaba nereye varacağız? Mesele orada. Bunun için de çalışacağız. Tabii bu yollar öyle kolay alınmıyor. Biraz mücadele gerekiyor, biraz zaman istiyor. Adımları atarken dünyadaki özellikle de 5 üye içerisinde durumu nereye taşırız, bunlar önemli. Yoksa geçici üyelerin BM’de kıymeti harbiyesi var mı? Yok. Geçici üyeler sadece daimi üyelerin işaretine göre elini kaldırır indirir. Yaptığı iş budur. Bir de geçici üye seçilmek için de ellerinden geldiği kadar çırpınırlar. Halbuki geçici üye olsan ne yazar, olmasan ne yazar. Hiçbir kıymeti harbiyesi yok. ‘Sadece BM’nin geçici üyesidir’ diye bir sıfat kazanırsın.”

İdlib’in Halep’in bir sürgün yeri haline geldiğini, Halep’ten kaçanların İdlib’e gittiğini ve oranın nüfusunun 3,5 milyona tırmandığını ifade eden Erdoğan, İdlib’in Türkiye’ye sınır olduğunu, varil bombaları ve konvansiyonel yüksek dozlu silahlar vurmaya başlayınca bu insanların Türkiye kaçmak zorunda kalacaklarını dile getirdi.

Erdoğan, özellikle de Samandağı, Yayladağı ve Hatay’dan Türkiye’ye giriş yapma yoluna gidileceğini belirterek, şöyle devam etti:

“Biz birçok tedbirler aldık. Bu insanları kalkıp da o bombalara teslim edemezdik. Nasıl 3,5 milyon Suriyeli şu anda bizim topraklarımızdaysa, yenileri de gelse kapımızı başkaları gibi kapayamazdık. Niye? Her şeyden önce karşımızda insan var. Bu insanların ölümüne seyirci mi kalalım? Bu bizim ne insani ne vicdani, hiçbir anlayışımıza uymuyor. Tedbirlerimizi aldık. Bu arada da Soçi, Ankara ve Tahran zirvelerini yaptık. Bunların öncesinde Astana Süreci başladı. Astana Süreciyle birlikte devam eden bu zirveler her şeyden önce bize bazı tedbirlerin alınmasını tavsiye etti. Biz Rusya, Türkiye, İran olarak çalışmaları başlattık. Gerek ilk Soçi Zirvesinde gerek ardından Ankara ve Tahran zirvelerinde çok güzel çalışmalar yapıldı. Bu çalışmaların ardından da rejimin Suriye’de İdlib’i bombalaması, İdlib’de çok sıkıntılı bir havanın esmeye başlaması bizim çok seri adım atmamızı gerektirdi. Sayın Putin ile görüşmemizi yaptık ve ardından da Soçi’de Putin ile bir adeta bir final zirvesi yaptık diyebiliriz. Bu final İdlib içindi. ”

“TÜRKİYE’NİN 12 GÖZLEM NOKTASI VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 maddelik bir muhtıra veya bir mutabakatın savunma bakanlarınca kendi önlerinde imzalandığını belirterek, bu mutabakatı o akşam atılan imzalarla devreye soktuklarını anlattı.

Bunu devreye sokarken Putin’in ve kendisinin kararlılığı, heyetin çalışmalarının işlerini kolaylaştırdığını dile getiren Erdoğan, “Sayın Putin ‘Rejimin bu bölgeye girmesine mani olacağız ama radikal uçların da İdlib’in merkezinde bu güne kadar olanları yapmaması.’ Bunu temin etmemiz istendi. Bunları beraber yapalım dedik.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye’nin İdlib’in çevresinde 12 gözlem noktası olduğunu, onun arkasında 10 tane Rusya’nın, onun arkasında da 6 tane İran’ın gözlem noktaları bulunduğunu dile getirerek, 15 kilometre ile 20 kilometrelik bir koridorun çok büyük önem arz ettiğini söyledi.

Bu koridorun güvence altına alınmasının İdlib’in güvence altına alınması anlamına geldiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bizler o gözlem noktalarını her geçen gün güçlendirmeye başladık. Oralar güçlendikçe İdlib halkına da bir öz güven geldi ama bu radikal gruplar… Bu adımlar atıldıktan sonra, bizim şu anda onlarla görüşmeleri yürüten ekiplerimizle beraber şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Temennimiz bunun devamlılığını sağlayalım. Bunu sağlamanın gayreti içerisindeyiz. Rusya ile yaptığımız görüşmelerde vardığımız bir adım daha var. O da şu; İdlib tabi harabe. Buralarda belki 70-80 bini buldu geri dönenler. Geri dönüşler başladı. Zaten hedef bu değil mi? Bu. El Bab ve Afrin, bütün o bölgelerde 250 bini bulan geri dönüş var. Bu geri dönüşler zaten verdiğimiz bu mücadelenin hasılasıdır. Bu hasılayı biz toplamaya başladık. Her ne kadar rakam 3,5-4 milyon da olsa bu geri dönüşün başlaması olumlu gelişmeler.”

Erdoğan, bunların dışında da bazı tedbirler aldıklarını, adımlar attıklarını vurgulayarak, Türkiye’de 3,5 milyon mültecinin artık kamplarda olmadığını, çadır kampların artık peyderpey kaldırıldığını, oradakileri konteyner kentlere ve şehirlere taşımaya başladıklarını söyledi.

Batı’ya ve dünyaya bakıldığında oralardaki durumun maalesef çok farklı olduğunu, “Onlar gibi davranamayacağız” diyerek ellerinden gelenleri yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, “Ama İdlib’de de gerçekten Sayın Putin’in gayet olumlu yaklaşımı var. Aynı şekilde İran’ın son İdlib’le ilgili aldığımız kararda olumlu yaklaşımı İdlib’e yönelik herhangi bir operasyonun içinde olmayacaklarını dair verdiği sözler var. Buralardan hareketle de bu adımları atmış oldu.’ diye konuştu.

Erdoğan, İstanbul’da Rusya, Fransa, Almanya’nın da katılacağı 4’lü zirvenin yapılacağını belirterek, zirvenin bu ay sonu veya kasım başında olacağını söyledi.

Erdoğan, bu dörtlü zirveden iyi bir netice almayı umduklarını anlatarak, “Şimdi bir de bir small grup oluştu. Bu small grupla neler yapılır, neler edilir bilemiyorum çünkü small grubun içinde Türkiye yok, Suriye yok, Rusya yok. Kim var? Almanya, Suudi Arabistan, Fransa ve Ürdün’ün bulunduğu 7 ülke var. Bizim şimdi 911 kilometre kuzeyde sınırımız var, 115 kilometre de batıda sınırımız var. Burada Türkiye yok, bunu anlatmak artık bize zor gelmeye başladı.” diye konuştu.

“DÜNYADAKİ EN BÜYÜK BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ SOMALİ’DE” 

Türkiye’nin Somali’deki faaliyetlerine de değinen Erdoğan, Somali’ye ilk gidişinin, eşi Emine Erdoğan’la birlikte olduğunu anlattı.

Erdoğan, o zaman oraya hiçbir dünya ülkesi ile uluslararası kuruluşun gelmediğine işaret ederek,  şöyle devam etti:

“STK’larımızla Kızılay, AFAD ile gittik. O gidişimizin anlamlı bir şeyi de şuydu, dedik ki ‘bizim burada büyükelçiliğimiz yok, burada büyükelçilik kurmamız lazım’ dedik. O zaman bize 85 dönüm bir arazi, Somali yönetimi söz verdi. 85 bin metrekarelik bir alanda, şu anda bizim dünyadaki en büyük büyükelçiliğimiz Somali’dedir. Dünyanın en güçlü ülkelerinin orada büyükelçilik binası yok. Havaalanında konteynerler içinde büyükelçilik binaları var. Amerika’nın, İngiltere’nin öyle. Gelip de orada büyükelçilik binası, bugüne kadar yapmadılar ve ama biz yaptık ve biz orada şu anda Somali ordusuna eğitimi falan orada biz veriyoruz. Niye? Yoksa Somali yönetimini teröre kurban edeceksiniz. Orada Eş Şebab var, onlara mı bırakalım. Bir taraftan DEAŞ meaş diyoruz. Oranın DEAŞ’ı da Eş Şebab. Peki bunlara nasıl destek vereceğiz. Biz verdik, Kızılayımız, AFAD’ımız daima orada. Hastaneler yaptık, okullar yaptık. Hastanelerimizde, okullarımızda devamlı oradayız. Niye? Elimizi uzatacağız.”

Erdoğan, Eş Şebab’ın oradaki özelliğinin farklı olduğunu, örgütlerin oraların meclislerine dahi dolaylı yollardan sızdıklarını aktararak, bunların aşılabilmesi için oradaki yönetimleri güçlendirmeleri gerektiğine vurgu yaptı.

“BEDELİNİ O TERÖRİSTLERE ÖDETECEĞİZ” 

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bunun için de dünyanın oralarda diplomatik temsilciliklerini açması gerektiğine dikkati çekerek, “Afganistan’da da neden sonra ancak bu tür büyükelçilikler vesaire açılmıştır. Ama bakın o günden bu güne hala Afganistan’da bombalamalar duruyor mu? Durmuyor. Örgütler hala icraatlarına devam ediyor ama oralardaki yönetimlerin güçlendirilmesi lazım ki onlar da terörle mücadeleyi daha rahat yapabilsinler, yoksa işler öyle kolay değil, zor.” ifadelerini kullandı.

Terörle mücadelede bayağı kabiliyetleri bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Bugün bizim 7 şehidimiz var. 7 Mehmedimiz şehit oldu. Duracak mıyız? Durmayacağız. Onlar bizden 7 şehit alacak, biz onlardan 700 tane teröristi öldüreceğiz, üzerine üzerine gideceğiz. Kesinlikle durmak yok. Terörün bedelini onlara, o teröristlere ödeteceğiz ve bunda kararlıyız. O insanların da bizim bu tecrübemizi görerek mücadelelerini ona göre sürdürmeleri lazım.” dedi.

“ORAYA BİZİ SURİYE HALKI, DAVET ETTİ” 

Birleşmiş Milletler konuşmasında büyük devletlerin teröre destek verdiğine vurgu yaparak “Bir gün o terör gelir ve sizi vurur” ifadeleri hatırlatılan Erdoğan, şunları söyledi:

“Suriye’de 19 bin tır silah, mühimmat, araç, gereç, oradaki terör örgütlerine getirildi. Kim tarafından? Amerika tarafından. 3 bin kargo uçak, silah, mühimmat, araç, gereç oraya getirildi. Şu anda Suriye’nin kuzeyinde 22 tane Amerika’ya ait üs var. Bunlar güçlendiriliyor, neyle güçlendirilecek. İşte bu getirilen silah, mühimmat, araç, gereç, bunlarla. Benzer şekilde 5 üs de Rusya’nın var. Bütün bunlar acaba niçin buralarda kuruldu, niçin bunlar var? Bir taraftan lafa geldiği zaman ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü’ diyeceksiniz. Öbür taraftan getirip 22 tane üssü orada kuracaksın. Öbür taraftan ‘Deyrizor petrollerini  kim paylaşacak, nasıl paylaşacak?’ bunların hesabını yapacaksın. Öbür taraftan Suriye fakirlik, garip gureba böyle bir durumun içerisinde diyeceksin, ondan sonra da bize ‘burayı terk etmeniz lazım’ diyeceksin. Hayır, biz orayı terk etmeyeceğiz. Ne zaman ki Suriye halkı seçimlerini yapar, seçimlerini yaptıktan sonra biz Suriye’yi sahiplerine terk eder, oradan ayrılırız ama şu anda Amerika’yı oraya devlet davet etmedi ama Amerika orada. Rusya’yı devlet davet etti. Biz de diyoruz ki burada sulhü sükun sağlansın, çünkü oraya bizi Suriye halkı, davet etti. ‘Bizi kurtarın’ dediler, ‘gelin’ dediler. İdlip’te İdlip halkı bizi davet etti. Afrin’de öyle. Biz onların daveti üzerine buralara gittik çünkü nerede bir mazlum varsa biz elimizden geldiği kadar orada yardıma koştuk, koşmaya devam edeceğiz.”

Erdoğan, devlet destekli terör karşısında uluslararası bir mekanizma kurmanın mümkün olup olmadığı sorusu üzerine, bunun mümkün olduğunu söyledi.

Bunun da en önemli mekanizmasının Birleşmiş Milletler olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden alınacak kararlarla burada bu adımları atmak mümkün. Birçok yerde mesela bizler geçmişten bugüne Somali’de, Kosova’da Türkiye’ye birçok görevler verildi. Bu görevler bize verildiği zaman da biz gittik görevlerimizi yaptık. Benzer bütün bu noktada devlet terörü estirenlere karşı BM’nin alacağı kararlarla birçok adımlar atılabilir. Bunun da bana göre ana mercii, Birleşmiş Milletler’dir, Birleşmiş Milletler Güvenik Konseyi’dir. Mesela Kudüs konusunda bir adım atıldı. Kim attı, bu adımı? Birleşmiş Milletler attı. Bizler müracaatımızı yaptık bunun sonucuna Birleşmiş Milletler oylamasını yaptı ve bu oylama neticesinde de Kudüs’le ilgili karar istediğimiz doğrultuda çıktı. Bu kararı istemeyenler olabilir. Nitekim istemediler. O zaman Amerika’nın yanında 7 ülke yer aldı ama bunun karşısında 127 ülke bizim önergemizi destekledi ve böyle bir karar çıktı.”

“BİR GASP SÖZ KONUSU” 

Erdoğan, Amerika’nın büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasından herhangi bir zarar görmeyeceklerini ifade ederek, şunları söyledi:

“Ama insanlık bunu çok iyi biliyor ve kaydediyor çünkü orası 3 dinin başkentidir ve 3 dinin orada hakkı var, hesabı var. Temeline bakarsak orada aslında Müslümanlar ve Hristiyanların özellikle bir altyapısı var. Orayla ilgili çok çalışmalarım var.  Belediye başkanlığından itibaren oranın özellikle yeraltı çalışmalarını yaptırdım ve o çalışmayla da nereden nereye geldiğimizi gösteren kitapçıklar hazırlattık. O zaman ilgili mercilere gönderdim ama şu anda orada bir gasp söz konusu. Sene 1948 Filistin’in toprak bütünlüğü neydi, İsrail’in neydi. Sene 2018 şu anda Filistin’in toprak bütünlüğü ne, İsrail’in ne. Tam tersine döndü. Yani 1948’deki Filistin maalesef şu anda yok o zamanki İsrail, şu anda yok tam değişti. Şu anda İsrail devasa büyüdü, Filistin de devasa küçüldü. Bu tabloları adalet anlayışının olduğu bir dünyanın çözmesi lazım, seslendirmesi lazım. İşte o yüzden söylüyorum, Birleşmiş Milletler’in ciddi bir reforma ihtiyacı var.”

Erdoğan, “AB sonuna yaklaşıyor mu ” sorusuna karşılık, kendisinin de o işaretleri gördüğünü söyledi.

“Bir an önce yaklaşılsa da biz de kendi istikametimizi çizsek diye düşünüyorum” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Sene 63, sene 2018, hala bizi oyalıyorlar. Böyle bir zulüm olmaz ya böyle bir zulüm olmaz. Hiçbir alanda bizimle mukayese edilemeyecek ülkeler AB’ye üye yapıldı. Kopenhag Kriterleri denildiği zaman biz bu kriterlerin neredeyse hepsini yerine getirdik ama bunlarla yakından uzaktan alakası olmayanlar şu anda üye. Türkiye ile ilgili olarak bakıyorsunuz sudan sebeplerle bizim karşımıza geliyorlar. Diyoruz ki, ‘Bakın içinizde en kıdemli Başbakan, Cumhurbaşkanı benim. Bu sürecin içinde, AB üyelerinden  bir çoğu burada yoktu ve zirve toplantılarına katılırdım AB’de.’ Mesela o zaman Fransa’nın Başkanı Chirac, Almanya’nın Şansölyesi Schröder oturur konuşurduk. Tabii isim vereceğim artık kusura bakmasın, Sarkozy, Fransa’nın başına geldi, Şansölye Merkel de Almanya’nın başına geldi. Onlar geldikten sonra Liderler Zirvesini kaldırdılar. Bizim de o an itibariyle bir fasılda, aç kapa yapıldı, diğer fasıllara hiç girilmedi. Yeni bazı kararlar aldılar. Dediler ki, ‘Bundan sonra bu fasılların açma kapaması yapılmayacak.’ E ne yapılacak? ‘Sadece açma. Lider de katılmayacak.’ Peki o zaman neyi biz konuşuyoruz ve müzakere edeceğiz, kim müzakere edecek? Türkiye ile ilgili olarak, AB’de önünün açık olduğuna dair bir emare yok ve bize devamlı nasihat çekiyorlar. Nasihatleri şu, ‘Size biz şöyle farklı bir uygulama yapalım. Bu farklı uygulama ile Türkiye’yi buraya alalım. Biz de diyoruz ki,  ‘olmaz’  Şimdi son seyahatimde ABD’de birkaç AB başkanına onu söyledim, ‘Siz beni yoruyorsunuz, ben de sizi yoruyorum. Alacaksanız alın, almayacaksanız söyleyin biz yolumuza gidelim, siz  de yolunuza gidin. Yormayalım birbirimizi. Ama bunlar ne yormaktan bıkıyor…. Sayın Merkel’e de onu söyledim, ‘Ya almayacaksanız bize söyleyin, biz kendi siz de kendi yolunuza aynı devam edelim. Yani almayacağız da demiyorlar.”

“AB’YE KATACAĞIMIZ ÇOK ŞEY VAR”

Erdoğan, “Türkiye’nin AB’nin bütünlüğünü korumaya yönelik bir önerisi var mı?” sorusuna şöyle cevap verdi:

“Niye olmasın, biz AB’yi parçalama için yaratılmadık. AB ne kadar güçlü olursa biz de o kadar güçlü oluruz. Bizim AB’ye katacağımız çok şey var onların da bize katacağı çok şey olabilir. Bu mantıkla giderse bize düşen de yarın gazetelere iyi bir başlık olur…. Bize düşen de herhalde 81 milyona gitmek 81 milyon ne karar veriyor ona bakmak.”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, AB’deki İslamafobi ile ilgili olarak, şunları kaydetti:

“Bu işin tarihi var, yok dersek kendimizi aldatırız. Yaşadığım çok şey var da bunları burada konuşmam doğru değil. Bize çok açık net söylenenler var ama burada bunu konuşamam. Çünkü her doğru her yerde konuşulmaz. Öyle bir köşeye sıkıştırma gayreti içine giriyorlar ki söyledikleri çok enteresan. ‘Nüfusunuzun çok olması sebebiyle almıyoruz.’ Halbuki doğru konuşmuyorlar, yalan. Bu kadar nüfusu çok olanlar var. Doğruyu söyleyin, onu söyleyemiyorlar, onu biz biliyoruz. Bu doğruyu bir Fransız Dışişleri Bakanı söyledi ama ben onu burada söyleyemeyeceğim. Vakti geldiği zaman onu açıklayacağım. Çünkü onun da açıklanması lazım, işin aslı orada. Ne zaman? Referandumu yapalım ondan sonra. Parti Genel Başkanı olarak şöyle arkadaşlarımla da masaya yatıralım ondan sonra ‘tamam’ denildiği anda hemen adımımızı atarız. Bir de mart  seçimleri var. Türkiye artık geçmişte olduğu gibi değil. Şimdi öyle Avrupa ülkeleri var ki bakıyorsunuz bir seneye 2-3 referandum sıkıştırıyor. Referandumlara da aslında alışmamız lazım. Yeni sistem bunları getirmiş olacak.”

“EKONOMİK SAVAŞIN KARŞISINDA PES ETMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, dünyada yaşanan ticari savaşlara değinerek, “Bir demir-çelik olayı çıktı, fiyatlarla ilgili bazı adımlar atıldı. ABD demir çelikte bir monopol olduğu için de bu gücünü dünyaya dayatmak durumunda kaldı, oralardan vergilendirmelere gittiler. Buna Çin bile tahammül edemedi ve karşı tedbirler aldı. Rusya kendine ait tedbirler aldı. Biz, Rusya’dan ‘S-400 alacağız’ dedik. ABD ‘sizin S-400 almanızı doğru bulmuyoruz’ dedi. Niye? ‘Siz NATO üyesisiniz, NATO üyesi kalkıp da NATO üyesi olmayan bir ülkeden S-400 alamaz.’ dediler. Şimdi o kadar garip bir yaklaşım tarzı ki, bana S-400 alamazsın derken, Yunanistan S-400 almış Rusya’dan. Peki o zaman Yunanistan’a niye öyle bir şey demiyor. Ona böyle bir yasak yok bize var. Kusura bakmayın biz buna uyamayız. Sağ olsun NATO Genel Sekreteri  Stoltenberg  bir açıklama yaptı. ‘Türkiye bir ortağımız olarak, bu konuda tercihlerinde serbesttir’ dedi. Biz şu anda ülkemiz savunması için bu adımı attık. ‘Peki Amerika’dan böyle bir şey istemediniz mi?’ Biz Amerika’dan savunma sanayimiz için çok şey istedik. Amerika istediklerimizin büyük bir çoğunluğuna hep şu cevabı verdi. ‘Kongre müsaade etmedi.’ cevap bu. Peki kongre bize müsaade etmiyor da terör örgütü PYD-YPG’ye mi müsaade ediyor. Kalkıp 19 bin  silah araç, gereç bunları terör örgütüne gönderiyorsun. Bana paramla vermiyorsun ona parasız veriyorsun. Ya böyle bir şey oyabilir mi? Bunlar ne oluyor, bu ekonomik savaşı getiriyor.  Diyor ki ‘nasıl olsa ben güçlüyüm, güçlü olduğuma göre haklıyım’ Biz de diyoruz ki ‘Bizim felsefemiz bu değil, haklı olan güçlüdür.’ Bu ekonomik savaşın karşısında pes etmeyeceğiz. Mücadelemizi milletçe vereceğiz, ben milletime güveniyorum. Bu millet aç kalmıştır, susuz kalmıştır ama bağımsızlığını hiçbir zaman hiç kimseye kaptırmamıştır. Kaldı ki öyle bir durum yok. Kılıçdaroğlu, ‘Önümüzdeki yıl Türkiye aç maç’ diyorsa da biz bir avuç ekmeği paylaşırız yeri gelirse.”

“SİLAHLI İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI’NDA ÇOK DAHA BÜYÜK TONAJA SAHİP İNŞALLAH ÜRETİM GELİYOR” 

“Türkiye, yalnız da bırakılmadı Sayın Cumhurbaşkanım, özellikle ABD’nin Türkiye’ye ekonomik saldırılarının ardından gerek Avrupa Birliği’nden gerek diğer ülkelerden Türkiye o desteği buldu…” şeklinde araya girilmesi üzerine Erdoğan, şöyle devam etti: “Söylediğim ülkelerle münasebetlerimizde yani Çin olsun Rusya olsun bu arada Almanya, Fransa, tüm buralarla ilişkilerimiz olsun, İngiltere, buralarla ilişkilerimiz olsun, bu ilişkilerimizi şu anda artırarak devam ettiriyoruz ve ilgili Bakan arkadaşlarım, tüm bölgeyi başta Katar olmak üzere, oraları dolaştılar. Bunları devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Aynı şekilde birçok bölge ülkeleriyle bu görüşmelerimiz yine devam ediyor. Tabii çok da ileri bir noktada malum, bizim şu anda savunma sanayine yönelik adımlarımızın tırmanması, o da birilerini rahatsız ediyor. Mesela, bizim nükleer enerjiye yönelik attığımız adımlar var. Bunun bir tanesi şu anda Rusya ile yaptığımız nükleer enerjidir, bir diğeri inşallah şu anda Çin ile atacağımız bir adım var, olur ki Japonya ile yaptığımız görüşmeler var, yıl sonuna kadar kararını vereceğiz. Bunlar tabii nükleer enerjide bizim çok çok güçlü bir altyapı potansiyeline sahip yatırımlardır.”

Türkiye’nin yıllarca ABD’den insansız hava aracı alamadığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu: “Hani bizde bir söz var ya kötü komşu ev sahibi yapar diye, bu sefer bizim kendi girişimcilerimiz tuttu İnsansız Hava Aracı’nı da yaptı, Silahsız İnsansız Hava Aracı’nı da yaptık, Cerablus’ta da Afrin’de de ve şu anda içeride de bizim bu Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız terörle mücadelede çok ciddi neticeler alıyor. Kurtulduk artık, onlara muhtaç olmaktan sıyırdık. Şimdi inşallah çok daha güçlüsü geliyor. Adımlar atıldı. Netice iyi olacak. Silahlı İnsansız Hava Araçları’nda çok daha büyük tonaja sahip inşallah üretim geliyor.” diye konuştu.

TEKNOFEST organizasyonuna değinen Erdoğan, “Bunların hepsi bir şeyin işaretidir. Artık işaret fişeği atıldı. Gerisi gelecek.” dedi.

“GENÇLİĞİN BAKIŞINA İNANIYORUM” 

“Birleşmiş Milletler konuşmanızda BM’nin bir gençlik oluşumuna ihtiyacı olduğunu ve bunun da merkezinin İstanbul olması gerektiğini söylediniz? Neden?” soruyu şöyle yanıtladı:

“Nedeni yok. Şu anda bizim yapılmakta olan buna yönelik bir binamız vardı. Eğer Birleşmiş Milletler, bu konuda değerli dostum da burada, böyle bir şeyi kabul edilirse biz, Birleşmiş Milletler’in gençlik komitesini İstanbul’da o binamızı onlara tahsis ederiz, burada kurarız ve gençliğin bakışını getirmesi bakımından buranın çok çok hayırlı adımlar atacağına inanıyorum. Çünkü benim de siyasette geçmişim gençlik kolları çalışmalarından gelmedir ve gençliğin bu noktadaki potansiyeline, gücüne inanıyorum, gençliğin bakışına inanıyorum. Bu bakışı değerlendirme açısından bu yerimizi tahsis ederiz dedik.”

Erdoğan, BM’da kadınlara ait de bir kuruluş kurulması gerektiğini vurguladı.

“ÖLDÜRÜLEN İNSAN OLDUKTAN SONRA ÖLDÜREN NEYSE BEN ONUN KARŞISINDAYIM” 

Kimyasal silah konusundaki soru üzerine Erdoğan, şunları aktardı:

“Maalesef bir cambazlık var. Yani şunu bir defa kabul etmek lazım; 1915’in bir kararı bu… O zaman kalkmışlar, kimyasal silahları bir suç olarak kayıtlara girmişler o günden bugüne kimyasal silahlar dünyada bir suç aleti veya suç ürünü olarak kabul ediliyor. Ben de diyorum ki eğer bir insanın ölümüne neden oluyorsa veya insanların ölümüne neden oluyorsa o hangi araç olursa olsun o suç aletidir. Şu anda ifade ettiğiniz gibi kimyasal silahlarla Suriye’den 300, 500, bin, bin 500, 2 bin, 5 bin kişinin olduğunu kabul edelim. Konvansiyonel silahlarla ne kadar insan öldürüldü? Bunu açalım. 1 milyona yakın insan Suriye’de konvansiyonel silahlarla öldürüldü. Konvansiyonel silahları hiç gündeme getirmiyorlar, kimyasal diyorlar. Bu ne demek biliyor musunuz? Yani şu anda ben kapıyı kapattım, sen ne yaparsan yap. Neyle? Konvansiyonel silahlarla. Neyle vuruyorlar? Konvansiyonel silahlarla vuruyorlar. Aldatmayın dünyayı. Biz de bunu Birleşmiş Milletler de de her yerde de gündeme getiriyoruz ama hala herkesin ağzında kimyasal silah. Ben de diyorum ki kimyasal silahla aldatmayın, konvansiyonel silahlarla insanlar öldürülüyor. Öldürülen insan olduktan sonra öldüren neyse ben onun karşısındayım.”

Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının sonunda foruma katılanlara katılımları dolayısıyla teşekkür etti. Erdoğan, forumun gelecek yıl daha büyük bir salonda yapılması gerektiğini dile getirerek, “Önümüzdeki yıl, çok daha büyük bir salonda, çok daha büyük salonlarımız var, o büyük salonlarda böyle 300-500 kişiyle değil bunu bin, bin 500, 2 bin kişiyle yapalım… Burası İstanbul. İstanbul’a yakışan budur” ifadelerini kullandı.

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış törenine katıldı

Yayınlanan

on

YAZAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde, sadece ülkemizi eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık. Aynı zamanda, terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar, istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkından geldik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla Adliye Sarayı yanındaki miting alanında Marmaris-Datça Yolu, Milas İçme Suyu Arıtma Tesisi ve Bodrum Devlet Hastanesi ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni’nde konuştu.

Marmaris ziyaretleri dışında epeydir Muğla’yla hasret gideremediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğlalılara “Sizleri özlemişiz” diye seslendi.

Bugün hem özlem gidermeye hem de şehre kazandırdıkları eser ve hizmetlerin resmî açılışlarını yapmaya geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşımda muhteşem bir katılım görüyorum. Bugün Muğla bir başka” dedi.

Eser ve hizmet siyasetlerinin en güzel örneklerini Muğla’da görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muğla’nın her karış toprağında izimiz var, emeğimiz var. Hamdolsun Muğla’mız da tarımıyla, turizmiyle, ticaretiyle bu emeklerimizi üretime, istihdama, kazanca dönüştürme konusunda çok başarılı” değerlendirmesini yaptı.

Geride kalan 20 yılda ülkenin altyapısından üstyapısına kadar tüm eksiklerini gidermiş, Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını önemli ölçüde tamamlamış olarak milletin huzurunda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın geçmeye hazırlandığı yeni yönetim ve ekonomi düzeninde, Türkiye’yi hak ettiği seviyeye çıkarmanın ilk adımını attıklarını gördüğünü söyledi.

“ÜLKEMİZİ EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ESER VE HİZMETLERE KAVUŞTURDUK”

Şimdi daha büyük hedeflerle, daha büyük bir öz güven ve güçle yönlerini geleceğe dönmüş durumda olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan 12 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilk açıkladığımızda zihinlerini geri kalmışlık ve faşizm kapanına hapsetmiş birileri, kendi akıllarınca bizi küçümsemiş, alaya almışlardı. Hep yaptıkları gibi 2023 hedeflerimizi hayata geçirmek için başlattığımız her programa, her projeye, yatırıma ne diyorlardı? ‘Yapamazsınız.’ diyorlardı. Böyle engellemeye çalıştılar ve bu onlar için hezeyandı ama bunu dün gibi hatırlıyoruz” diye konuştu.

Yatırımlara karşı çıkanlara kulak asmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii biz AK Gençlik’le, AK kadrolarla bunlara yüz vermedik. Hiç kulak asmadık. Bizim baktığımız tek yer milletimizdir, milletimizin özlemleridir, milletimizin talepleridir, milletimizin ihtiyaçlarıdır. Hamdolsun her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde sadece ülkemizi eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık aynı zamanda terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkından geldik. Kendi milletinden umudunu kesenlerin, ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemek için sergiledikleri kepazeliklere rağmen Cumhuriyetimizin 100. yılına coşkuyla, gururla, heyecanla girdiğimiz bir döneme ulaştık.”

“BU MİLLET TERÖRDEN BESLENENLERE, KAN EMİCİLERE BU ÜLKEDE YOL VERMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, havaalanından buraya gelene kadar yol boyu tıklım tıklım olduğunu aktardı.

Müstemleke zihniyetlilerin kepazeliklerinin bitip tükenmek bilmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacak bir savunma sanayi projemizin açılışında, ordumuzun komutanlarıyla birlikte yaşadığımız sevince tahammül edemediklerini hep birlikte gördük. Bay Kemal, Sakarya Arifiye’de bu ordunun başkomutanı olarak Tayyip Erdoğan ne yaptı? Orada Fırtına obüslerinin teslim törenini yaptı. Senin hayatında, senin aklında böyle bir şey var mı, böyle bir şey yapabilir misiniz? Altay tanklarının teslimini yaptık Bay Kemal. Bunlarla ordumuz çok daha güçlü. Ordumuz bunlarla o terör örgütlerini ne yaptı? İnlerine gömdü inlerine. Bay Kemal, sen bu teröristlerle dirsek dirseğe dolaştın. Cezaevlerindeki teröristleri de nasıl çıkarırız diye bunun gayreti içerisindesin. Boşuna uğraşma, o teröristler öyle oralardan çıkamazlar. Ama bu şimdiden vadediyor. Yahu, Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan bu Demirtaş değil miydi? Şimdi çıkmış bu, ‘onları çıkaracağım’ diyor. Bu millet sana bu yolu açmaz. Bu millet terörden beslenenlere, kan emicilere bu ülkede yol vermez.”

Millete güvendiğini ve millete inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Bu yolda böyle yürüyeceğiz. El ele yürüyeceğiz, omuz omuza yürüyeceğiz. Hak ve özgürlük denilince biz milletimizle el ele olmayı anlarız, kan emicilere asla prim vermeyiz. Ama bu zihniyet önce Sakarya Arifiye’deki fabrikanın bu seviyeye gelmesini sağlayan yatırımlarımızı sabote etmek için yapmadığını bırakmadı. Her türlü yalan ve iftirayı kullanarak yürüttüğü bu ihanet kampanyasında başarılı olamayan bu habis zihniyet, bu defa doğrudan kahraman ordumuzu ve şerefli komutanlarımızı hedef alarak asıl niyetini gösterdi.”

“Muğla seninle gurur duyuyor” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben de sizinle gurur duyuyorum. Gönüllerde köprüler kuralım ve destanları beraber yazalım” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her gün sınırlarımızı taciz eden Yunanistan’a, elinde on binlerce masumun kanı olan PKK’ya, ülkemizin son dönemde gördüğü en büyük ihanet çetesi olan FETÖ’ye, egemenliğimizi hedef alan ülkelere, velhasıl Türkiye ve Türk milleti düşmanlarına göstermediği, gösteremediği tepkiyi, ordumuzun komutanlarına fütursuzca sergileyen, seviyesizce hakaret eden bir kişi bu ülkenin siyasetçisi olabilir mi? Kardeşlerim anayasamıza göre bu kardeşiniz, bu ordunun başkomutanıdır. Bunu ben söylemiyorum anayasamız söylüyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerin “Bir gece ansızın gelebiliriz” sloganları üzerine de “Aynen öyle, bir gece ansızın gelebiliriz ve geleceğiz” ifadesini kullandı.

“KENDİ ÜRETİMİNİ YAPABİLEN TÜRKİYE GERÇEĞİNE TAHAMMÜL EDEMİYORLAR”

Muhalefetin, ülkenin ve milletin hangi menfaatini savunacağını ve hangi hedefini hayata geçirebileceğini soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii biz bunların asıl karın ağrılarını çok iyi biliyoruz. Bunlar Arifiye’deki atıl fabrikanın, ülkenin savunma sanayiinin en önemli üretim tesislerinden biri olmasından rahatsızlar. Bunlar karasından havasına, denizinden siberine kadar savunma sanayiinin her alanında kendi tasarımını, kendi üretimini yapabilen Türkiye gerçeğine tahammül edemiyorlar. Bunlar, terörü sınırları içinde bitirmekle kalmayıp sınırları ötesinde de teröristlerin başını ezen Türkiye fotoğrafına dayanamıyorlar” dedi.

Muhalefetin, küresel krizler karşısında diz çöküp teslim olmak yerine krizleri fırsata dönüştüren Türkiye tablosunu içlerine sindiremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü bunların tüm hayatları, vesayetçilerin ve darbecilerin yönetimini kendilerine altın tepside sunduğu ülke hayaliyle geçmiştir. Rahmetli Menderes’i idam sehpasına gönderip ülkenin başına böyle çullandılar. Rahmetli Demirel’i muhtıralarla yıpratıp ülkenin başına böyle çöreklendiler. Rahmetli Özal’ı binbir yalan ve iftirayla devreden çıkartıp ülkenin başına böyle musallat oldular. İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren bize de aynısını yapmak için çok uğraştılar. Ülkeye ve millete daha büyük hizmetler kazandırmak için harcamamız gereken vaktimizin ve enerjimizin bir kısmını, bunlarla mücadeleye ayırmak mecburiyetinde kaldık. Partimizi kapatmaya teşebbüs etmekten sokakları karıştırmaya, terör örgütlerini cesaretlendirmekten darbecilere alkış tutmaya kadar her yolu denediler. Dışarıda ve içeride Türkiye’yi hedef alan kim varsa hepsinin yanında bunlar yer aldılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, işte ben şu anda karşımdaki bu muhteşem kalabalığın, az önce resmî rakamını sordum, dedim ne kadar? Resmî rakamı aldım, elhamdülillah 50 bine varan bir katılımla bugün buradayız. Bunlar bir tek kendi ülkelerinin, kendi insanlarının mücadelesine destek olmadılar. Şimdi de aynı kafayla, yeni oyunlar peşinde koşuyorlar.”

“BUNLAR ANAYASA’YI DA HİÇ OKUMAMIŞLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, altılı masaya değinerek, “Bir masa kurmuşlar, etrafındaki herkesten ayrı ses çıkıyor. Herkes ayrı baş çekiyor, herkes ayrı hesap yapıyor. Bunlar Anayasa’yı da hiç okumamışlar. Sen nasıl oluyor da daha seçilmemişsin ve seçilmediğin hâlde nasıl oluyor da ‘hemen seçime gideriz’ diyorsun? Neyse, olanlar oldu. Bunların, ‘Allah bir’ dediğine inanın, başka hiçbir şeye inanmayın. Çünkü Allah bir” dedi.

“Masanın altında, üstünde sakladıkları, gözükmeyen ortakları ayrı telden çalıyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha ortada fol yok, yumurta yok. Sizin deyiminizle şerlenmelerinden, şımarmalarından yanlarına varılmıyor. Çünkü bunlar sadece zarar dostudur. Ülkenin ve milletin iyiliğini istedikleri tek bir örnek görülmemiştir. Ülkemize 20 yıldır kazandırdığımız her eser ve hizmeti, demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın tamamını nasıl bunlara rağmen yaptıysak inşallah Türkiye Yüzyılı vizyonunu da aynı şekilde hayata geçireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, “Bunun için şimdi Muğla’dan destek istiyoruz. Öyle bir ses verin ki altta Akdeniz’in, üstte Marmara’nın her karışından duyulsun. Muğla, 2023’te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Muğla, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Muğla, dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Muğla, bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak 2023’te Cumhuriyetimizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız?” diye seslendi.

Alandakilerin hep bir ağızdan “evet” karşılığını vermesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim sizlerden razı olsun” dedi.

“5 MİLYAR 221 MİLYON LİRA YATIRIM BEDELİNE SAHİP PROJELER”

Vatandaşlarla her buluşmalarının bir eser ve hizmet şöleni şeklinde gerçekleştiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün de Muğla’da çeşitli kurumlarımızca şehrimize kazandırılan 5 milyar 221 milyon lira yatırım bedeline sahip projeler ile ilçe belediyelerimizin 523 milyon liralık yatırımlarının resmî açılışını yapıyoruz. Eğitimde, anaokulundan liseye kadar çok sayıda yeni okulumuz ile aralarında deprem güçlendirme çalışmalarının da bulunduğu diğer yatırımlardan oluşan 17 projeyi resmen hizmete açıyoruz. Ziya Paşa ne diyor? ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Üniversitemizin yeni fakülte ve yüksekokul binaları ile altyapı ve çevre düzenlemeleri çalışmalarının resmî açılışını da buradan yapıyoruz. Menteşe’deki 2’şer bin kişi kapasiteli iki öğrenci yurdunun, Fethiye’deki 1350 kişilik öğrenci yurdunun, Bodrum Gençlik Merkezi ve Spor Salonu’nun, Dalaman Spor Salonu’nun, Marmaris Stadı’nın, Milas Spor Salonu’nun resmî açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Sağlıkta, Bodrum’da 150 yataklı, Milas’ta 150 yataklı, Yatağan’da 100 yataklı devlet hastanelerimiz ile Ula Sağlık Merkezi’ni hizmete açıyoruz. Ulaştırmada, Muğla-Kale yolunun tamamlanan 6 kilometresi ve tünelinin, Bozburun-Datça yolunun tamamlanan kısımlarının, Milas tarihî Sarıçay Köprüsü restorasyonunun açılışlarını da bugün yapıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımda, Milas İçmesuyu İsale Hattı ve Arıtma Tesisi, Menteşe Göktepe sulaması, Seydikemer Eşen Çayı ve Akçay Deresi ıslahı, Girme ve Seki Arazi Toplulaştırması, ilçelerdeki göletlerin ağaçlandırma çalışmaları ile ORKÖY ve kırsal kalkınma yatırımları hibe desteklerinin resmî açılışlarını gerçekleştireceklerini belirtti.

Çevre ve şehircilikte 644 milyon liralık bir yatırımla tamamlanan Muğla Kanalizasyon Şebekesi ve Arıtma Tesisi ile ilçelerdeki altyapı yatırımlarının da resmî açılışlarını yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide aralarında 422 milyon liralık yatırım olan Yatağan Pamukkale Enerji İletim Hattı’nın da bulunduğu çok sayıda yatırımı da hizmete açacaklarını söyledi.

Valilik tarafından tamamlanan yol yapımları, antik kentlerdeki kazılar, restorasyonlar, çevre düzenlemeleri, çeşitli kurumların hizmet binaları ve diğer yatırımlar ile Köyceğiz, Ula, Kavaklıdere, Ortaca, Dalaman, Seydikemer ve Yatağan belediyelerinin 86 ayrı projesini de resmen hizmete açtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu yatırımların şehre hayırlı olmasını diledi.

“MUĞLA’YA TOPLAM 50 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”

Emeği geçen bakanlıkları, belediyeleri ve kurumları da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidara geldiğimiz günden bugüne Muğla’ya toplam 50 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Laf ola beri gele yok, icraat, icraat, icraat” diye konuştu.

Eğitimde 3 bin 325 yeni derslik kazandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 11 bin 157 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını, toplam 69 spor tesisi inşa ettiklerini söyledi.

Kentteki ihtiyaç sahiplerine toplam 2,5 milyar lira tutarında kaynakla destek olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sağlıkta toplam 1541 yataklı 16 hastane dahil 38 sağlık tesisi inşa ettik. Çevre ve şehircilikte Muğla’da 3 bin 355 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 953 konutun yapımına devam ediyoruz. Muğla için İlk Evim projemiz kapsamında toplam 2 bin 599 konut inşa edecek, İlk Arsa projemiz kapsamında da 5 bin 500 altyapılı arsayı sizlerin hizmetine sunacağız. İktidara geldiğimizde Muğla’da 8 adet atıksu arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 25’ine ulaşılabilir iken bugün 33 adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 94’üne hizmet veriyoruz. Ulaştırmada 90 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğuna 367 kilometre ilave yaparak toplamda 457 kilometreye ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl 4,6 milyon yolcu kapasitesine ulaşan Dalaman Havalimanı’nı ve geçtiğimiz yıl yaklaşık 4 milyon yolcu kapasitesine ulaşan Milas Bodrum Havalimanı’nı yeniledik. Ören ve Turgut Reis yat limanlarını, Bodrum ve Güllük iskelelerini tamamlayıp şehrimize kazandırdık.”

“234 MİLYON FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK”

Tarım orman alanında Muğla’ya 8 baraj, 7 içme suyu tesisi, 18 sulama tesisi, bir arazi toplulaştırma, 66 taşkın koruma tesisi, 7 gölet ve 10 hidroelektrik santrali inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptığımız sulama projeleriyle Muğla’da yaklaşık 105 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık, 60 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 5 barajın inşası sürüyor. Şehir genelinde 110 bin hektar alanda çalışma yaparak 234 milyon fidanı toprakla buluşturduk” diye konuştu.

Arıcılığı geliştirmek ve organik bal üretimini desteklemek için 14 bal ormanı kurduklarına da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere toplam 2,1 milyar liralık tarımsal destek verdiklerini, 9 tarımsal ovayı da koruma altına aldıklarını söyledi.

Muğla’daki turist sayılarına ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yabancı turist sayısına göre ilk üçte, iç turizmde ise ilk sırada yer alan Muğla’mızın toplam turist sayısı, önceki yıla göre yüzde 37 artış göstererek 6 milyonun üzerine çıktı” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’ya sanayi ve teknolojide, bir teknopark ile 2 araştırma geliştirme merkezi kurduklarını da belirterek şunları kaydetti: “İşverenlerimizi toplam 4,1 milyar lira tutarındaki prim teşvikiyle destekledik. Enerjide Muğla’ya, Menteşe’ye, Yatağan’a, Ula’ya, Kavaklıdere ve Bayır’a doğal gaz arzını sağladık. Bitmedi, önümüzdeki dönemde Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Köyceğiz, Marmaris, Milas, Ortaca ve Seydikemer’e doğal gaz arzını inşallah sağlayacağız. Gördüğünüz gibi ne kadar özetlersek özetleyelim, Muğla’ya hizmetlerimizi anlatmakla bitiremiyoruz, inşallah önümüzdeki dönemde şehrimizi daha çok, daha büyük hizmetlerle buluşturacağız. Türkiye Yüzyılı destanını Muğla’yla, siz Muğlalılarla birlikte yazacağız. Zaman daraldı, seçime ana kademe yoğun bir şekilde gidiyor muyuz? Sandıkları patlatıyor muyuz? Şimdi öyle bir seslenelim ki tüm Türkiye duysun. Muğla’dan inşallah sandıkları patlatarak geleceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından, hizmete alınacak projelerin bulunduğu noktalara canlı bağlantı yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle kurdele keserek hizmete alınan eserlerin toplu açılışını yaptı.

Törene, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da katıldı.

Okumaya devam et

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katıldı

Yayınlanan

on

YAZAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin, özellikle de İstanbul’un tarihî ve kültürel mirasına sahip çıkmayı, ecdada karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlayarak kütüphanenin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Hayatını kaybeden sanatçı Burhan Çaçan’a Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burhan Çaçan yürek tellerimizi titreten, güçlü sesi, kendine özgü yorumu ve her zaman koruduğu vakur duruşuyla hem halkımızın gönlünde taht kurmuş hem de Türk halk müziğine eşsiz katkılar yapmış bir sanatçımızdır. Merhum sanatçımız bizim de ilk gençlik yıllarımızdan itibaren severek dinlediğimiz, şahsiyetini hep takdir ettiğimiz gerçekten müstesna bir insandı. 45 yıllık sanat hayatı boyunca birbirinden değerli albümlere imza atan Burhan Çaçan vefatıyla geride doldurulması zor bir boşluk bırakmıştır. Rabbim merhum sanatçımızı rahmeti ve merhametiyle kuşatsın. Başta ailesi olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır versin diyorum” ifadelerini kullandı.

Kütüphaneye dönüştürülen Rami Kışlası’nın ülkenin son 2,5 asırlık tarihinde çok önemli bir yeri olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de buranın gıda çarşısına dönüştüğü dönemde peynir, sucuk ve pastırma satışı yaptığını söyledi.

Burada bir geçmişini kenara koymanın mümkün olmadığını, buranın top sahası olduğu dönemde futbol da oynadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama hepsinden öte Sultan 2. Mahmut 1828-1829’daki Osmanlı Rus Savaşı’nın askerî ve idari yönetimini bu kışladan yürütmüştür. Cumhuriyet döneminde de aynı amaçla uzunca bir süre kullanılan kışla daha sonra az önce ifade ettiğim gibi Gıda Toptancıları Sitesi de dâhil farklı biçimlerde değerlendirilmiştir” diye konuştu.

“İSTANBUL’UN EN BÜYÜK KÜTÜPHANESİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman içinde ciddi bir tahribata uğrayan bu abide eseri İstanbul’un en büyük kütüphanesi olarak düzenlemek için yürüttükleri çalışmaların nihayet sona erdiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rami’yi sadece bir kütüphane değil pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitapseverlere hizmet verecektir. Kullanım alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj alanı 51 bin metrekareyi bulan, diğer ilaveleriyle yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde ilk etapta 2 milyonu aşkın kitap ve 4 bin 200 kişilik kapasitesiyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Kitap sayımız elbette zaman içinde daha da artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi de 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami bünyesindeki Yazma Eserler Kütüphanesi’nin de buraya ayrı bir derinlik katacağını dile getirerek günümüzün olmazsa olmazı dijital kaynakların da burada meraklılarıyla buluşacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphanede emeği geçen herkesi tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefine adım adım yaklaştıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyledi.

Ülkenin özellikle de İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmayı ecdada karşı sorumluluklarının bir gereği olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üstelik sadece bununla kalmadıklarını, modern sanatların ülkede yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri de hayata geçirdiklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde ülkenin en iyi altyapısına sahip bir kongre ve kültür merkezi, sergi merkezi ve kütüphaneyi milletin hizmetine sunduklarını anımsatarak, yine Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkü’ndeki, Tarabya Yerleşkesi’ndeki, Dolmabahçe’deki, Yıldız Sarayı’ndaki tarihî eserleri restore ederek, Vahdettin Köşkü’nü o yanmış hâlinden sonra bugünkü hâline getirerek, yeni baştan yaparak, tarihe sahip çıktıklarını dile getirdi.

Millî Saraylar Başkanlığını, Cumhurbaşkanlığına bağlayarak, ecdat yadigârı pek çok eserin ihyasını sağladıklarını, bunlarla beraber Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’ni yürütülen tüm olumsuz kampanyalara rağmen yeniden ve çok daha güzel bir şekilde İstanbul’un kültür sanat hayatına kazandırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Diğer yandan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Bir taraftan Kültür ve Turizm Bakanlığımız diğer taraftan Millet Bahçeleri bünyesindeki kütüphane çalışmalarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, öte yandan belediyelerimiz, ülkemizi ve gençlerimizi kitapla buluşturmak için canla başla çalışıyor. Tabii üniversitelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın son dönemde bu konuda gösterdiği gayretlerin de yakın takipçisiyiz. Yeni bir anlayışla dönüştürdüğümüz ve inşa ettiğimiz kütüphanelerimizin gençlerimiz nezdinde gördüğü kabule gittiğim her yerde şahit oluyorum. Eskiler ‘şerefü’l mekin bil mekân’ derler. Yani bir mekânın şerefi, değeri, anlamı orada bulunanlarladır. Bu mananın bu sözün en iyi vücut bulduğu yerlerin kütüphaneler olduğuna inanıyorum. İşte burası böyle bir eserdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte tüm vatandaşların kütüphaneyle ünsiyeti ne kadar güçlendirilirse geleceğin o derece emniyette olacağının altını çizerek, “Az önce buradaki bir Anadolu Lisesi’nin mensubu gençlerimizle bir arada olduk. Ve ‘Cumhurbaşkanım 5 dakikada artık okulumuzdan buraya geliyoruz’ dediler. 5 dakika. ‘Başka?’ dedim, ‘Onları da söyleyin bakalım.’ Artık burada çorbanızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Çayınızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Kahvenizi içecek misiniz? İçeceksiniz. Kek, onu da yiyeceksiniz, para yok. Tabii çok mutlular. Yarın sabahtan itibaren bu uygulama da başlıyor” diye konuştu.

Geriye doğru bakıldığında, kütüphanelerin ne kadar zengin, ne kadar yaygın, ne kadar hareketliyse medeniyetin o derece ürettiğini, devletin o derece güçlü, milletin o derece müreffeh olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, mürekkeple, okumakla, anlamakla, sormakla, anlatmakla yoğrulmuş, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tutan ecdadımız, her kütüphaneyi cennetten bir köşke benzetmiştir. Âlimleri, gölgelerinde soluklanılan cennet ağaçlarıyla kıyaslayan ecdat, onların eserlerini de bu ağaçların meyveleri olarak görmüştür. Elhamdülillah, nasıl bir ecdada sahibiz. İnşallah biz de onlara layık oluruz” değerlendirmesini yaptı.

“ADALET, HAK, HAKKANİYET VE FIRSAT EŞİTLİĞİ TEMELİNDE HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN ÇALIŞTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayırlı işlerin her biri gibi ilim, irfan, kültür, sanat faaliyetlerini de ibadet aşkıyla yürüten milletin, bu vasfı sayesinde asırlarca dünyaya ışık tuttuğunu, hâlen el üstünde tutulan eserler verdiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kütüphanelerimizin sembolü olduğu bereketli medeniyet iklimimiz, yerini fikri ve manevi kuraklığa bıraktıkça bu tablonun yerini gerileme, rehavet, sefalet almıştır. Kimi dönemlerde bu kuraklık iklimi özellikle tesis edilmiş, özellikle başımıza bir kara bulut gibi çöktürülmüştür. Ülkemizde yıllarca eğitim öğretimi ve entelektüel faaliyetleri hep tek yönlü bir formatlama aracı hem de belirli kesimlere mahsus bir ayrıcalık olarak tutmaya çalışan zihniyetin yol açtığı kısırlığı yaşadık. Çocuklarımızı ya okullara hiç almıyorlardı ya da faşizan baskılarla kendi ideolojik saplantıları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetli Menderes’in başlattığı, rahmetli Özal’ın sürdürdüğü bu ülkenin asli unsuru olan milletin evlatlarının akademiden bürokrasiye, medyadan iş dünyasına her alanda önlerini açma çabalarını hayırla yâd ediyoruz. Biz de hükûmete geldiğimiz günden beri adalet, hak, hakkaniyet ve fırsat eşitliği temelinde hiçbir ayrım gözetmeksizin, ülkemizin her köşesini ve milletimizin tamamını kuşatacak şekilde bu anlayışla çalıştık, çabaladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalkınmanın bir bütün olduğuna, en başında da eğitimin, kültür ve sanatın geldiğine inandığını ifade etti.

Bunun için önceliklerinin ilk sırasına eğitimi aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem geçmişin yanlışlarını düzeltecek, mağduriyetlerini giderecek hem de bugünün ihtiyaçlarına cevap verecek bir eğitim altyapısı ve sistemi kurmak için kolları sıvadıklarını söyledi.

Okul öncesinden üniversiteye, oradan akademik basamakların en üstüne kadar tüm kademelerde köklü reformlar gerçekleştirdiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesleki eğitimi güçlendirmek dâhil tüm sistemi yeniden yapılandırdıklarının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteleri 81 vilayete yaygınlaştırdıklarını anımsatarak, şunları anlattı: “Çocuklarımızı ve gençlerimizi her alanda destekledik. Aynı şekilde kültür sanat altyapımızı tahkim ettik. Düşüncesine, yüreğine, becerisine, emeğine dayalı üretim yaparak ülkemize değer katan herkesin yanında olduk. Yaptığı işe, gerçekleştirdiği üretime, verdiği hizmete kendi değerlerinin damgasını vuran kültür sanat insanlarımızı özellikle teşvik ettik. Bunları yaparken asırlardır yolumuzu aydınlatan medeniyet güneşimizi tekrar en yükseğe taşıma peşinde koşuyorduk. Demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın diğer tüm başlıklarında kaydettiğimiz gelişmelerin de bu mücadeleyi destekleyen bir yönü vardı.”

Geçen 20 yılda ülkenin asırlık altyapı eksiklerini, demokrasi ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermekte gerçekten çok büyük bir başarı yakaladıklarını ve bunu kimsenin inkâr edemeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çerçevede eğitimde, kültür ve sanatta geldiğimiz yeri de çok önemli görüyoruz. Ama henüz bu alanlarda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamadığımızın da farkındayız. Bizimki ancak hayalleri ve hedefleri büyük olanların yaşayabileceği bir hayıflanmadır. Yoksa asırlara bedel eserler ve hizmetler ortaya koyduğumuzdan asla şüphemiz yok” değerlendirmesinde bulundu.

“RAMİ KÜTÜPHANEMİZ GELECEĞE YATIRIMIN ESERİ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya değişirken ülkemizin yerinde kalması demek gerileme işaretidir. Takip eden değil öncülük yapan diğer alanlar gibi kültürde de kendisine sunulanları tüketen değil, üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim ve kültür başta olmak üzere ülkemizi küresel düzeyde marka hâline getirecek başlıkların tamamında da milletimizi hayallerine kavuşturacağız” diye konuştu.

Rami Kütüphanesi’ni, bu büyük yürüyüşte yeni bir halka, yeni bir safha olarak gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rami Kütüphanemizi gezerken bütün gerek cilt hanesi yani mücellitlerimizi gördüm gerekse adeta bir ameliyathane gibi kitapların restorasyonlarının yapıldığı birimlere girdik. Oradaki arkadaşlarımızın nasıl bir hassasiyetle çalıştıklarını, adeta organ nakli yapar gibi o kitapların bütün gerçekten tahrip olmuş o yaprakları tek tek tek nasıl bir yerden bir yere naklettiklerini görmek, onlara şükran borcu olduğumuzu söylememek mümkün değil. Ve bu eserlerle beraber inşallah Rami Kütüphanemiz çok çok farklı geleceğe bir yatırımın eseri olacak. Ülkemize ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyorum. Dilediğimiz tüm kitapları buraya nakledebiliriz. Ve Kültür Turizm Bakanlığımızın bütçesine ayrıca bir destek vererek yurt içi, yurt dışından buraya her türlü inşallah kitapları alacağız. İthalatçılığımıza onu getireceğiz. Kitap ithali yapacağız dünyanın dört bir yanından ve Rami Kütüphanemizin bu uluslararası özelliğini de çok daha güçlü hâle getirmiş olacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kütüphanede okuyacak, araştıracak, eser ortaya koyacak, yapılan faaliyetlerden istifade edecek herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.

Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına Rami Kütüphanesi’nin minyatürünü takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, protokol üyeleriyle birlikte kurdele keserek kütüphanenin açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde eşi Emine Erdoğan’la birlikte Rami Kütüphanesi’ni gezdi, öğrencilerle sohbet etti.

Okumaya devam et

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayiinde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik”

Yayınlanan

on

YAZAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı Arifiye Yerleşkesi BMC İşletmesi’nde Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’ne katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

BMC Power tarafından bugün teslim edilecek altı adet yeni nesil Fırtına Obüsü’nün hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu sayıyı önümüzdeki dönemde yeni teslimatlarla toplamda 140’a kadar çıkartacağız. Yeni nesil Fırtına Obüsleri şu an envanterde olan modellere kıyasla pek çok avantaja sahiptir. Yürütülen çalışmalar neticesinde obüslerimizin hem beka kabiliyeti hem de ateş gücü artırılmıştır” dedi.

“TÜRKİYE’NİN SAVUNMA HAMLELERİNİN ENGELLENMESİNE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin savunma hamlelerinin, geçmişte defalarca yaşandığı gibi, türlü ayak oyunlarıyla engellenmesine asla müsaade etmeyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii alanında da tam bağımsızlığımızı ilan edene kadar durmayacak, dinlenmeyecek, en küçük bir geri gidişe rıza göstermeyeceğiz. İşte bugün burada olduğu gibi, kamu ve özel sektör iş birliğiyle, inşallah ülkemizi başarıdan başarıya koşturacağız” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin zincirlerini kırdığı alanların başında savunma sanayiinin geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ana yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları, teknoloji merkezleriyle son 20 yılda bu alanda hayal dahi edilemeyen başarılara imza attık. Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik. Daha önce başlattığı stratejik projeler emekleme aşamasındayken akim bırakılan ülkemiz, bizimle birlikle ilk defa projelerinin neticelendiği, uygulamaya geçtiği, başarısını ispatladığı günleri gördü. ‘Yapılamaz’ denilen, ‘hayal mahsulü’ olarak nitelenen birçok kritik projeyi, hamdolsun tek tek gerçeğe dönüştürdük.”

Okumaya devam et

TAKVİM

Ekim 2018
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031  

PETROL TV

SON DAKİKA HABERLER

DÜNYA11 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde, sadece ülkemizi...

DÜNYA11 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin, özellikle de İstanbul’un tarihî ve kültürel mirasına sahip çıkmayı, ecdada karşı...

DÜNYA11 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayiinde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir...

DÜNYA11 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanayiden tarıma, bilimden spora, istihdamdan konuta her alanda gençlerimizin yanındayız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ÜniAK FEST Programı’nda yaptığı konuşmada, “Sanayiden tarıma, bilimden spora, istihdamdan konuta her alanda gençlerimizin yanındayız. Gençlerimizi geleceğe, sadece...

DÜNYA11 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan Antalya’da Köy Konutları Anahtar Teslim Töreninde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manavgat-Akseki yangın afeti sonrası yapılan köy konutlarının anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, “Son dönemde yaşanan hiçbir felakette insanlarımızdan...

DÜNYA11 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da toplu açılış törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, diğer pek çok alandaki hizmetlerimiz gibi afetlerde de...

DÜNYA11 ay ago

“Krizleri fırsata dönüştürerek tarihimizin en yüksek büyüme oranlarına ve ihracat rakamlarına eriştik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2022 Yılı Dış Ticaret Rakamları Açıklaması” programında yaptığı konuşmada, “Tüm dünyayı derinden etkileyen Kovid-19 salgını, küresel tedarik zincirlerindeki...

DÜNYA11 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2023’te milletimizin her bir ferdine ve tüm insanlığa barış, huzur, refah ve esenlik dolu bir yıl diliyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “2023’te milletimizin her bir ferdine ve tüm insanlığa barış, huzur, refah ve esenlik...

DÜNYA11 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni asgari ücreti 8 bin 500 TL olarak açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere yeni asgari ücreti 8 bin 500 TL olarak açıkladı. Cumhurbaşkanı...

DÜNYA11 ay ago

“Senegal’le her alandaki iş birliğimizi geliştirme noktasında ortak iradeye sahibiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Senegal...

DÜNYA11 ay ago

“Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında çok daha büyük başarıları milletimizin emrine sunmakta kararlıyız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “2023 hedeflerimizle, Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında yapılanları üçe, beşe, ona katlayan eser...

DÜNYA12 ay ago

“TÜRKİYE YÜZYILI, UMUDUN, SEVİNCİN, HEYECANIN DA YÜZYILI OLACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’de gerçekleştirilen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “2023 hedeflerimize sıkı sıkıya sarılıyoruz, Türkiye Yüzyılı’yla vizyonumuzu genişletiyoruz. Her küresel...

ENERJİ12 ay ago

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Silivri, Avrupa’daki en büyük yer altı depolama tesisi haline geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Silivri Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi Kapasite Artış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Kısa ve orta vadede küresel enerji...

DÜNYA12 ay ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİSK Genel Kurulu’na katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 28. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı....

DÜNYA12 ay ago

“Tarihî İpek Yolu’nun önemli güzergâhını konforlu, güvenli bir ulaşıma kavuşturuyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ağrı-Hamur-Tutak-Patnos Devlet Yolu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Tarihî İpek Yolu’nun bu önemli güzergâhını 79 kilometrelik iki geliş, iki...

AKARYAKIT1 sene ago

Shell & Turcas Petrol A.Ş. | BUNUN ADI TİCARET OLAMAZ.

Ahmet Erdem Shell Türkiye Ülke Başkanı ve Shell&Turcas A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı : Hak Hukuk Kanun Tanımıyorsunuz . Bazı Yöneticiler...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Turizmde dünya liderliğine yükselme yolumuz açıktır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) 7. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında,...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya’da toplu açılış törenine katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “ASELSAN Konya Silah Sistemleri Fabrikası, Büyükşehir Yatırımları ve Afşar Barajı ile Yapımı Tamamlanan Diğer Tesislerin Toplu...

DÜNYA1 sene ago

“PAKİSTAN, TÜRK MİLLETİNİN GÖNLÜNDE HER ZAMAN MÜSTESNA BİR KONUMA SAHİP OLMUŞTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan MİLGEM Korvet Projesi’nin üçüncü gemisinin denize indirilmesi töreninde yaptığı konuşmada, “Kardeş Pakistan’la savunma sanayii alanındaki ilişkilerimizi taçlandıran...

DÜNYA1 sene ago

“Kalkınma planlarımızın merkezine ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Bugün dünyadaki tüm ülkeler, kalkınma vizyonlarının...

DÜNYA1 sene ago

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN “YUSUFELİ İLE TÜRKİYE’YE AYRI BİR GÜÇ KATACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Artvin Yusufeli Barajı ve HES, Yeni Bağlantı Yolları ve Tünelleri, Yeni Yerleşim Bölgesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bundan...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar’da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed El Sani’nin davetine icabetle 2022 FIFA Dünya Kupası’nın açılış törenine...

AKARYAKIT1 sene ago

Akaryakıt sektörü | Shell &Turcas | Ahmet erdem

Mağdur Shell&Turcas bayileri Dayanışma Platformu Ahmet erdem ,52 yıllık shell bayisine kumpas kurmaya utanmıyormusun? Ahmet Erdem Shell Türkiye Ülke Başkanı...

AKARYAKIT1 sene ago

Shell | Ahmet erdem

Mağdur Shell&Turcas bayileri Dayanışma Platformu Ahmet erdem ,52 yıllık shell bayisine kumpas kurmaya utanmıyormusun? Ahmet Erdem Shell Türkiye Ülke Başkanı...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Devlet Başkanı Widodo ile bir araya geldi

G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Endonezya‘nın Bali Adası’nda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo ile görüştü....

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan Endonezya’da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi nedeniyle gittiği Endonezya’nın Bali adasına ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bali Ngurah Rai Uluslararası Havalimanı’nda,...

DÜNYA1 sene ago

“Türkiye’yi ve Türk milletini terörle teslim alma çabaları, dün olduğu gibi bugün ve yarın da hedefine ulaşamayacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi nedeniyle Endonezya’ya hareketi öncesi düzenlediği basın toplantısında, İstiklal Caddesi’ndeki patlamada can kaybı ve yaralıların olduğunu...

DÜNYA1 sene ago

“Türkiye’yi doğal gazda merkez ülke hâline getirecek adımlar atıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kastamonu Bozkurt–Abana–Cide–İnebolu İlçelerine Doğal Gaz Verme Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Şehirlerimizi doğal gaz ağlarıyla örerken Türkiye’yi doğal gazda merkez...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Semerkant’ta “Türk Dünyası Ali Nişanı” verildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 9. Zirvesi için bulunduğu Özbekistan’ın Semerkant şehrinde, Türk dünyasına hizmetlerinden...

DÜNYA1 sene ago

“Türk Yatırım Fonu’nun en kısa sürede hayata geçmesi yararlı olacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Türk Yatırım Fonu’nun mümkün olan en kısa sürede hayata...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 9. Zirvesi’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan’ın tarihî Semerkant şehrinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 9. Zirvesi’ne katıldı. Özbekistan Cumhurbaşkanı...

DÜNYA1 sene ago

Emine Erdoğan, Semerkant’ta Özbekistan’ın Renkleri Sergisi’ni ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Özbekistan ziyaretine eşlik eden eşi Emine Erdoğan, Özbekistan’ın Renkleri Sergisi’ni ziyaret etti. Emine Erdoğan, sosyal medya...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi’ne katılmak üzere bulunduğu Özbekistan’ın Semerkant kentinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Özbekistan’da Yüksek Düzeyli İmam Buhari Nişanı takdim edildi

Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi nedeniyle Özbekistan’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından Yüksek Düzeyli İmam...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile bir araya geldi

Türk Devletleri Teşkilatı 9’uncu Zirvesi’ne katılmak üzere Özbekistan’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir araya...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan Özbekistan’da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi nedeniyle gittiği Özbekistan’ın Semerkant şehrine ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Semerkant Uluslararası Havalimanı’nda,...

DÜNYA1 sene ago

“Semerkant Zirvesi’nin Türk devletleri arasındaki iş birliğini çok daha ileri taşıyacağına inanıyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ziyareti öncesinde gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Semerkant Zirvesi’nin ortak bir dili, tarihi ve kültürü paylaşan Türk devletleri arasındaki...

DÜNYA1 sene ago

Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 84. yıl dönümü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 84. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı. Anıtkabir’deki...

AKARYAKIT1 sene ago

Royal Dutch Shell Başkan | Andrew Mackenzie

Mağdur Shell&Turcas bayileri Dayanışma Platformu Shell Yönetim Kurulu Başkanı  Sayın Andrew Mackenzie bilginize ; Türkiye deki Bazı Yöneticiler SHELL.’DEKİ Konumlarını...

AKARYAKIT1 sene ago

WAEL SAWAN ; SHELL CEO | TÜRKİYE

Mağdur Shell&Turcas bayileri Dayanışma Platformu Sayın WAEL SAWAN bilginize ; Türkiye deki Bazı Yöneticiler SHELL.’DEKİ Konumlarını ve yetkilerini Kötüye kullanarak...

AKARYAKIT1 sene ago

WAEL SAWAN ,SHELL TÜRKİYE

Sayın WAEL SAWAN bilginize ; Türkiye deki Bazı Yöneticiler SHELL.’DEKİ Konumlarını ve yetkilerini Kötüye kullanarak Gözlerine kestirdikleri bayilere Tuzak kurarak...

DÜNYA1 sene ago

“Türkiye Yüzyılımızın en iddialı alanlarından birisini sağlık olarak belirledik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye Yüzyılımızın en iddialı alanlarından birisini de sağlık olarak belirledik. Büyük...

DÜNYA1 sene ago

“Togg, 85 milyonun ortak gururudur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg Gemlik Kampüsü Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Seri üretim bandından indirip sizlerin huzuruna çıkardığımız bu ilk araçla, 60...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 99. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aslanlı...

DÜNYA1 sene ago

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

“Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkarmak’ için kesintisiz bir mücadele içindeyiz” Cumhuriyetin kuruluşunun 99. yıl dönümü nedeniyle bir...

REKLAM

HABER BURADA