DÜNYA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,“Kudüs’ün Sahipsiz Olmadığını Tüm Dünyaya Gösterdik”

İİT Olağanüstü Zirvesi sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz teşkilat olarak 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin Devleti talebinden asla geri adım atmayacağız. İşgal bitene kadar mücadelemizi hukuk, demokrasi ve meşruiyet çizgisinde kararlılıkla yürüteceğiz. BM başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda Filistin davasına ve Kudüs’e sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi’nin ardından, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Useymin ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi.
Zirvenin yapıldığı Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde düzenlenen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin, Küdüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının ardından, İİT Dönem Başkanı olarak toplanma çağrısında bulunduğu ve ev sahipliği yaptığı zirve ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“İİT’NİN VARLIK GAYESİ, KUDÜS’ÜN KUTSİYETİ VE TARİHÎ STATÜSÜNÜN MUHAFAZASIDIR”
İİT’nin varlık gayesinin, “Kudüs’ün kutsiyetinin ve tarihî statüsünün muhafazası” olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün İİT’nin tarihî misyon ve gayesine yakışır şekilde, kritik bir zirve toplantısı gerçekleştirdiklerini söyledi. Zirveye iştirak eden tüm katılımcılara ve etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tarihî zirveyle bir kez daha Kudüs’ün sahipsiz olmadığını, karar sahipleri başta olmak üzere, tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’le ilgili kararının ilk işaretleri gelmeye başladığı andan itibaren, İslam Zirvesi Dönem Başkanı olarak yoğun bir mesai sarf ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kararın çok ciddi sonuçları olacağını, bölgeyi büyük bir ateş çemberine sürükleyeceğini her fırsatta açıkça dile getirdiklerini söyledi.
“AMERİKA’NIN ARTIK İSRAİL-FİLİSTİN ARASINDA ARA BULUCULUK YAPMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Bu kararın gayri meşru ve kabul edilemez olduğunu, barış çabalarını sekteye uğratacağını, fanatiklerin ekmeğine yağ süreceğini de anlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan böyle taraf olan bir Amerika’nın artık İsrail-Filistin arasında ara buluculuk yapması diye bir şey söz konusu olamaz, bu süreç artık bitmiştir” diye konuştu.
Ara bulucu ülkenin kim olacağının İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tüm yetkililerinin arasında görüşülmesi, gerekirse BM’de bunun değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü taraf olanla değil, tarafsız olanla böyle bir süreç devam edebilir” diye ekledi. İsrail’in bugüne kadar alınmış birçok BM Güvenlik Konseyi kararlarının hiç birine uymadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uymadığı hâlde bir daha, bir daha, bir daha demek suretiyle tezgâh tamamıyla hep İsrail’e çalışmıştır” ifadelerini kullandı.
“BU TOPRAKLARIN GERÇEK SAHİBİ FİLİSTİN’DİR”
Yaptığı açıklamada, Filistin topraklarının 1947 yılından bugüne İsrail tarafından nasıl işgal edildiğini ekrandaki harita üzerinden gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kurt-kuzu paylaşımı var ya, kurt bile böyle adaletsiz bir paylaşım yapmaz. Bu toprakların gerçek sahibi Filistin’dir” sözlerine yer verdi. 1947 yılında İsrail neyse, şu anda da Filistin’in o hâle getirildiğine ve İsrail’in neredeyse Filistin’in tamamına yerleşmiş durumda olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bununla da doymuyor, tamamını almanın hesabı, gayreti içerisinde. Şu anda Trump bunun gayreti içinde. Niye? Evangelist ve Siyonist bir mantığın ürünüdür şu andaki tablo. Bu Siyonist mantık Sultan Abdülhamid’e yaptıramadıklarını şimdi yapmanın gayreti içerisinde” değerlendirmesinde bulundu.
İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin yöneticileri olarak bu konuyla ilgili kararlı duruşu sürdürmeleri gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin bu duruşu, ‘Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir’ diyerek tüm dünyaya ilan ettiğini hatırlattı ve “Amerikan Yönetimi, tüm itirazlara, ikazlara rağmen, Kudüs’le ilgili hukuk dışı, mantık dışı, ahlak dışı açıklamasını yaptı” diye ekledi.
“BU KONUDA SAYIN PAPA’YLA AÇIKLAMALARIMIZ ÖRTÜŞÜYOR”
Bu kararın; vicdan, hukuk ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilk günden itibaren vurguladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Yani Trump’ın ilan ettiği bu kararın bizim indimizde kıymeti harbiyesi yoktur. Sivas’ta da söyledim, kendi çalar kendi oynar, o kadar açık. Ayrıca, bu kararın, Müslümanlarla beraber Hristiyanların da Kudüs üzerindeki haklarını gasp ettiğini, yok saydığını dile getiriyoruz. Ben Sayın Papa’yı da aradım, onunla da konuştum ve kendileri de bu konuda yaptıkları açıklamalarla hemen hemen açıklamalarımız aynı yerde örtüşüyor.”
ABD Başkanının kararının ardından tüm İİT üyesi ülke devlet ve hükûmet başkanlarına olağanüstü zirve için davet mektubu gönderdiğini, Kudüs konusunda hassasiyeti ile bilinen ülkeleri ve uluslararası kuruluşları da zirveye davet ettiğini ve pek çok ülke lideriyle telefon diplomasisi yürüttüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun da iştirak edip destek verdiğini hatırlattı.
“Kudüs’teki mukaddes mekânların hamisi” unvanını taşıyan ve Arap Ligi’nin dönem başkanı olan Ürdün Kralı II. Abdullah’ın da bu çalışma içinde yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün’de yapılacak olan İİT Dışişleri Bakanları Konseyi’nin toplantısının İstanbul’a alındığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye 30’u devlet, hükûmet ve meclis başkanı olmak üzere 50’yi aşkın ülkeden katılım olduğunu söyledi.
Zirve öncesinde üye ülkelerin dışişleri bakanlarının zirve gündemi ve nihai bildiri için hazırlık yürüttüğünü ve ayrıca bir karar hazırlayıp kabul ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve sonrasında hazırlanan nihai bildirinin yanı sıra Türkiye’nin ev sahibi olarak hazırladığı “Kudüs’e Özgürlük” başlıklı İstanbul Deklarasyonu’nun yayınladığını kaydetti.
“İİT ÜYESİ ÜLKELERİN TAMAMI, KUDÜS’ÜN KUTSİYETİNİ VE TARİHÎ STATÜSÜNÜ MÜDAFAA ETMEYE KARARLIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını devamında şunları kaydetti: “Amerikan makamlarının bu yanlış kararlarından bir an önce dönmelerini bekliyoruz. Teşkilat üyesi ülkelerin tamamı Kudüs’te dayanışma içinde olmaya, Kudüs’ün kutsiyetini ve tarihî statüsünü müdafaa etmeye kararlıdır. Zirvenin Kudüs’le dayanışma için birlikte hareket temasıyla yapılmış olması bu kararlılığın ispatıdır, yani buradan bir ittifak doğmuştur.”
İstanbul deklarasyonunda Filistin ve Kudüs hakkında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan kararları, 1980 tarihli ve 478 sayılı Güvenlik Konseyi kararlarının hatırlatıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “478 sayılı kararın altında Amerika Birleşik Devletleri’nin de imzası var, bu çok önemli. Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin itibarsız hâle getirildiği bir sisteme diğer ülkelerin güvenmesini kimse beklememelidir. Sayın Başkan altında Amerika’nın da imzası olan böyle bir karar metnini nasıl yok sayar ya? Tek başına sen böyle bir kararı nasıl alıyorsun?” dedi.
“Kudüs ve Filistin, geçmişi özellikle Deir Yassin, Cenin, Gazze, Sabra ve Şatilla gibi katliamlarla dolu bir ülkenin insafına terk edilemez. Kudüs’ün kaderi, kandan beslenen, çocukları, sivilleri, kadınları vahşice öldürerek sınırlarını genişleten bir ülkenin ellerine bırakılamaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekranda yer alan fotoğrafları göstererek protesto gösterilerinde İsrail polisinin çocuklara uyguladığı şiddet görüntülerine dikkat çekti. Down sendromlu Filistinli bir çocuğun bile İsrail polisi tarafından sürüklenip götürüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey Trump, sen bu İsrail’in mi arkasında duruyorsun? Burada işgal var, burada işkence var, burada terör var; burayı mı savunuyorsun? Ama artık ben normal karşılamaya başladım, savunur. Niye? YPG’yi, PYD’yi DEAŞ’a karşı cepheye süren bir Trump anlayışı bunu da yapar” ifadelerini kullandı.”
“HUKUK VE MEŞRUİYET TEMELİNDE KUDÜS MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kudüs bizim ilk kıblemizdir, Peygamberler şehridir. Kudüs, Mekke’nin, Medine’nin, İstanbul’un, Bağdat’ın, Kahire’nin, Buhara’nın kardeşidir. Kudüs tüm âlemi İslam’ın göz bebeğidir. Bunun yanında Kudüs tüm insanlığın ortak mirasıdır. Biz tüm uluslararası ortaklarımızla birlikte Amerikan yönetimi yanlış kararından dönene ve İsrail işgali bitene kadar hukuk ve meşruiyet temelinde Kudüs mücadelemizi sürdüreceğiz. Diğer yandan, İsrail’in işgal ve saldırılarının sadece Kudüs’le sınırlı olmadığını da görüyoruz. İsrail aleyhinde alınan onca karara rağmen işte haritada gösterdiğim gibi, Filistin’deki yasa dışı yerleşim faaliyetlerini sürdürüyor, tıpkı zehirli bir sarmaşık gibi 1947’den beri Filistin topraklarını adım adım gasp etti, gasp ediyor.”
Toplantıda, İsrail’in kamulaştırmalardan ev yıkımlarına, Gazze ablukasından aşırı güç kullanımına kadar pek çok eylemini de kınadıklarını, son gelişmeden sonra İsrail’in bu faaliyetlerine karşı uluslararası toplumu bu tür girişimlere karşı uyanık olmaya davet ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’e sahip çıkmanın gerek bölgemizde, gerek dünyada vicdanın, adaletin mihenk taşı olduğunun özellikle altını çizdik. Bölgede barışın ancak Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’deki işgali sona erip Filistinliler kendi yurtlarında özgürce yaşayabildiğinde mümkün olacağını da hatırlattık” şeklinde konuştu.
“BAŞKENTİ KUDÜS OLAN FİLİSTİN DEVLETİ TALEBİNDEN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
1,7 milyarlık İslam dünyasıyla birlikte tüm insanlık olarak ABD yönetiminin açıklamasını reddettiklerini bir kez daha teyit ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz teşkilat olarak 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin Devleti talebinden asla geri adım atmayacağız. İşgal bitene kadar mücadelemizi hukuk, demokrasi ve meşruiyet çizgisinde kararlılıkla yürüteceğiz. BM başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda Filistin davasına ve Kudüs’e sahip çıkmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
“Biz bugün Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıdığımızı ilan ettik, artık bizim nazarımızda Filistin Devleti’nin başkenti Kudüs’tür ve öyle kalacaktır” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer ülkeleri de Kudüs’ü Filistin Devleti’nin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ederek, adalet ve barış isteyen herkesin bu önemli adımı bir an önce atacağına inandığını söyledi.
“KUDÜS, İÇ SİYASİ HESAPLARA KURBAN EDİLEMEYECEK KADAR MUKADDES BİR ŞEHİRDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Amerikan yönetiminin kararı, Müslümanlarla birlikte Hıristiyanları, Kıptileri, vicdan ve adalet sahibi diğer herkesi de rencide etmiştir. İşgalci İsrail yönetimi ve bir avuç fanatik dışında bu kararı tasvip eden hiç kimse yoktur. Müslümanlar kadar Hıristiyanlar da bu açıklamanın hukuk dışı ve kışkırtıcı olduğunu, Kudüs’ün işgalini meşrulaştırdığını kabul ediyor. Yaptığım görüşmelerde gördüm ki, Malezyalı kardeşimiz ne diyorsa, Sayın Papa da aynısını söylüyor. Afrikalı kardeşimiz ne diyorsa, Asyalı, Güney Amerikalı dostumuz da aynı şeyi ifade ediyor. Artık herkes Amerikan yönetiminin barış görüşmelerinde arabulucu vasfını yitirdiğini dile getiriyor. İşgali meşru gören, hukuku yok sayan, her gün Filistinlilere devlet terörü uygulayan bir ülkenin sırtını sıvazlayan bir aktörün elbette böylesi hassas bir meselede tarafsız ve adil davranması beklenemez. Şayet barış süreci devam edecekse, artık gerçekten arabulucu vasfını taşıyabilecek diğer ülkeler inisiyatif almalıdır. Zira bu karar, bugüne kadar barış için tüm gövdelerini ortaya koyan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına gelmektedir. Bu adaletsizliği gidermek de artık herkesin görevidir. Unutulmamalıdır ki Kudüs, iç siyasi hesaplara kurban edilemeyecek kadar önemli, aziz ve mukaddes bir şehirdir.”
“Sizin şer bildiklerinizde hayır, hayır bildiklerinizde şer olabilir” ayetine atıfta bulunarak, şu an Müslümanlar için şer gibi görünen bu kararın hayra tebdil olacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun süredir özlediğimiz vahdet tablosunun bugün burada tecessüm etmesini de bu bakımdan anlamlı görüyorum. İnşallah ortak mücadelemizle hem mevcut adaletsizliği düzeltecek, hem de Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşmasını inşallah sağlayacağız” dedi.
“MÜSLÜMANLAR ASLA ÇARESİZ VE GÜÇSÜZ DEĞİLDİR”
“Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz” ayetini aktararak, “Müslümanlar asla çaresiz değildir, güçsüz değildir. İman varsa her zaman imkân da vardır. İnanç, sabır, azim ve mücadele olduğu sürece aşamayacağımız hiçbir engel yoktur” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Onlarca İsrail askerinin arasında o başı dik yürüyen Filistinli çocuklar bizim ilham kaynağımızdır, onlara selam olsun. Onca baskıya, şiddete ve devlet terörüne rağmen özgürlüklerinden vazgeçmeyen o Filistinli kadınlar, anneler bizim en büyük güven kaynağımızdır; onlara selam olsun. Rabbimizin inayeti, kardeşlerimizin desteği, mazlum ve mağdurların duasıyla inşallah bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarını, bugüne kadar Kudüs için canlarını vermiş tüm şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa temennisinde bulunarak ve zirveye iştirak eden katılımcılara teşekkür ederek tamamladı.
DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış törenine katıldı






Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde, sadece ülkemizi eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık. Aynı zamanda, terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar, istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkından geldik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla Adliye Sarayı yanındaki miting alanında Marmaris-Datça Yolu, Milas İçme Suyu Arıtma Tesisi ve Bodrum Devlet Hastanesi ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni’nde konuştu.
Marmaris ziyaretleri dışında epeydir Muğla’yla hasret gideremediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğlalılara “Sizleri özlemişiz” diye seslendi.
Bugün hem özlem gidermeye hem de şehre kazandırdıkları eser ve hizmetlerin resmî açılışlarını yapmaya geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşımda muhteşem bir katılım görüyorum. Bugün Muğla bir başka” dedi.
Eser ve hizmet siyasetlerinin en güzel örneklerini Muğla’da görmenin mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muğla’nın her karış toprağında izimiz var, emeğimiz var. Hamdolsun Muğla’mız da tarımıyla, turizmiyle, ticaretiyle bu emeklerimizi üretime, istihdama, kazanca dönüştürme konusunda çok başarılı” değerlendirmesini yaptı.
Geride kalan 20 yılda ülkenin altyapısından üstyapısına kadar tüm eksiklerini gidermiş, Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını önemli ölçüde tamamlamış olarak milletin huzurunda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın geçmeye hazırlandığı yeni yönetim ve ekonomi düzeninde, Türkiye’yi hak ettiği seviyeye çıkarmanın ilk adımını attıklarını gördüğünü söyledi.
“ÜLKEMİZİ EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ESER VE HİZMETLERE KAVUŞTURDUK”
Şimdi daha büyük hedeflerle, daha büyük bir öz güven ve güçle yönlerini geleceğe dönmüş durumda olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan 12 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilk açıkladığımızda zihinlerini geri kalmışlık ve faşizm kapanına hapsetmiş birileri, kendi akıllarınca bizi küçümsemiş, alaya almışlardı. Hep yaptıkları gibi 2023 hedeflerimizi hayata geçirmek için başlattığımız her programa, her projeye, yatırıma ne diyorlardı? ‘Yapamazsınız.’ diyorlardı. Böyle engellemeye çalıştılar ve bu onlar için hezeyandı ama bunu dün gibi hatırlıyoruz” diye konuştu.
Yatırımlara karşı çıkanlara kulak asmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii biz AK Gençlik’le, AK kadrolarla bunlara yüz vermedik. Hiç kulak asmadık. Bizim baktığımız tek yer milletimizdir, milletimizin özlemleridir, milletimizin talepleridir, milletimizin ihtiyaçlarıdır. Hamdolsun her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde sadece ülkemizi eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık aynı zamanda terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkından geldik. Kendi milletinden umudunu kesenlerin, ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemek için sergiledikleri kepazeliklere rağmen Cumhuriyetimizin 100. yılına coşkuyla, gururla, heyecanla girdiğimiz bir döneme ulaştık.”
“BU MİLLET TERÖRDEN BESLENENLERE, KAN EMİCİLERE BU ÜLKEDE YOL VERMEZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, havaalanından buraya gelene kadar yol boyu tıklım tıklım olduğunu aktardı.
Müstemleke zihniyetlilerin kepazeliklerinin bitip tükenmek bilmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacak bir savunma sanayi projemizin açılışında, ordumuzun komutanlarıyla birlikte yaşadığımız sevince tahammül edemediklerini hep birlikte gördük. Bay Kemal, Sakarya Arifiye’de bu ordunun başkomutanı olarak Tayyip Erdoğan ne yaptı? Orada Fırtına obüslerinin teslim törenini yaptı. Senin hayatında, senin aklında böyle bir şey var mı, böyle bir şey yapabilir misiniz? Altay tanklarının teslimini yaptık Bay Kemal. Bunlarla ordumuz çok daha güçlü. Ordumuz bunlarla o terör örgütlerini ne yaptı? İnlerine gömdü inlerine. Bay Kemal, sen bu teröristlerle dirsek dirseğe dolaştın. Cezaevlerindeki teröristleri de nasıl çıkarırız diye bunun gayreti içerisindesin. Boşuna uğraşma, o teröristler öyle oralardan çıkamazlar. Ama bu şimdiden vadediyor. Yahu, Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan bu Demirtaş değil miydi? Şimdi çıkmış bu, ‘onları çıkaracağım’ diyor. Bu millet sana bu yolu açmaz. Bu millet terörden beslenenlere, kan emicilere bu ülkede yol vermez.”
Millete güvendiğini ve millete inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Bu yolda böyle yürüyeceğiz. El ele yürüyeceğiz, omuz omuza yürüyeceğiz. Hak ve özgürlük denilince biz milletimizle el ele olmayı anlarız, kan emicilere asla prim vermeyiz. Ama bu zihniyet önce Sakarya Arifiye’deki fabrikanın bu seviyeye gelmesini sağlayan yatırımlarımızı sabote etmek için yapmadığını bırakmadı. Her türlü yalan ve iftirayı kullanarak yürüttüğü bu ihanet kampanyasında başarılı olamayan bu habis zihniyet, bu defa doğrudan kahraman ordumuzu ve şerefli komutanlarımızı hedef alarak asıl niyetini gösterdi.”
“Muğla seninle gurur duyuyor” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben de sizinle gurur duyuyorum. Gönüllerde köprüler kuralım ve destanları beraber yazalım” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her gün sınırlarımızı taciz eden Yunanistan’a, elinde on binlerce masumun kanı olan PKK’ya, ülkemizin son dönemde gördüğü en büyük ihanet çetesi olan FETÖ’ye, egemenliğimizi hedef alan ülkelere, velhasıl Türkiye ve Türk milleti düşmanlarına göstermediği, gösteremediği tepkiyi, ordumuzun komutanlarına fütursuzca sergileyen, seviyesizce hakaret eden bir kişi bu ülkenin siyasetçisi olabilir mi? Kardeşlerim anayasamıza göre bu kardeşiniz, bu ordunun başkomutanıdır. Bunu ben söylemiyorum anayasamız söylüyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerin “Bir gece ansızın gelebiliriz” sloganları üzerine de “Aynen öyle, bir gece ansızın gelebiliriz ve geleceğiz” ifadesini kullandı.
“KENDİ ÜRETİMİNİ YAPABİLEN TÜRKİYE GERÇEĞİNE TAHAMMÜL EDEMİYORLAR”
Muhalefetin, ülkenin ve milletin hangi menfaatini savunacağını ve hangi hedefini hayata geçirebileceğini soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii biz bunların asıl karın ağrılarını çok iyi biliyoruz. Bunlar Arifiye’deki atıl fabrikanın, ülkenin savunma sanayiinin en önemli üretim tesislerinden biri olmasından rahatsızlar. Bunlar karasından havasına, denizinden siberine kadar savunma sanayiinin her alanında kendi tasarımını, kendi üretimini yapabilen Türkiye gerçeğine tahammül edemiyorlar. Bunlar, terörü sınırları içinde bitirmekle kalmayıp sınırları ötesinde de teröristlerin başını ezen Türkiye fotoğrafına dayanamıyorlar” dedi.
Muhalefetin, küresel krizler karşısında diz çöküp teslim olmak yerine krizleri fırsata dönüştüren Türkiye tablosunu içlerine sindiremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü bunların tüm hayatları, vesayetçilerin ve darbecilerin yönetimini kendilerine altın tepside sunduğu ülke hayaliyle geçmiştir. Rahmetli Menderes’i idam sehpasına gönderip ülkenin başına böyle çullandılar. Rahmetli Demirel’i muhtıralarla yıpratıp ülkenin başına böyle çöreklendiler. Rahmetli Özal’ı binbir yalan ve iftirayla devreden çıkartıp ülkenin başına böyle musallat oldular. İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren bize de aynısını yapmak için çok uğraştılar. Ülkeye ve millete daha büyük hizmetler kazandırmak için harcamamız gereken vaktimizin ve enerjimizin bir kısmını, bunlarla mücadeleye ayırmak mecburiyetinde kaldık. Partimizi kapatmaya teşebbüs etmekten sokakları karıştırmaya, terör örgütlerini cesaretlendirmekten darbecilere alkış tutmaya kadar her yolu denediler. Dışarıda ve içeride Türkiye’yi hedef alan kim varsa hepsinin yanında bunlar yer aldılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, işte ben şu anda karşımdaki bu muhteşem kalabalığın, az önce resmî rakamını sordum, dedim ne kadar? Resmî rakamı aldım, elhamdülillah 50 bine varan bir katılımla bugün buradayız. Bunlar bir tek kendi ülkelerinin, kendi insanlarının mücadelesine destek olmadılar. Şimdi de aynı kafayla, yeni oyunlar peşinde koşuyorlar.”
“BUNLAR ANAYASA’YI DA HİÇ OKUMAMIŞLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, altılı masaya değinerek, “Bir masa kurmuşlar, etrafındaki herkesten ayrı ses çıkıyor. Herkes ayrı baş çekiyor, herkes ayrı hesap yapıyor. Bunlar Anayasa’yı da hiç okumamışlar. Sen nasıl oluyor da daha seçilmemişsin ve seçilmediğin hâlde nasıl oluyor da ‘hemen seçime gideriz’ diyorsun? Neyse, olanlar oldu. Bunların, ‘Allah bir’ dediğine inanın, başka hiçbir şeye inanmayın. Çünkü Allah bir” dedi.
“Masanın altında, üstünde sakladıkları, gözükmeyen ortakları ayrı telden çalıyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha ortada fol yok, yumurta yok. Sizin deyiminizle şerlenmelerinden, şımarmalarından yanlarına varılmıyor. Çünkü bunlar sadece zarar dostudur. Ülkenin ve milletin iyiliğini istedikleri tek bir örnek görülmemiştir. Ülkemize 20 yıldır kazandırdığımız her eser ve hizmeti, demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın tamamını nasıl bunlara rağmen yaptıysak inşallah Türkiye Yüzyılı vizyonunu da aynı şekilde hayata geçireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, “Bunun için şimdi Muğla’dan destek istiyoruz. Öyle bir ses verin ki altta Akdeniz’in, üstte Marmara’nın her karışından duyulsun. Muğla, 2023’te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Muğla, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Muğla, dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Muğla, bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak 2023’te Cumhuriyetimizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız?” diye seslendi.
Alandakilerin hep bir ağızdan “evet” karşılığını vermesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim sizlerden razı olsun” dedi.
“5 MİLYAR 221 MİLYON LİRA YATIRIM BEDELİNE SAHİP PROJELER”
Vatandaşlarla her buluşmalarının bir eser ve hizmet şöleni şeklinde gerçekleştiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün de Muğla’da çeşitli kurumlarımızca şehrimize kazandırılan 5 milyar 221 milyon lira yatırım bedeline sahip projeler ile ilçe belediyelerimizin 523 milyon liralık yatırımlarının resmî açılışını yapıyoruz. Eğitimde, anaokulundan liseye kadar çok sayıda yeni okulumuz ile aralarında deprem güçlendirme çalışmalarının da bulunduğu diğer yatırımlardan oluşan 17 projeyi resmen hizmete açıyoruz. Ziya Paşa ne diyor? ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Üniversitemizin yeni fakülte ve yüksekokul binaları ile altyapı ve çevre düzenlemeleri çalışmalarının resmî açılışını da buradan yapıyoruz. Menteşe’deki 2’şer bin kişi kapasiteli iki öğrenci yurdunun, Fethiye’deki 1350 kişilik öğrenci yurdunun, Bodrum Gençlik Merkezi ve Spor Salonu’nun, Dalaman Spor Salonu’nun, Marmaris Stadı’nın, Milas Spor Salonu’nun resmî açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Sağlıkta, Bodrum’da 150 yataklı, Milas’ta 150 yataklı, Yatağan’da 100 yataklı devlet hastanelerimiz ile Ula Sağlık Merkezi’ni hizmete açıyoruz. Ulaştırmada, Muğla-Kale yolunun tamamlanan 6 kilometresi ve tünelinin, Bozburun-Datça yolunun tamamlanan kısımlarının, Milas tarihî Sarıçay Köprüsü restorasyonunun açılışlarını da bugün yapıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımda, Milas İçmesuyu İsale Hattı ve Arıtma Tesisi, Menteşe Göktepe sulaması, Seydikemer Eşen Çayı ve Akçay Deresi ıslahı, Girme ve Seki Arazi Toplulaştırması, ilçelerdeki göletlerin ağaçlandırma çalışmaları ile ORKÖY ve kırsal kalkınma yatırımları hibe desteklerinin resmî açılışlarını gerçekleştireceklerini belirtti.
Çevre ve şehircilikte 644 milyon liralık bir yatırımla tamamlanan Muğla Kanalizasyon Şebekesi ve Arıtma Tesisi ile ilçelerdeki altyapı yatırımlarının da resmî açılışlarını yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide aralarında 422 milyon liralık yatırım olan Yatağan Pamukkale Enerji İletim Hattı’nın da bulunduğu çok sayıda yatırımı da hizmete açacaklarını söyledi.
Valilik tarafından tamamlanan yol yapımları, antik kentlerdeki kazılar, restorasyonlar, çevre düzenlemeleri, çeşitli kurumların hizmet binaları ve diğer yatırımlar ile Köyceğiz, Ula, Kavaklıdere, Ortaca, Dalaman, Seydikemer ve Yatağan belediyelerinin 86 ayrı projesini de resmen hizmete açtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu yatırımların şehre hayırlı olmasını diledi.
“MUĞLA’YA TOPLAM 50 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Emeği geçen bakanlıkları, belediyeleri ve kurumları da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidara geldiğimiz günden bugüne Muğla’ya toplam 50 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Laf ola beri gele yok, icraat, icraat, icraat” diye konuştu.
Eğitimde 3 bin 325 yeni derslik kazandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 11 bin 157 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını, toplam 69 spor tesisi inşa ettiklerini söyledi.
Kentteki ihtiyaç sahiplerine toplam 2,5 milyar lira tutarında kaynakla destek olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sağlıkta toplam 1541 yataklı 16 hastane dahil 38 sağlık tesisi inşa ettik. Çevre ve şehircilikte Muğla’da 3 bin 355 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 953 konutun yapımına devam ediyoruz. Muğla için İlk Evim projemiz kapsamında toplam 2 bin 599 konut inşa edecek, İlk Arsa projemiz kapsamında da 5 bin 500 altyapılı arsayı sizlerin hizmetine sunacağız. İktidara geldiğimizde Muğla’da 8 adet atıksu arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 25’ine ulaşılabilir iken bugün 33 adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 94’üne hizmet veriyoruz. Ulaştırmada 90 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğuna 367 kilometre ilave yaparak toplamda 457 kilometreye ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl 4,6 milyon yolcu kapasitesine ulaşan Dalaman Havalimanı’nı ve geçtiğimiz yıl yaklaşık 4 milyon yolcu kapasitesine ulaşan Milas Bodrum Havalimanı’nı yeniledik. Ören ve Turgut Reis yat limanlarını, Bodrum ve Güllük iskelelerini tamamlayıp şehrimize kazandırdık.”
“234 MİLYON FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK”
Tarım orman alanında Muğla’ya 8 baraj, 7 içme suyu tesisi, 18 sulama tesisi, bir arazi toplulaştırma, 66 taşkın koruma tesisi, 7 gölet ve 10 hidroelektrik santrali inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptığımız sulama projeleriyle Muğla’da yaklaşık 105 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık, 60 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 5 barajın inşası sürüyor. Şehir genelinde 110 bin hektar alanda çalışma yaparak 234 milyon fidanı toprakla buluşturduk” diye konuştu.
Arıcılığı geliştirmek ve organik bal üretimini desteklemek için 14 bal ormanı kurduklarına da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere toplam 2,1 milyar liralık tarımsal destek verdiklerini, 9 tarımsal ovayı da koruma altına aldıklarını söyledi.
Muğla’daki turist sayılarına ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yabancı turist sayısına göre ilk üçte, iç turizmde ise ilk sırada yer alan Muğla’mızın toplam turist sayısı, önceki yıla göre yüzde 37 artış göstererek 6 milyonun üzerine çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’ya sanayi ve teknolojide, bir teknopark ile 2 araştırma geliştirme merkezi kurduklarını da belirterek şunları kaydetti: “İşverenlerimizi toplam 4,1 milyar lira tutarındaki prim teşvikiyle destekledik. Enerjide Muğla’ya, Menteşe’ye, Yatağan’a, Ula’ya, Kavaklıdere ve Bayır’a doğal gaz arzını sağladık. Bitmedi, önümüzdeki dönemde Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Köyceğiz, Marmaris, Milas, Ortaca ve Seydikemer’e doğal gaz arzını inşallah sağlayacağız. Gördüğünüz gibi ne kadar özetlersek özetleyelim, Muğla’ya hizmetlerimizi anlatmakla bitiremiyoruz, inşallah önümüzdeki dönemde şehrimizi daha çok, daha büyük hizmetlerle buluşturacağız. Türkiye Yüzyılı destanını Muğla’yla, siz Muğlalılarla birlikte yazacağız. Zaman daraldı, seçime ana kademe yoğun bir şekilde gidiyor muyuz? Sandıkları patlatıyor muyuz? Şimdi öyle bir seslenelim ki tüm Türkiye duysun. Muğla’dan inşallah sandıkları patlatarak geleceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından, hizmete alınacak projelerin bulunduğu noktalara canlı bağlantı yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle kurdele keserek hizmete alınan eserlerin toplu açılışını yaptı.
Törene, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da katıldı.

DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katıldı





Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin, özellikle de İstanbul’un tarihî ve kültürel mirasına sahip çıkmayı, ecdada karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlayarak kütüphanenin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Hayatını kaybeden sanatçı Burhan Çaçan’a Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burhan Çaçan yürek tellerimizi titreten, güçlü sesi, kendine özgü yorumu ve her zaman koruduğu vakur duruşuyla hem halkımızın gönlünde taht kurmuş hem de Türk halk müziğine eşsiz katkılar yapmış bir sanatçımızdır. Merhum sanatçımız bizim de ilk gençlik yıllarımızdan itibaren severek dinlediğimiz, şahsiyetini hep takdir ettiğimiz gerçekten müstesna bir insandı. 45 yıllık sanat hayatı boyunca birbirinden değerli albümlere imza atan Burhan Çaçan vefatıyla geride doldurulması zor bir boşluk bırakmıştır. Rabbim merhum sanatçımızı rahmeti ve merhametiyle kuşatsın. Başta ailesi olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır versin diyorum” ifadelerini kullandı.
Kütüphaneye dönüştürülen Rami Kışlası’nın ülkenin son 2,5 asırlık tarihinde çok önemli bir yeri olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de buranın gıda çarşısına dönüştüğü dönemde peynir, sucuk ve pastırma satışı yaptığını söyledi.
Burada bir geçmişini kenara koymanın mümkün olmadığını, buranın top sahası olduğu dönemde futbol da oynadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama hepsinden öte Sultan 2. Mahmut 1828-1829’daki Osmanlı Rus Savaşı’nın askerî ve idari yönetimini bu kışladan yürütmüştür. Cumhuriyet döneminde de aynı amaçla uzunca bir süre kullanılan kışla daha sonra az önce ifade ettiğim gibi Gıda Toptancıları Sitesi de dâhil farklı biçimlerde değerlendirilmiştir” diye konuştu.
“İSTANBUL’UN EN BÜYÜK KÜTÜPHANESİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman içinde ciddi bir tahribata uğrayan bu abide eseri İstanbul’un en büyük kütüphanesi olarak düzenlemek için yürüttükleri çalışmaların nihayet sona erdiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rami’yi sadece bir kütüphane değil pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitapseverlere hizmet verecektir. Kullanım alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj alanı 51 bin metrekareyi bulan, diğer ilaveleriyle yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde ilk etapta 2 milyonu aşkın kitap ve 4 bin 200 kişilik kapasitesiyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Kitap sayımız elbette zaman içinde daha da artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi de 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami bünyesindeki Yazma Eserler Kütüphanesi’nin de buraya ayrı bir derinlik katacağını dile getirerek günümüzün olmazsa olmazı dijital kaynakların da burada meraklılarıyla buluşacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphanede emeği geçen herkesi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefine adım adım yaklaştıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyledi.
Ülkenin özellikle de İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmayı ecdada karşı sorumluluklarının bir gereği olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üstelik sadece bununla kalmadıklarını, modern sanatların ülkede yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri de hayata geçirdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde ülkenin en iyi altyapısına sahip bir kongre ve kültür merkezi, sergi merkezi ve kütüphaneyi milletin hizmetine sunduklarını anımsatarak, yine Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkü’ndeki, Tarabya Yerleşkesi’ndeki, Dolmabahçe’deki, Yıldız Sarayı’ndaki tarihî eserleri restore ederek, Vahdettin Köşkü’nü o yanmış hâlinden sonra bugünkü hâline getirerek, yeni baştan yaparak, tarihe sahip çıktıklarını dile getirdi.
Millî Saraylar Başkanlığını, Cumhurbaşkanlığına bağlayarak, ecdat yadigârı pek çok eserin ihyasını sağladıklarını, bunlarla beraber Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’ni yürütülen tüm olumsuz kampanyalara rağmen yeniden ve çok daha güzel bir şekilde İstanbul’un kültür sanat hayatına kazandırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Diğer yandan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Bir taraftan Kültür ve Turizm Bakanlığımız diğer taraftan Millet Bahçeleri bünyesindeki kütüphane çalışmalarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, öte yandan belediyelerimiz, ülkemizi ve gençlerimizi kitapla buluşturmak için canla başla çalışıyor. Tabii üniversitelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın son dönemde bu konuda gösterdiği gayretlerin de yakın takipçisiyiz. Yeni bir anlayışla dönüştürdüğümüz ve inşa ettiğimiz kütüphanelerimizin gençlerimiz nezdinde gördüğü kabule gittiğim her yerde şahit oluyorum. Eskiler ‘şerefü’l mekin bil mekân’ derler. Yani bir mekânın şerefi, değeri, anlamı orada bulunanlarladır. Bu mananın bu sözün en iyi vücut bulduğu yerlerin kütüphaneler olduğuna inanıyorum. İşte burası böyle bir eserdir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte tüm vatandaşların kütüphaneyle ünsiyeti ne kadar güçlendirilirse geleceğin o derece emniyette olacağının altını çizerek, “Az önce buradaki bir Anadolu Lisesi’nin mensubu gençlerimizle bir arada olduk. Ve ‘Cumhurbaşkanım 5 dakikada artık okulumuzdan buraya geliyoruz’ dediler. 5 dakika. ‘Başka?’ dedim, ‘Onları da söyleyin bakalım.’ Artık burada çorbanızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Çayınızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Kahvenizi içecek misiniz? İçeceksiniz. Kek, onu da yiyeceksiniz, para yok. Tabii çok mutlular. Yarın sabahtan itibaren bu uygulama da başlıyor” diye konuştu.
Geriye doğru bakıldığında, kütüphanelerin ne kadar zengin, ne kadar yaygın, ne kadar hareketliyse medeniyetin o derece ürettiğini, devletin o derece güçlü, milletin o derece müreffeh olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, mürekkeple, okumakla, anlamakla, sormakla, anlatmakla yoğrulmuş, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tutan ecdadımız, her kütüphaneyi cennetten bir köşke benzetmiştir. Âlimleri, gölgelerinde soluklanılan cennet ağaçlarıyla kıyaslayan ecdat, onların eserlerini de bu ağaçların meyveleri olarak görmüştür. Elhamdülillah, nasıl bir ecdada sahibiz. İnşallah biz de onlara layık oluruz” değerlendirmesini yaptı.
“ADALET, HAK, HAKKANİYET VE FIRSAT EŞİTLİĞİ TEMELİNDE HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN ÇALIŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayırlı işlerin her biri gibi ilim, irfan, kültür, sanat faaliyetlerini de ibadet aşkıyla yürüten milletin, bu vasfı sayesinde asırlarca dünyaya ışık tuttuğunu, hâlen el üstünde tutulan eserler verdiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kütüphanelerimizin sembolü olduğu bereketli medeniyet iklimimiz, yerini fikri ve manevi kuraklığa bıraktıkça bu tablonun yerini gerileme, rehavet, sefalet almıştır. Kimi dönemlerde bu kuraklık iklimi özellikle tesis edilmiş, özellikle başımıza bir kara bulut gibi çöktürülmüştür. Ülkemizde yıllarca eğitim öğretimi ve entelektüel faaliyetleri hep tek yönlü bir formatlama aracı hem de belirli kesimlere mahsus bir ayrıcalık olarak tutmaya çalışan zihniyetin yol açtığı kısırlığı yaşadık. Çocuklarımızı ya okullara hiç almıyorlardı ya da faşizan baskılarla kendi ideolojik saplantıları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetli Menderes’in başlattığı, rahmetli Özal’ın sürdürdüğü bu ülkenin asli unsuru olan milletin evlatlarının akademiden bürokrasiye, medyadan iş dünyasına her alanda önlerini açma çabalarını hayırla yâd ediyoruz. Biz de hükûmete geldiğimiz günden beri adalet, hak, hakkaniyet ve fırsat eşitliği temelinde hiçbir ayrım gözetmeksizin, ülkemizin her köşesini ve milletimizin tamamını kuşatacak şekilde bu anlayışla çalıştık, çabaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalkınmanın bir bütün olduğuna, en başında da eğitimin, kültür ve sanatın geldiğine inandığını ifade etti.
Bunun için önceliklerinin ilk sırasına eğitimi aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem geçmişin yanlışlarını düzeltecek, mağduriyetlerini giderecek hem de bugünün ihtiyaçlarına cevap verecek bir eğitim altyapısı ve sistemi kurmak için kolları sıvadıklarını söyledi.
Okul öncesinden üniversiteye, oradan akademik basamakların en üstüne kadar tüm kademelerde köklü reformlar gerçekleştirdiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesleki eğitimi güçlendirmek dâhil tüm sistemi yeniden yapılandırdıklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteleri 81 vilayete yaygınlaştırdıklarını anımsatarak, şunları anlattı: “Çocuklarımızı ve gençlerimizi her alanda destekledik. Aynı şekilde kültür sanat altyapımızı tahkim ettik. Düşüncesine, yüreğine, becerisine, emeğine dayalı üretim yaparak ülkemize değer katan herkesin yanında olduk. Yaptığı işe, gerçekleştirdiği üretime, verdiği hizmete kendi değerlerinin damgasını vuran kültür sanat insanlarımızı özellikle teşvik ettik. Bunları yaparken asırlardır yolumuzu aydınlatan medeniyet güneşimizi tekrar en yükseğe taşıma peşinde koşuyorduk. Demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın diğer tüm başlıklarında kaydettiğimiz gelişmelerin de bu mücadeleyi destekleyen bir yönü vardı.”
Geçen 20 yılda ülkenin asırlık altyapı eksiklerini, demokrasi ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermekte gerçekten çok büyük bir başarı yakaladıklarını ve bunu kimsenin inkâr edemeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çerçevede eğitimde, kültür ve sanatta geldiğimiz yeri de çok önemli görüyoruz. Ama henüz bu alanlarda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamadığımızın da farkındayız. Bizimki ancak hayalleri ve hedefleri büyük olanların yaşayabileceği bir hayıflanmadır. Yoksa asırlara bedel eserler ve hizmetler ortaya koyduğumuzdan asla şüphemiz yok” değerlendirmesinde bulundu.
“RAMİ KÜTÜPHANEMİZ GELECEĞE YATIRIMIN ESERİ OLACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya değişirken ülkemizin yerinde kalması demek gerileme işaretidir. Takip eden değil öncülük yapan diğer alanlar gibi kültürde de kendisine sunulanları tüketen değil, üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim ve kültür başta olmak üzere ülkemizi küresel düzeyde marka hâline getirecek başlıkların tamamında da milletimizi hayallerine kavuşturacağız” diye konuştu.
Rami Kütüphanesi’ni, bu büyük yürüyüşte yeni bir halka, yeni bir safha olarak gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rami Kütüphanemizi gezerken bütün gerek cilt hanesi yani mücellitlerimizi gördüm gerekse adeta bir ameliyathane gibi kitapların restorasyonlarının yapıldığı birimlere girdik. Oradaki arkadaşlarımızın nasıl bir hassasiyetle çalıştıklarını, adeta organ nakli yapar gibi o kitapların bütün gerçekten tahrip olmuş o yaprakları tek tek tek nasıl bir yerden bir yere naklettiklerini görmek, onlara şükran borcu olduğumuzu söylememek mümkün değil. Ve bu eserlerle beraber inşallah Rami Kütüphanemiz çok çok farklı geleceğe bir yatırımın eseri olacak. Ülkemize ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyorum. Dilediğimiz tüm kitapları buraya nakledebiliriz. Ve Kültür Turizm Bakanlığımızın bütçesine ayrıca bir destek vererek yurt içi, yurt dışından buraya her türlü inşallah kitapları alacağız. İthalatçılığımıza onu getireceğiz. Kitap ithali yapacağız dünyanın dört bir yanından ve Rami Kütüphanemizin bu uluslararası özelliğini de çok daha güçlü hâle getirmiş olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kütüphanede okuyacak, araştıracak, eser ortaya koyacak, yapılan faaliyetlerden istifade edecek herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına Rami Kütüphanesi’nin minyatürünü takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, protokol üyeleriyle birlikte kurdele keserek kütüphanenin açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde eşi Emine Erdoğan’la birlikte Rami Kütüphanesi’ni gezdi, öğrencilerle sohbet etti.

DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayiinde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı Arifiye Yerleşkesi BMC İşletmesi’nde Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni’ne katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
BMC Power tarafından bugün teslim edilecek altı adet yeni nesil Fırtına Obüsü’nün hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu sayıyı önümüzdeki dönemde yeni teslimatlarla toplamda 140’a kadar çıkartacağız. Yeni nesil Fırtına Obüsleri şu an envanterde olan modellere kıyasla pek çok avantaja sahiptir. Yürütülen çalışmalar neticesinde obüslerimizin hem beka kabiliyeti hem de ateş gücü artırılmıştır” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SAVUNMA HAMLELERİNİN ENGELLENMESİNE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye’nin savunma hamlelerinin, geçmişte defalarca yaşandığı gibi, türlü ayak oyunlarıyla engellenmesine asla müsaade etmeyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii alanında da tam bağımsızlığımızı ilan edene kadar durmayacak, dinlenmeyecek, en küçük bir geri gidişe rıza göstermeyeceğiz. İşte bugün burada olduğu gibi, kamu ve özel sektör iş birliğiyle, inşallah ülkemizi başarıdan başarıya koşturacağız” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin zincirlerini kırdığı alanların başında savunma sanayiinin geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ana yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları, teknoloji merkezleriyle son 20 yılda bu alanda hayal dahi edilemeyen başarılara imza attık. Savunma sanayiinde başarı hikâyesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik. Daha önce başlattığı stratejik projeler emekleme aşamasındayken akim bırakılan ülkemiz, bizimle birlikle ilk defa projelerinin neticelendiği, uygulamaya geçtiği, başarısını ispatladığı günleri gördü. ‘Yapılamaz’ denilen, ‘hayal mahsulü’ olarak nitelenen birçok kritik projeyi, hamdolsun tek tek gerçeğe dönüştürdük.”

-
DÜNYA2 sene ago
DEV YATIRIMLAR | AĞRI’DA ALTIN VE GÜMÜŞ REZERVİ MÜJDESİ
-
DÜNYA2 sene ago
Angola Cumhurbaşkanı Lourenço Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
-
DÜNYA3 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır anneleri ile iftarda buluştu
-
TEKNE FİRMALARI3 sene ago
Tekne ve Yat Firmaları | İstanbul TÜRKİYE
-
DÜNYA2 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kurban Bayramı mesajı
-
DÜNYA2 sene ago
“Kıbrıs Davası’nın sahibi, yavru vatanı ile ana vatanı ile büyük Türk Milleti’nin tamamıdır”
-
DÜNYA3 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Enerjetik Malzemeler Üretim Tesisi Açılışı ve Ürün Lansmanı’na katıldı
-
DÜNYA3 sene ago
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İklim Liderler Zirvesi’nde konuştu