DÜNYA
Türkiye, 54 Yıldır AB Kapısında Bekletilen Bir Ülke

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye AB üyelik sürecinde çıkarılan zorluklara işaret ederek, “Tabi bu bizi ciddi manada yorduğu gibi milletimi de ciddi manada yoruyor. Belki de bizi bir karara doğru sürükleyecektir. Sürekli olarak ‘ne olur artık bizi de alıverin’ diyecek hâlimiz de pek yok” dedi.
Resmî ziyaretini gerçekleştirmek için Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte, gerçekleştirdikleri baş başa görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İki ülke arasındaki Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi Aşama-B Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, yaptıkları görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
İki ülke arasında 500 yılı aşkın bir geçmişi olan dostluğun, atılan adımlar ve yaptıkları anlaşmalarla güçlenerek devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları görüşmelerde; Türkiye ve Fransa arasındaki siyasi, askerî, ekonomik, ticari ve kültürel alanlardaki ilişkilerini, bölgesel ilişkileri, uluslararası alandaki gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi.
“AVRUPA BİRLİĞİ BİZE GEREKÇE SUNAMIYOR”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin kapısında 54 yıldır bekletildiğine ve bunun AB içinde başka bir örneğinin olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde bu konuyu da müzakere ettiklerini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerekçelerini sunmaya gelince Avrupa Birliği bize gerekçe de sunamıyor. Ve öyle ki ilk zamanlar 15 fasıl üzerinden bizi engellerken, daha sonra bize yönelik bu fasılların sayısı 35’e çıktı ve bu 35 fasıl daha sonra da yine bir farklı yaklaşımla faslın açılması, ama kapatılması noktasına gelince kapatılması da olmadı, bunları da yaşadık, hâlâ da yaşıyoruz” diye konuştu.
Bu durumun kendilerini ve milleti yorduğunu; konu ile ilgili bir karar vermeye doğru sürükleyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne olur artık bizi de alıverin” diyecek hâllerinin olmadığını söyledi.
Türkiye ile Fransa’nın NATO’da beraber olduğuna ve aralarında stratejik ortaklığın bulunduğuna işaret ederek, bu ortaklığın her iki ülkeye de güç kattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının başında üç NATO ülkesi Türkiye Fransa ve İtalya arasında imzalanan EUROSAM’la ilgili anlaşmayı önemli bir adım olarak nitelendirdi.
“FRANSA VE TÜRKİYE ARASINDA 20 MİLYAR AVRO TİCARET HACMİNİ HEDEFLİYORUZ”
Gıda ve tarım alanında atılan adımların da iki ülke arasındaki ilişkilerin geldiği yeri gösterdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili ticaret hacimde 20 milyar avroyu hedeflediklerini ve iki ülkenin el ele vermesi durumunda bunun başarılabileceğini söyledi.
Türk Hava Yolları ve Airbus arasında imzalanan anlaşmaya da değinerek anlaşmanın hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki ülkenin Eximbank’ları arasında varılan anlaşmanın da ekonomik ilişkilerin gelişmesine çok ciddi katkılar sağlayacağını vurguladı.
Terörle mücadele konusuna da değinerek, Türkiye’nin bu mücadelede 35-40 yıldır çok ciddi bedeller ödediğini, Fransa’nın ödediği bedelleri de bildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 3,5 milyona yakın Suriyeli mülteciyi barındırdığını ve bugüne kadar 30 milyar dolar harcama yaptığını hatırlattı. AB’nin Suriyeli mülteciler için yapmayı taahhüt ettiği yardım sözünü yerine getirmediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bunlara rağmen bu yolda geri adım atmayacaklarını, mültecilere en büyük desteği vermeye devam edeceklerini açıkladı ve konuyu insani ve vicdani bir mesele olarak gördüklerini dile getirdi.
“PYD VE YPG, PKK’NIN YAN KOLLARIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Terörle mücadele noktasında DEAŞ’la olan mücadelemiz yoğun bir şekilde devam ediyor. Ülkemizin içinde DEAŞ’a karşı mücadelemiz var, sınırımızda Suriye’ye karşı verdiğimiz mücadele var. Bunu Cerablus’ta verdik, bunu Rai’de verdik, El Bab’da verdik, Fırat Kalkanı Harekâtında bu mücadeleyi verdik. Ve şu anda da her an DEAŞ’la mücadelemiz süreci gibi, şimdi dostlarımıza sesleniyorum, aynı şekilde PYD, YPG PKK’nın yan kollarıdır, bunlara karşı da aynı mücadeleyi bizim beraber vermemiz gerekir. Maalesef bazı dostlarımız bu konuda bakıyorsunuz hâlâ YPG’yi, PYD’yi yanlarına almak suretiyle DEAŞ’a karşı mücadele ettiklerini sanıyorlar. Hâlbuki DEAŞ’a karşı yeni yeni planlamalar yapılıyor ve onlara daha farklı yaşam zeminleri hazırlanıyor. Bu konuda da bence uyanık olmak, istihbarat örgütlerimizin birbirleriyle olan dayanışmasını, bilgi akışını daha ileri seviyelere taşımamız gerekir diye düşünüyorum. Tabi Fransa’da nüfusu 700 bin civarında olan ve Fransız toplumuna büyük ölçüde entegre olmuş soydaşlarımız var, vatandaşlarımız var ve onların bir köprü görevi görmesi de bizi ciddi manada mutlu etmektedir.”
“KUDÜS VE FİLİSTİN KONUSUNDA FRANSA İLE YAKIN İSTİŞARE İÇERİSİNDE OLACAĞIZ”
Görüşmelerinde Suriye, Irak ve Filistin konularını ele alıp İsrail-Filistin ilişkilerini ve iki devletli çözüm konusunu da görüştüklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde Birleşmiş Milletler’de yapılan oylamanın getirisini-götürüsünü de görüşme imkânımız bu vesileyle olmuş oldu. Biz olaylara duygusal yaklaşmıyoruz; ama olayları değerlendirirken de hakkın teslim edilmesi gerektiğini ortaya koyuyoruz, bunu yapmamız lazım” dedi.
Güçlü olmanın, haklılık sebebi olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güç haktan gelir, eğer haklıysanız güçlüsünüz, haklı değilseniz güçlü değilsiniz. Er veya geç bir defa bütün her şeyinizi kaybetmeye mahkûm olursunuz, işte bunun örneklerini de böylece görmüş olduk” ifadelerini kullandı.
Libya’da ve Mısır’da aynı sıkıntıların yaşandığına dikkat çekerek, “Bir el buraları sürekli olarak maalesef karıştırıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan Körfez krizi sürecinde de Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile telefon görüşmeleri yaptığını hatırlattı ve bu görüşmelerde krizin çözümü için nasıl yardım edebileceklerini, krizi nasıl çözebileceklerini görüştüklerini aktardı.
Kudüs ve Filistin konusunda önümüzdeki dönemde atılabilecek adımlarla ilgili olarak da Fransa ile yakın istişare içerisinde olacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransa ile özellikle diyalogumuz Suriye konusunda da kararlı bir şekilde devam edecek. Ayrıca, Suriye konusunda fikirdaş ülkelerle dışişleri bakanlarımızın biraraya gelmesi ve yapacakları toplantılar neticesinde de müşterek adımları nasıl atarız, bunları da belirleyeceğiz” şeklinde konuştu.
“FETÖ, PKK, DEAŞ İLE MÜCADELE VERİYORUZ, VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ve PKK konusuna da değinerek Fransa’da bu terör örgütlerine mensup kişilere yönelik hassasiyetin önem arz ettiğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Buralarda dernekleriyle, vakıflarıyla, iş yerleriyle adeta kurumsallaşıyorlar, PKK aynı şekilde kurumsallaşıyorlar. Yani buralardaki hassasiyet eğer gözden kaçırılırsa, inanıyorum ki yarın sıkıntısı bunun çok farklı olacaktır, çünkü bunları biz ağır ödedik. İşte biz 15 Temmuz’da bildiğiniz gibi 251 şehidimiz oldu, FETÖ terör örgütü bize maalesef bu bedeli ödetti. 2193 vatandaşımız gazi oldu, bu terör örgütü bize bu bedeli ödetti. Artık dostlarımız aynı bedeli ödesin istemiyoruz. Biz şu anda içeride FETÖ’yle de bu mücadeleyi veriyoruz, PKK’yla da bu mücadeleyi veriyoruz, DEAŞ’la da bu mücadeleyi veriyoruz, vermeye devam edeceğiz.”
Batının her zaman kendilerine “Yargı bağımsızdır” dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye bir hukuk devleti, Türk yargısının da bağımsız olduğunun ve kararlarını kendisinin verdiğinin altını çizdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un kendisine bazı isimler verdiğini aktaran ve Adalet Bakanından bu isimlerle ilgili bilgileri temin ederek kendilerine göndereceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları ekledi: “Fakat şunu bilmelerini isterim: Terör kendi kendine oluşmuyor, terörün ve teröristin bahçıvanları vardır, bu bahçıvanlar işte o düşünce adamı diye bakılanlardır. Onlar gazetelerin köşelerinden orayı sularlar, oranın bahçıvanı olarak, fikir babaları olarak, düşünce babaları olarak işte onları yetiştirirler. Ve bir gün gelir bakarsanız ki, bu insanlar karşınıza terörist olarak çıkarlar. Biz bunun bedelini 35 bini aşkın, evet, şehit vererek ödedik. Temenni ederim ki, Fransa böyle bir bedeli ödemez.”
FRANSA CUMHURBAŞKANI MACRON: “TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA TÜRKİYE İLE FRANSA ARASINDA ÖRNEK BİR İŞ BİRLİĞİ VAR”
Geçen Mayıs ayından bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan ile düzenli olarak görüştüklerini aktararak, kendisinin diyalog ve ortak çalışma yaklaşımı içerisinde olduğunu ifade eden Fransa Cumhurbaşkanı Macron, terörle mücadele konusunda Türkiye ile Fransa arasında örnek teşkil eden iyi bir iş birliğinin olduğunu söyledi.
PKK terör örgütünün finansman şebekelerini çökertmek için mücadele verdiklerini, DEAŞ ve onunla bağlantılı Irak, Suriye bölgesindeki bütün terör gruplarıyla mücadele ettiklerini kaydeden Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “Terörle mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz, bunu kuvvetlendirilmiş ortaklıklar çerçevesinde gerçekleştireceğiz ve daha da yoğunlaşmasını arzu ettiğim bir çalışma çerçevesinde yapacağız. Paris’te Nisan ayında yapılacak olan zirve toplantısının hazırlığı bağlamında da yapacağız, terörizmin her türlü finansmanıyla mücadele konulu bir zirve olacak” sözlerine yer verdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda daha sakin bir diyalog sürecinin devamını arzu ettiğini ifade ederek, Türkiye’nin Avrupa’da olmasının önemine vurgu yaptı.
Toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretine ve gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa Birliği’yle ilişkilerin yeniden ivme kazanması konusu bu gezinin önemli hedeflerinden birisiydi. Bu konuda beklentileriniz gerçekleşti mi?” sorusunu, “Henüz daha beklediğimi alabilmiş değilim. Herhâlde beklediğimizi alabilmek için biraz daha zaman gerekecek, öyle görünüyor. Onun için de gerek Dışişleri Bakanım, gerek Avrupa Birliği Bakanım süreci takip ediyor. Şu anda 16 fasıl açılmış vaziyette, ama bunlar kapanmış değil. 35 fasıl, ne zaman ki bunlar aç-kapa yapılır, ‘tamam, üye oldunuz’ denir, ondan sonra bu sorunuza çok daha rahat cevap vereceğim” şeklinde yanıtladı.
“ABD’NİN 4 BİN TIR SİLAHINI NİYE SORGULAMIYORSUN?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransız gazetecinin “Fransa ve Avrupa Birliği terörle mücadelede size güvenebilir mi? Suriye’deki iç savaştan 7 yıl sonra orada savaşan kişilere bu kadar silah göndermiş olmaktan dolayı pişman mısınız?” sorusuna şu cevabı verdi: “Suriye’ye kim silah gönderdi? Sen FETÖ ağzıyla konuşuyorsun. Gazeteci gibi değil, tam FETÖ’cü gibi konuşuyorsun. Çünkü o operasyonu yapanlar FETÖ’nün savcılarıydı. Şu anda onlar içeride, hapisteler şu anda ve operasyon yaptılar. İstihbarat teşkilatlarının bu tür operasyonlara yönelik, kamyonlarla silah taşıma vesaire gibi nereye neyi taşıyacağı gibi yetkileri, hakkı vardır. Sen bana bu soruyu böyle soruyorsun da Amerika’nın 4 bin tır Suriye’ye şu anda getirmiş olduğu silahları niye sormuyorsun? Gazetecisin ya, bunları da bir öğrenseydin, bunları da bir araştırsaydın, bunların üzerinde de bir dursaydın. Niye bunların üzerinde durmuyorsun? 4 bin tır; bunları yazın. Sorularınızı sorarken bu noktada hassas olun ve bir başkasının ağzıyla konuşmayın. Bunları da kolay kolay karşınızda yutacak biri yok, onu da bilmenizi isterim. Tamamıyla bir FETÖ ağzıdır bu. FETÖ ağzıyla konuşmamayı da lütfen öğrenin.”
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, Suriye krizinin çözümüne ilişkin Astana ve Soçi süreçlerine inanmadığı yönündeki açıklamaları hatırlatılarak, “Türkiye, İran ve Rusya ile bu süreçlerin içinde. Diğer yandan da Fransa ile Suriye krizinin çözümü konusunda diyalog istediğinizi söylediniz. Bu durumda Fransa ile Türkiye, Suriye krizinin çözümü konusunda nasıl diyalog içinde olacak?” sorusuna cevabında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana sürecinin 8. toplantısının yapıldığını, sürecin devam ettiğini hatırlattı ve sürece Rusya, İran ve Türkiye’nin yanı sıra ABD’nin de dâhil olduğunu belirtti.
“SURİYE’NİN KUZEYİNDE TERÖR KORİDORUNA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Ürdün ve gözlemci üyeler de göz önüne alındığında Astana sürecine katılımın daha fazla olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu sürecin devamında bir de Soçi çalışmaları başlatıldı, Soçi süreci de aslında, Astana dâhil, Soçi dâhil bunlar Cenevre’ye alternatif değil, Cenevre’yi tamamlayıcı çalışmalardır ve bu çalışmalar da aynı şekilde devam ediyor. Çünkü Suriye’de Rusya’nın ciddi bir etkinliği var, İran’ın ayın şekilde bir etkinliği var ve Türkiye de 911 kilometre sınırıyla Türkiye’de önemli bir yere sahip. Tabi ki Suriye’nin kuzeyi sürekli Türkiye için bir tehdit unsurudur. Şu anda kuzeyde belli bir bölge bizim kontrolümüzün altındadır, ama biz Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz, burada kararlılığımız var. Eğer burada böyle bir gelişme olması halinde gereği neyse bunun gereğini de yaparız, buradan geri atmamız mümkün değil.”
Türkiye-Suriye sınırında yerleşim bölgeleri bulunmasının yanı sıra yaklaşık 260 bin mültecinin yaşadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, cevabının devamında şunları ekledi: “Şu anda bütün mesele, YPG, PYD, bunlar PKK’nın yan kuruluşları olarak kuzeyden aslında Akdeniz’e girmenin yollarını arıyorlar, buna müsaade yok, burada kararlıyız ve dostlarımızın da burada bizimle beraber hareket etmesi beklentimizdir. Ama ne yazık ki bizim NATO’da dostumuz olan, kendilerine de bunu söylememize rağmen Amerika’nın kalkıp hala PYD, YPG, bunlara tırlarla yüklü zırhı taşıyıcıları, silahları vermeleri bizim üzüntü kaynağımızdır, böyle bir şey olamaz. Müttefiksek bunun gereğini yapmamız lazım. Kaldı ki biz özellikle DEAŞ’a karşı bu mücadeleyi beraber yapalım teklifini kendilerine yaptık, ama bu kabul edilmedi. Ve terör örgütünü iki terör örgütüyle beraber yok etme anlayışı terörle mücadele değildir, bunu bir defa kafamızdan silmemiz lazım ve bu mücadeleyi bu şekilde de sürdürmekte kararlıyız.”
“HEDEFİMİZ ESED’SİZ VE SURİYE HALKININ DEMOKRATİK İRADESİYLE BİR SEÇİM GERÇEKLEŞTİRMEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi süreci kapsamında bu ay Soçi’de, önümüzdeki ay İstanbul’da, ondan sonra Tahran’da olacaklarını ve süreci devam ettireceklerini vurguladı ve “Bizim hedefimiz Esed’li bir çözüm değildir, bizim hedefimiz Esed’siz ve Suriye halkının kendi demokratik iradesiyle bir seçimi gerçekleştirmektir ve bizim buna yardımcı olmamız lazım. Suriye halkının kendi iradesinin ortaya çıktığını hep beraber görmemiz gerekir diye düşünüyorum ve bunun için de tabi elimizden gelen desteği, gayreti ortaya koyacağız” açıklamasını yaptı.
Toplantıda bir Fransız gazetecinin “Görüşmelerde hangi konulardan bahsedildi, Osman Kavala’nın ismi geçti mi?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kavala’nın avukatları var, iyi. Burada da demek ki bu avukatlar bayağı iş görüyorlar, çalışıyorlar ama bunlar, Türkiye’de İstanbul’daki Gezi olaylarının perde arkasındaki, geri planındaki aktörleri olduğunu ben hanımefendiye hatırlatayım da onun üzerinde de bir çalışma yapsın, isabetli olur” karşılığını verdi.
DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış törenine katıldı






Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde, sadece ülkemizi eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık. Aynı zamanda, terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar, istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkından geldik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla Adliye Sarayı yanındaki miting alanında Marmaris-Datça Yolu, Milas İçme Suyu Arıtma Tesisi ve Bodrum Devlet Hastanesi ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni’nde konuştu.
Marmaris ziyaretleri dışında epeydir Muğla’yla hasret gideremediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğlalılara “Sizleri özlemişiz” diye seslendi.
Bugün hem özlem gidermeye hem de şehre kazandırdıkları eser ve hizmetlerin resmî açılışlarını yapmaya geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşımda muhteşem bir katılım görüyorum. Bugün Muğla bir başka” dedi.
Eser ve hizmet siyasetlerinin en güzel örneklerini Muğla’da görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muğla’nın her karış toprağında izimiz var, emeğimiz var. Hamdolsun Muğla’mız da tarımıyla, turizmiyle, ticaretiyle bu emeklerimizi üretime, istihdama, kazanca dönüştürme konusunda çok başarılı” değerlendirmesini yaptı.
Geride kalan 20 yılda ülkenin altyapısından üstyapısına kadar tüm eksiklerini gidermiş, Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını önemli ölçüde tamamlamış olarak milletin huzurunda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın geçmeye hazırlandığı yeni yönetim ve ekonomi düzeninde, Türkiye’yi hak ettiği seviyeye çıkarmanın ilk adımını attıklarını gördüğünü söyledi.
“ÜLKEMİZİ EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ESER VE HİZMETLERE KAVUŞTURDUK”
Şimdi daha büyük hedeflerle, daha büyük bir öz güven ve güçle yönlerini geleceğe dönmüş durumda olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan 12 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilk açıkladığımızda zihinlerini geri kalmışlık ve faşizm kapanına hapsetmiş birileri, kendi akıllarınca bizi küçümsemiş, alaya almışlardı. Hep yaptıkları gibi 2023 hedeflerimizi hayata geçirmek için başlattığımız her programa, her projeye, yatırıma ne diyorlardı? ‘Yapamazsınız.’ diyorlardı. Böyle engellemeye çalıştılar ve bu onlar için hezeyandı ama bunu dün gibi hatırlıyoruz” diye konuştu.
Yatırımlara karşı çıkanlara kulak asmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii biz AK Gençlik’le, AK kadrolarla bunlara yüz vermedik. Hiç kulak asmadık. Bizim baktığımız tek yer milletimizdir, milletimizin özlemleridir, milletimizin talepleridir, milletimizin ihtiyaçlarıdır. Hamdolsun her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde sadece ülkemizi eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık aynı zamanda terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkından geldik. Kendi milletinden umudunu kesenlerin, ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemek için sergiledikleri kepazeliklere rağmen Cumhuriyetimizin 100. yılına coşkuyla, gururla, heyecanla girdiğimiz bir döneme ulaştık.”
“BU MİLLET TERÖRDEN BESLENENLERE, KAN EMİCİLERE BU ÜLKEDE YOL VERMEZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, havaalanından buraya gelene kadar yol boyu tıklım tıklım olduğunu aktardı.
Müstemleke zihniyetlilerin kepazeliklerinin bitip tükenmek bilmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacak bir savunma sanayi projemizin açılışında, ordumuzun komutanlarıyla birlikte yaşadığımız sevince tahammül edemediklerini hep birlikte gördük. Bay Kemal, Sakarya Arifiye’de bu ordunun başkomutanı olarak Tayyip Erdoğan ne yaptı? Orada Fırtına obüslerinin teslim törenini yaptı. Senin hayatında, senin aklında böyle bir şey var mı, böyle bir şey yapabilir misiniz? Altay tanklarının teslimini yaptık Bay Kemal. Bunlarla ordumuz çok daha güçlü. Ordumuz bunlarla o terör örgütlerini ne yaptı? İnlerine gömdü inlerine. Bay Kemal, sen bu teröristlerle dirsek dirseğe dolaştın. Cezaevlerindeki teröristleri de nasıl çıkarırız diye bunun gayreti içerisindesin. Boşuna uğraşma, o teröristler öyle oralardan çıkamazlar. Ama bu şimdiden vadediyor. Yahu, Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan bu Demirtaş değil miydi? Şimdi çıkmış bu, ‘onları çıkaracağım’ diyor. Bu millet sana bu yolu açmaz. Bu millet terörden beslenenlere, kan emicilere bu ülkede yol vermez.”
Millete güvendiğini ve millete inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Bu yolda böyle yürüyeceğiz. El ele yürüyeceğiz, omuz omuza yürüyeceğiz. Hak ve özgürlük denilince biz milletimizle el ele olmayı anlarız, kan emicilere asla prim vermeyiz. Ama bu zihniyet önce Sakarya Arifiye’deki fabrikanın bu seviyeye gelmesini sağlayan yatırımlarımızı sabote etmek için yapmadığını bırakmadı. Her türlü yalan ve iftirayı kullanarak yürüttüğü bu ihanet kampanyasında başarılı olamayan bu habis zihniyet, bu defa doğrudan kahraman ordumuzu ve şerefli komutanlarımızı hedef alarak asıl niyetini gösterdi.”
“Muğla seninle gurur duyuyor” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben de sizinle gurur duyuyorum. Gönüllerde köprüler kuralım ve destanları beraber yazalım” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her gün sınırlarımızı taciz eden Yunanistan’a, elinde on binlerce masumun kanı olan PKK’ya, ülkemizin son dönemde gördüğü en büyük ihanet çetesi olan FETÖ’ye, egemenliğimizi hedef alan ülkelere, velhasıl Türkiye ve Türk milleti düşmanlarına göstermediği, gösteremediği tepkiyi, ordumuzun komutanlarına fütursuzca sergileyen, seviyesizce hakaret eden bir kişi bu ülkenin siyasetçisi olabilir mi? Kardeşlerim anayasamıza göre bu kardeşiniz, bu ordunun başkomutanıdır. Bunu ben söylemiyorum anayasamız söylüyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerin “Bir gece ansızın gelebiliriz” sloganları üzerine de “Aynen öyle, bir gece ansızın gelebiliriz ve geleceğiz” ifadesini kullandı.
“KENDİ ÜRETİMİNİ YAPABİLEN TÜRKİYE GERÇEĞİNE TAHAMMÜL EDEMİYORLAR”
Muhalefetin, ülkenin ve milletin hangi menfaatini savunacağını ve hangi hedefini hayata geçirebileceğini soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii biz bunların asıl karın ağrılarını çok iyi biliyoruz. Bunlar Arifiye’deki atıl fabrikanın, ülkenin savunma sanayiinin en önemli üretim tesislerinden biri olmasından rahatsızlar. Bunlar karasından havasına, denizinden siberine kadar savunma sanayiinin her alanında kendi tasarımını, kendi üretimini yapabilen Türkiye gerçeğine tahammül edemiyorlar. Bunlar, terörü sınırları içinde bitirmekle kalmayıp sınırları ötesinde de teröristlerin başını ezen Türkiye fotoğrafına dayanamıyorlar” dedi.
Muhalefetin, küresel krizler karşısında diz çöküp teslim olmak yerine krizleri fırsata dönüştüren Türkiye tablosunu içlerine sindiremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü bunların tüm hayatları, vesayetçilerin ve darbecilerin yönetimini kendilerine altın tepside sunduğu ülke hayaliyle geçmiştir. Rahmetli Menderes’i idam sehpasına gönderip ülkenin başına böyle çullandılar. Rahmetli Demirel’i muhtıralarla yıpratıp ülkenin başına böyle çöreklendiler. Rahmetli Özal’ı binbir yalan ve iftirayla devreden çıkartıp ülkenin başına böyle musallat oldular. İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren bize de aynısını yapmak için çok uğraştılar. Ülkeye ve millete daha büyük hizmetler kazandırmak için harcamamız gereken vaktimizin ve enerjimizin bir kısmını, bunlarla mücadeleye ayırmak mecburiyetinde kaldık. Partimizi kapatmaya teşebbüs etmekten sokakları karıştırmaya, terör örgütlerini cesaretlendirmekten darbecilere alkış tutmaya kadar her yolu denediler. Dışarıda ve içeride Türkiye’yi hedef alan kim varsa hepsinin yanında bunlar yer aldılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, işte ben şu anda karşımdaki bu muhteşem kalabalığın, az önce resmî rakamını sordum, dedim ne kadar? Resmî rakamı aldım, elhamdülillah 50 bine varan bir katılımla bugün buradayız. Bunlar bir tek kendi ülkelerinin, kendi insanlarının mücadelesine destek olmadılar. Şimdi de aynı kafayla, yeni oyunlar peşinde koşuyorlar.”
“BUNLAR ANAYASA’YI DA HİÇ OKUMAMIŞLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, altılı masaya değinerek, “Bir masa kurmuşlar, etrafındaki herkesten ayrı ses çıkıyor. Herkes ayrı baş çekiyor, herkes ayrı hesap yapıyor. Bunlar Anayasa’yı da hiç okumamışlar. Sen nasıl oluyor da daha seçilmemişsin ve seçilmediğin hâlde nasıl oluyor da ‘hemen seçime gideriz’ diyorsun? Neyse, olanlar oldu. Bunların, ‘Allah bir’ dediğine inanın, başka hiçbir şeye inanmayın. Çünkü Allah bir” dedi.
“Masanın altında, üstünde sakladıkları, gözükmeyen ortakları ayrı telden çalıyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha ortada fol yok, yumurta yok. Sizin deyiminizle şerlenmelerinden, şımarmalarından yanlarına varılmıyor. Çünkü bunlar sadece zarar dostudur. Ülkenin ve milletin iyiliğini istedikleri tek bir örnek görülmemiştir. Ülkemize 20 yıldır kazandırdığımız her eser ve hizmeti, demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın tamamını nasıl bunlara rağmen yaptıysak inşallah Türkiye Yüzyılı vizyonunu da aynı şekilde hayata geçireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, “Bunun için şimdi Muğla’dan destek istiyoruz. Öyle bir ses verin ki altta Akdeniz’in, üstte Marmara’nın her karışından duyulsun. Muğla, 2023’te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Muğla, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Muğla, dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Muğla, bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak 2023’te Cumhuriyetimizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız?” diye seslendi.
Alandakilerin hep bir ağızdan “evet” karşılığını vermesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim sizlerden razı olsun” dedi.
“5 MİLYAR 221 MİLYON LİRA YATIRIM BEDELİNE SAHİP PROJELER”
Vatandaşlarla her buluşmalarının bir eser ve hizmet şöleni şeklinde gerçekleştiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün de Muğla’da çeşitli kurumlarımızca şehrimize kazandırılan 5 milyar 221 milyon lira yatırım bedeline sahip projeler ile ilçe belediyelerimizin 523 milyon liralık yatırımlarının resmî açılışını yapıyoruz. Eğitimde, anaokulundan liseye kadar çok sayıda yeni okulumuz ile aralarında deprem güçlendirme çalışmalarının da bulunduğu diğer yatırımlardan oluşan 17 projeyi resmen hizmete açıyoruz. Ziya Paşa ne diyor? ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Üniversitemizin yeni fakülte ve yüksekokul binaları ile altyapı ve çevre düzenlemeleri çalışmalarının resmî açılışını da buradan yapıyoruz. Menteşe’deki 2’şer bin kişi kapasiteli iki öğrenci yurdunun, Fethiye’deki 1350 kişilik öğrenci yurdunun, Bodrum Gençlik Merkezi ve Spor Salonu’nun, Dalaman Spor Salonu’nun, Marmaris Stadı’nın, Milas Spor Salonu’nun resmî açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Sağlıkta, Bodrum’da 150 yataklı, Milas’ta 150 yataklı, Yatağan’da 100 yataklı devlet hastanelerimiz ile Ula Sağlık Merkezi’ni hizmete açıyoruz. Ulaştırmada, Muğla-Kale yolunun tamamlanan 6 kilometresi ve tünelinin, Bozburun-Datça yolunun tamamlanan kısımlarının, Milas tarihî Sarıçay Köprüsü restorasyonunun açılışlarını da bugün yapıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımda, Milas İçmesuyu İsale Hattı ve Arıtma Tesisi, Menteşe Göktepe sulaması, Seydikemer Eşen Çayı ve Akçay Deresi ıslahı, Girme ve Seki Arazi Toplulaştırması, ilçelerdeki göletlerin ağaçlandırma çalışmaları ile ORKÖY ve kırsal kalkınma yatırımları hibe desteklerinin resmî açılışlarını gerçekleştireceklerini belirtti.
Çevre ve şehircilikte 644 milyon liralık bir yatırımla tamamlanan Muğla Kanalizasyon Şebekesi ve Arıtma Tesisi ile ilçelerdeki altyapı yatırımlarının da resmî açılışlarını yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide aralarında 422 milyon liralık yatırım olan Yatağan Pamukkale Enerji İletim Hattı’nın da bulunduğu çok sayıda yatırımı da hizmete açacaklarını söyledi.
Valilik tarafından tamamlanan yol yapımları, antik kentlerdeki kazılar, restorasyonlar, çevre düzenlemeleri, çeşitli kurumların hizmet binaları ve diğer yatırımlar ile Köyceğiz, Ula, Kavaklıdere, Ortaca, Dalaman, Seydikemer ve Yatağan belediyelerinin 86 ayrı projesini de resmen hizmete açtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu yatırımların şehre hayırlı olmasını diledi.
“MUĞLA’YA TOPLAM 50 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Emeği geçen bakanlıkları, belediyeleri ve kurumları da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidara geldiğimiz günden bugüne Muğla’ya toplam 50 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Laf ola beri gele yok, icraat, icraat, icraat” diye konuştu.
Eğitimde 3 bin 325 yeni derslik kazandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 11 bin 157 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını, toplam 69 spor tesisi inşa ettiklerini söyledi.
Kentteki ihtiyaç sahiplerine toplam 2,5 milyar lira tutarında kaynakla destek olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sağlıkta toplam 1541 yataklı 16 hastane dahil 38 sağlık tesisi inşa ettik. Çevre ve şehircilikte Muğla’da 3 bin 355 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 953 konutun yapımına devam ediyoruz. Muğla için İlk Evim projemiz kapsamında toplam 2 bin 599 konut inşa edecek, İlk Arsa projemiz kapsamında da 5 bin 500 altyapılı arsayı sizlerin hizmetine sunacağız. İktidara geldiğimizde Muğla’da 8 adet atıksu arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 25’ine ulaşılabilir iken bugün 33 adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 94’üne hizmet veriyoruz. Ulaştırmada 90 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğuna 367 kilometre ilave yaparak toplamda 457 kilometreye ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl 4,6 milyon yolcu kapasitesine ulaşan Dalaman Havalimanı’nı ve geçtiğimiz yıl yaklaşık 4 milyon yolcu kapasitesine ulaşan Milas Bodrum Havalimanı’nı yeniledik. Ören ve Turgut Reis yat limanlarını, Bodrum ve Güllük iskelelerini tamamlayıp şehrimize kazandırdık.”
“234 MİLYON FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK”
Tarım orman alanında Muğla’ya 8 baraj, 7 içme suyu tesisi, 18 sulama tesisi, bir arazi toplulaştırma, 66 taşkın koruma tesisi, 7 gölet ve 10 hidroelektrik santrali inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptığımız sulama projeleriyle Muğla’da yaklaşık 105 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık, 60 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 5 barajın inşası sürüyor. Şehir genelinde 110 bin hektar alanda çalışma yaparak 234 milyon fidanı toprakla buluşturduk” diye konuştu.
Arıcılığı geliştirmek ve organik bal üretimini desteklemek için 14 bal ormanı kurduklarına da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere toplam 2,1 milyar liralık tarımsal destek verdiklerini, 9 tarımsal ovayı da koruma altına aldıklarını söyledi.
Muğla’daki turist sayılarına ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yabancı turist sayısına göre ilk üçte, iç turizmde ise ilk sırada yer alan Muğla’mızın toplam turist sayısı, önceki yıla göre yüzde 37 artış göstererek 6 milyonun üzerine çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’ya sanayi ve teknolojide, bir teknopark ile 2 araştırma geliştirme merkezi kurduklarını da belirterek şunları kaydetti: “İşverenlerimizi toplam 4,1 milyar lira tutarındaki prim teşvikiyle destekledik. Enerjide Muğla’ya, Menteşe’ye, Yatağan’a, Ula’ya, Kavaklıdere ve Bayır’a doğal gaz arzını sağladık. Bitmedi, önümüzdeki dönemde Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Köyceğiz, Marmaris, Milas, Ortaca ve Seydikemer’e doğal gaz arzını inşallah sağlayacağız. Gördüğünüz gibi ne kadar özetlersek özetleyelim, Muğla’ya hizmetlerimizi anlatmakla bitiremiyoruz, inşallah önümüzdeki dönemde şehrimizi daha çok, daha büyük hizmetlerle buluşturacağız. Türkiye Yüzyılı destanını Muğla’yla, siz Muğlalılarla birlikte yazacağız. Zaman daraldı, seçime ana kademe yoğun bir şekilde gidiyor muyuz? Sandıkları patlatıyor muyuz? Şimdi öyle bir seslenelim ki tüm Türkiye duysun. Muğla’dan inşallah sandıkları patlatarak geleceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından, hizmete alınacak projelerin bulunduğu noktalara canlı bağlantı yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle kurdele keserek hizmete alınan eserlerin toplu açılışını yaptı.
Törene, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da katıldı.

DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katıldı





Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin, özellikle de İstanbul’un tarihî ve kültürel mirasına sahip çıkmayı, ecdada karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlayarak kütüphanenin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Hayatını kaybeden sanatçı Burhan Çaçan’a Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burhan Çaçan yürek tellerimizi titreten, güçlü sesi, kendine özgü yorumu ve her zaman koruduğu vakur duruşuyla hem halkımızın gönlünde taht kurmuş hem de Türk halk müziğine eşsiz katkılar yapmış bir sanatçımızdır. Merhum sanatçımız bizim de ilk gençlik yıllarımızdan itibaren severek dinlediğimiz, şahsiyetini hep takdir ettiğimiz gerçekten müstesna bir insandı. 45 yıllık sanat hayatı boyunca birbirinden değerli albümlere imza atan Burhan Çaçan vefatıyla geride doldurulması zor bir boşluk bırakmıştır. Rabbim merhum sanatçımızı rahmeti ve merhametiyle kuşatsın. Başta ailesi olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır versin diyorum” ifadelerini kullandı.
Kütüphaneye dönüştürülen Rami Kışlası’nın ülkenin son 2,5 asırlık tarihinde çok önemli bir yeri olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de buranın gıda çarşısına dönüştüğü dönemde peynir, sucuk ve pastırma satışı yaptığını söyledi.
Burada bir geçmişini kenara koymanın mümkün olmadığını, buranın top sahası olduğu dönemde futbol da oynadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama hepsinden öte Sultan 2. Mahmut 1828-1829’daki Osmanlı Rus Savaşı’nın askerî ve idari yönetimini bu kışladan yürütmüştür. Cumhuriyet döneminde de aynı amaçla uzunca bir süre kullanılan kışla daha sonra az önce ifade ettiğim gibi Gıda Toptancıları Sitesi de dâhil farklı biçimlerde değerlendirilmiştir” diye konuştu.
“İSTANBUL’UN EN BÜYÜK KÜTÜPHANESİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman içinde ciddi bir tahribata uğrayan bu abide eseri İstanbul’un en büyük kütüphanesi olarak düzenlemek için yürüttükleri çalışmaların nihayet sona erdiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rami’yi sadece bir kütüphane değil pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitapseverlere hizmet verecektir. Kullanım alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj alanı 51 bin metrekareyi bulan, diğer ilaveleriyle yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde ilk etapta 2 milyonu aşkın kitap ve 4 bin 200 kişilik kapasitesiyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Kitap sayımız elbette zaman içinde daha da artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi de 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami bünyesindeki Yazma Eserler Kütüphanesi’nin de buraya ayrı bir derinlik katacağını dile getirerek günümüzün olmazsa olmazı dijital kaynakların da burada meraklılarıyla buluşacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphanede emeği geçen herkesi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefine adım adım yaklaştıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyledi.
Ülkenin özellikle de İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmayı ecdada karşı sorumluluklarının bir gereği olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üstelik sadece bununla kalmadıklarını, modern sanatların ülkede yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri de hayata geçirdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde ülkenin en iyi altyapısına sahip bir kongre ve kültür merkezi, sergi merkezi ve kütüphaneyi milletin hizmetine sunduklarını anımsatarak, yine Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkü’ndeki, Tarabya Yerleşkesi’ndeki, Dolmabahçe’deki, Yıldız Sarayı’ndaki tarihî eserleri restore ederek, Vahdettin Köşkü’nü o yanmış hâlinden sonra bugünkü hâline getirerek, yeni baştan yaparak, tarihe sahip çıktıklarını dile getirdi.
Millî Saraylar Başkanlığını, Cumhurbaşkanlığına bağlayarak, ecdat yadigârı pek çok eserin ihyasını sağladıklarını, bunlarla beraber Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’ni yürütülen tüm olumsuz kampanyalara rağmen yeniden ve çok daha güzel bir şekilde İstanbul’un kültür sanat hayatına kazandırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Diğer yandan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Bir taraftan Kültür ve Turizm Bakanlığımız diğer taraftan Millet Bahçeleri bünyesindeki kütüphane çalışmalarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, öte yandan belediyelerimiz, ülkemizi ve gençlerimizi kitapla buluşturmak için canla başla çalışıyor. Tabii üniversitelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın son dönemde bu konuda gösterdiği gayretlerin de yakın takipçisiyiz. Yeni bir anlayışla dönüştürdüğümüz ve inşa ettiğimiz kütüphanelerimizin gençlerimiz nezdinde gördüğü kabule gittiğim her yerde şahit oluyorum. Eskiler ‘şerefü’l mekin bil mekân’ derler. Yani bir mekânın şerefi, değeri, anlamı orada bulunanlarladır. Bu mananın bu sözün en iyi vücut bulduğu yerlerin kütüphaneler olduğuna inanıyorum. İşte burası böyle bir eserdir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte tüm vatandaşların kütüphaneyle ünsiyeti ne kadar güçlendirilirse geleceğin o derece emniyette olacağının altını çizerek, “Az önce buradaki bir Anadolu Lisesi’nin mensubu gençlerimizle bir arada olduk. Ve ‘Cumhurbaşkanım 5 dakikada artık okulumuzdan buraya geliyoruz’ dediler. 5 dakika. ‘Başka?’ dedim, ‘Onları da söyleyin bakalım.’ Artık burada çorbanızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Çayınızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Kahvenizi içecek misiniz? İçeceksiniz. Kek, onu da yiyeceksiniz, para yok. Tabii çok mutlular. Yarın sabahtan itibaren bu uygulama da başlıyor” diye konuştu.
Geriye doğru bakıldığında, kütüphanelerin ne kadar zengin, ne kadar yaygın, ne kadar hareketliyse medeniyetin o derece ürettiğini, devletin o derece güçlü, milletin o derece müreffeh olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, mürekkeple, okumakla, anlamakla, sormakla, anlatmakla yoğrulmuş, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tutan ecdadımız, her kütüphaneyi cennetten bir köşke benzetmiştir. Âlimleri, gölgelerinde soluklanılan cennet ağaçlarıyla kıyaslayan ecdat, onların eserlerini de bu ağaçların meyveleri olarak görmüştür. Elhamdülillah, nasıl bir ecdada sahibiz. İnşallah biz de onlara layık oluruz” değerlendirmesini yaptı.
“ADALET, HAK, HAKKANİYET VE FIRSAT EŞİTLİĞİ TEMELİNDE HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN ÇALIŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayırlı işlerin her biri gibi ilim, irfan, kültür, sanat faaliyetlerini de ibadet aşkıyla yürüten milletin, bu vasfı sayesinde asırlarca dünyaya ışık tuttuğunu, hâlen el üstünde tutulan eserler verdiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kütüphanelerimizin sembolü olduğu bereketli medeniyet iklimimiz, yerini fikri ve manevi kuraklığa bıraktıkça bu tablonun yerini gerileme, rehavet, sefalet almıştır. Kimi dönemlerde bu kuraklık iklimi özellikle tesis edilmiş, özellikle başımıza bir kara bulut gibi çöktürülmüştür. Ülkemizde yıllarca eğitim öğretimi ve entelektüel faaliyetleri hep tek yönlü bir formatlama aracı hem de belirli kesimlere mahsus bir ayrıcalık olarak tutmaya çalışan zihniyetin yol açtığı kısırlığı yaşadık. Çocuklarımızı ya okullara hiç almıyorlardı ya da faşizan baskılarla kendi ideolojik saplantıları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetli Menderes’in başlattığı, rahmetli Özal’ın sürdürdüğü bu ülkenin asli unsuru olan milletin evlatlarının akademiden bürokrasiye, medyadan iş dünyasına her alanda önlerini açma çabalarını hayırla yâd ediyoruz. Biz de hükûmete geldiğimiz günden beri adalet, hak, hakkaniyet ve fırsat eşitliği temelinde hiçbir ayrım gözetmeksizin, ülkemizin her köşesini ve milletimizin tamamını kuşatacak şekilde bu anlayışla çalıştık, çabaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalkınmanın bir bütün olduğuna, en başında da eğitimin, kültür ve sanatın geldiğine inandığını ifade etti.
Bunun için önceliklerinin ilk sırasına eğitimi aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem geçmişin yanlışlarını düzeltecek, mağduriyetlerini giderecek hem de bugünün ihtiyaçlarına cevap verecek bir eğitim altyapısı ve sistemi kurmak için kolları sıvadıklarını söyledi.
Okul öncesinden üniversiteye, oradan akademik basamakların en üstüne kadar tüm kademelerde köklü reformlar gerçekleştirdiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesleki eğitimi güçlendirmek dâhil tüm sistemi yeniden yapılandırdıklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteleri 81 vilayete yaygınlaştırdıklarını anımsatarak, şunları anlattı: “Çocuklarımızı ve gençlerimizi her alanda destekledik. Aynı şekilde kültür sanat altyapımızı tahkim ettik. Düşüncesine, yüreğine, becerisine, emeğine dayalı üretim yaparak ülkemize değer katan herkesin yanında olduk. Yaptığı işe, gerçekleştirdiği üretime, verdiği hizmete kendi değerlerinin damgasını vuran kültür sanat insanlarımızı özellikle teşvik ettik. Bunları yaparken asırlardır yolumuzu aydınlatan medeniyet güneşimizi tekrar en yükseğe taşıma peşinde koşuyorduk. Demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın diğer tüm başlıklarında kaydettiğimiz gelişmelerin de bu mücadeleyi destekleyen bir yönü vardı.”
Geçen 20 yılda ülkenin asırlık altyapı eksiklerini, demokrasi ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermekte gerçekten çok büyük bir başarı yakaladıklarını ve bunu kimsenin inkâr edemeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çerçevede eğitimde, kültür ve sanatta geldiğimiz yeri de çok önemli görüyoruz. Ama henüz bu alanlarda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamadığımızın da farkındayız. Bizimki ancak hayalleri ve hedefleri büyük olanların yaşayabileceği bir hayıflanmadır. Yoksa asırlara bedel eserler ve hizmetler ortaya koyduğumuzdan asla şüphemiz yok” değerlendirmesinde bulundu.
“RAMİ KÜTÜPHANEMİZ GELECEĞE YATIRIMIN ESERİ OLACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya değişirken ülkemizin yerinde kalması demek gerileme işaretidir. Takip eden değil öncülük yapan diğer alanlar gibi kültürde de kendisine sunulanları tüketen değil, üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim ve kültür başta olmak üzere ülkemizi küresel düzeyde marka hâline getirecek başlıkların tamamında da milletimizi hayallerine kavuşturacağız” diye konuştu.
Rami Kütüphanesi’ni, bu büyük yürüyüşte yeni bir halka, yeni bir safha olarak gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rami Kütüphanemizi gezerken bütün gerek cilt hanesi yani mücellitlerimizi gördüm gerekse adeta bir ameliyathane gibi kitapların restorasyonlarının yapıldığı birimlere girdik. Oradaki arkadaşlarımızın nasıl bir hassasiyetle çalıştıklarını, adeta organ nakli yapar gibi o kitapların bütün gerçekten tahrip olmuş o yaprakları tek tek tek nasıl bir yerden bir yere naklettiklerini görmek, onlara şükran borcu olduğumuzu söylememek mümkün değil. Ve bu eserlerle beraber inşallah Rami Kütüphanemiz çok çok farklı geleceğe bir yatırımın eseri olacak. Ülkemize ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyorum. Dilediğimiz tüm kitapları buraya nakledebiliriz. Ve Kültür Turizm Bakanlığımızın bütçesine ayrıca bir destek vererek yurt içi, yurt dışından buraya her türlü inşallah kitapları alacağız. İthalatçılığımıza onu getireceğiz. Kitap ithali yapacağız dünyanın dört bir yanından ve Rami Kütüphanemizin bu uluslararası özelliğini de çok daha güçlü hâle getirmiş olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kütüphanede okuyacak, araştıracak, eser ortaya koyacak, yapılan faaliyetlerden istifade edecek herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına Rami Kütüphanesi’nin minyatürünü takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, protokol üyeleriyle birlikte kurdele keserek kütüphanenin açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde eşi Emine Erdoğan’la birlikte Rami Kütüphanesi’ni gezdi, öğrencilerle sohbet etti.

DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayiinde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı Arifiye Yerleşkesi BMC İşletmesi’nde Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’ne katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
BMC Power tarafından bugün teslim edilecek altı adet yeni nesil Fırtına Obüsü’nün hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu sayıyı önümüzdeki dönemde yeni teslimatlarla toplamda 140’a kadar çıkartacağız. Yeni nesil Fırtına Obüsleri şu an envanterde olan modellere kıyasla pek çok avantaja sahiptir. Yürütülen çalışmalar neticesinde obüslerimizin hem beka kabiliyeti hem de ateş gücü artırılmıştır” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SAVUNMA HAMLELERİNİN ENGELLENMESİNE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye’nin savunma hamlelerinin, geçmişte defalarca yaşandığı gibi, türlü ayak oyunlarıyla engellenmesine asla müsaade etmeyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii alanında da tam bağımsızlığımızı ilan edene kadar durmayacak, dinlenmeyecek, en küçük bir geri gidişe rıza göstermeyeceğiz. İşte bugün burada olduğu gibi, kamu ve özel sektör iş birliğiyle, inşallah ülkemizi başarıdan başarıya koşturacağız” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin zincirlerini kırdığı alanların başında savunma sanayiinin geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ana yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları, teknoloji merkezleriyle son 20 yılda bu alanda hayal dahi edilemeyen başarılara imza attık. Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik. Daha önce başlattığı stratejik projeler emekleme aşamasındayken akim bırakılan ülkemiz, bizimle birlikle ilk defa projelerinin neticelendiği, uygulamaya geçtiği, başarısını ispatladığı günleri gördü. ‘Yapılamaz’ denilen, ‘hayal mahsulü’ olarak nitelenen birçok kritik projeyi, hamdolsun tek tek gerçeğe dönüştürdük.”

-
DÜNYA2 sene ago
DEV YATIRIMLAR | AĞRI’DA ALTIN VE GÜMÜŞ REZERVİ MÜJDESİ
-
DÜNYA2 sene ago
Angola Cumhurbaşkanı Lourenço Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
-
DÜNYA3 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır anneleri ile iftarda buluştu
-
TEKNE FİRMALARI3 sene ago
Tekne ve Yat Firmaları | İstanbul TÜRKİYE
-
DÜNYA2 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kurban Bayramı mesajı
-
DÜNYA2 sene ago
“Kıbrıs Davası’nın sahibi, yavru vatanı ile ana vatanı ile büyük Türk Milleti’nin tamamıdır”
-
DÜNYA3 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Enerjetik Malzemeler Üretim Tesisi Açılışı ve Ürün Lansmanı’na katıldı
-
DÜNYA3 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İklim Liderler Zirvesi’nde konuştu